Ben İyiyim

596 76 50
                                    

Ağrıyan kaslarını esnetmek adına kollarını havaya kaldırıp yorgunluk ve acı karışımı inlemesinin dudaklarından dökülmesine izin verdi.

Tüm geceyi Jisung yüzünden şarkı düzenleyerek geçirmişti, şarkıları biriktirip biriktirip ona gönderme huyundan nefret ediyordu çünkü acil bir durum olduğunda böyle uzunca uğraşması gerekiyordu.

Ve kafeinden ölmesi

Kahvesinin son yudumunu alıp ayağa kalktı, odasındaki banyoya giderken aklında Seungmin vardı.

Gece yanına gelmesini beklemiş, bunu ummuştu çünkü Seungmin'in rahat ve güvende olduğunu görmeye ihtiyacı vardı.

Ona zarar vermişti ve şimdi daha iyi olduğunu bilmek istiyordu, ama Seungmin gelmemişti.

Gece uyuyamadığına dair iddiaya girebilirim.

Seungmin'in korkudan uyuyamadığından emindi, çok düşünen ve endişelenen bir tipe benziyordu.

Banyoda işlerini hallettikten sonra Seungmin'i kontrol etmek için kapısını tıklattı, ses gelmeyince yavaşça kapıyı aralayıp girmişti içeri.

Seungmin yatağında ona arkasını dönmüştü ve önünde de Felix uzanıyordu, parlak gözleriyle yüzünü izliyordu.

Chan'ın kapıyı açması üstüne eliyle gelmesini işaret etti.

"Uyurken çok güzel görünüyor, aşık oldum sanırım." omzunu kapıya yaslayıp başını yana yatırdı.

"Kalk oradan, rahat bırak Seungmin'i." Felix dudak büzerek oradan kalktıktan sonra Chan'a yaklaştı ve hala fısıltı gibi tuttuğu sesiyle mırıldandı.

"Geldiğimde masanın üstünde uyuyakalmıştı, yatağa geçmesini söyledim ama korkuyor gibiydi ve ben de bu yüzden o uyuyana kadar elini tuttum. Bir de birkaç fotoğrafını çektim, kızmaz değil mi?"

"İnan bilmiyorum." Chan kapıyı kapatıp ona döndü. "Okula gitmeyecek misin?"

"Gitmesem? Bugünlük sadece, sen de işe gideceksin ve Seungmin'in yalnız kalmasını istemiyorum."

"Bugün işlerimi evden halledebilirim, git hazırlan. O okula gidilecek Lee." Felix oflayıp onun omzuna acıtmayacak bir yumruk attıktan sonra hazırlanmak için odasına giderken Chan onun gitmesini bir süre beklemiş, Felix gidince de içeri girmişti.

Seungmin'in uyurkenki halini merak etmişti şimdi.

Yavaşça odaya girdikten sonra Seungmin'e yaklaşıp duvar tarafına oturarak ona doğru kaydı ve kolunu yatağa dayayıp eğilerek onun yüzüne baktı.

Cidden güzel görünüyordu.

Yavaşça alnına dökülen bir tutamı geriye yatırırken iç çekti.

Bu çocuğa zarar verdiğine, onu öldürmek üzere olduğuna inanmak istemiyordu.

Birisine bunu yaptığını düşünmek istemiyordu fakat ona baktığında aklına sadece bu geliyordu.

O çığlık çığlığa ateşin içinde yanarken arkasına bakmadan çekip gitmiş olabilirdi, Seungmin kendisi yüzünden acı içinde kıvranıp öldüğünde orada olmayabilirdi.

Bunu düşününce nefesi kesiliyordu.

Onu sıkıca sarmak, dünyadaki her kötü şeyden korumak istedi o an. Saçının teline bile zarar gelmeyeceğinden emin olmak istedi.

Yavaşça onun yanına uzandıktan sonra bir süre daha yüzünü izlemiş, sonra doğrulup ayağa kalkmıştı.

Onu yalnız bırakmak istemiyordu, sadece yarım saat için bile olsa yalnız olmasını istemiyordu.

Pyromania\ChanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin