"Jinnie-ya~" Felix hemen Hyunjin'e sıkıca sarılırken onu gören Jisung da Felix'in ardından Hyunjin'in üstüne atlayıp aynı şekilde sıkıca sarıldı.
"Hyunjinnie~" Hyunjin üstüne atlayan ikili yüzünden düşecekti ki Chan onu sırtından destekledi.
"Wow, bana olan sevginiz gözlerimi yaşarttı..." Felix geri çekilip yerinde zıpladı.
"O kadar telefonla konuştuktan sonra şimdi seni yüz yüze görebiliyoruz-" Jisung lafını devam ettirdi.
"Ve seni asla bırakmayız." Hyunjin kıkırdarken Minho gelip Jisung'u, Changbin de Felix'i ondan ayırdı.
"Yarın bırakmazsınız, izin verin de içeri girsin çocuk." Hyunjin ve arkasındaki ikili içeri girdikten sonra Changbin Felix'i bırakıp Hyunjin'e kısa bir sarılma verdi.
"Seni hayatta görmek güzel." Minho sadece el sallamakla yetindi.
"Ya da götünü görmek." Hyunjin onun söylediğine kıkırdayıp ceketini çıkardı ve Felix'in alıp asmasına izin verdi.
"Umarım Kkami sizi rahatsız etmez." Chan'ın dakikalardır bebek sever gibi öptüğü Kkami'yi onun elinden aldığında Chan dudak büzdü.
"Hyunjin-aah~"
"Benim köpeğim lan bu." Hyunjin Kkami'yi sıkıca sardı ve diğerlerine döndü. "Sorun olmaz değil mi?" Jisung hemen köpeği onun kucağından alıp kendisi sarıldı.
"Kedi olsaydı sorun olabilirdi, Changbin hyungun alerjisi var. Ama köpeğe okeyiz, selam bebiş~" Seungmin kaşlarını çatarak araya girdi.
"Hey hey, o benim lakabım."
"Doğru, bebiş sensin." Jisung onun yanına zıplayıp omzuna başını yasladı ve normalden daha sakin duran Kkami'nin tüylerini okşadı, Hyunjin de Felix ile konuşuyordu.
"Odanı göstereyim mi? Senin için Jisung ile düzenledik ve sana bir sürprizimiz var."
"Olur." Felix elini tuttuğu Hyunjin'i üst kata çekiştirdi, Seungmin o sırada boynunda sıcak dudaklar hissetmişti.
Chan ona kısa bir öpücük sunup geriledi.
"Kkami için ayrı oda yapmamıza gerek var mı?" yol boyu kendisi Hyunjin'e sarılırken kucağında uyumuş olan Kkami'yi, şimdi diğerleri bebek sever gibi iglileniyorlardı onunla ve Minho'nun tavırları köpek sevmeye alışık olmadığını gösteriyordu, izlerken Seungmin başıyla reddetti.
"Hyunjin ile uyurlar büyük ihtimalle." Chan son kez ona kısa bir sarılma verdi.
"İçeri geçelim hadi."
"Ben Hyunjin'in yanına çıksam?" Chan duraksayıp Seungmin'e sardığı kolunu çekti.
"Tabii." Seungmin onun dudaklarına kısa bir öpücük bırakıp Changbin'e de kısa bir şeyler söyleyerek yukarı koştu.
Hyunjin'e ayrılan odaya girdiğinde Hyunjin üstünü değiştiriyordu, bu yüzden hızlıca arkasından kapıyı kapatıp Hyunjin'in karnına hafifçe vurdu ve arkadaki yatağa oturdu.
"Gerçekten göbüşün çıkmış." Hyunjin tişörtünü giydikten sonra Seungmin'i yatağa itip üstüne uzandı.
Gerçi Seungmin biraz zayıf olduğu için Hyunjin'in ağırlığı altında ezilmişti ama...
"Artık o kadar seksi değilim sanırım."
"Benim için asla seksi olmadın ki, sadece hayvansın. Çekil üstümden!"
"Asla."
"Hyunjin!"
"Efendim gönlümün sultanı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pyromania\Chanmin
FanfictionChan pyromania hastasıydı, ve en büyük hayali büyük bir yangın çıkarmaktı. Bu isteğinin hayatında nasıl bir etki bırakacağını bilmeden, ateşin vereceği zevki düşünerek o evi yakmıştı. (Birini sevmek o kişi için delirmek değil, iyileşmektir.)