Sonunda cesaretini topladığında Felix önündeki kapıyı açıp içeri girdi ve arkasından kilitleyip yatakta usulca Kkami'nin tüylerini okşayan Hyunjin'e baktı, Hyunjin onun geldiğini fark edince Felix'e bir bakış atıp tekrar Kkami'yle ilgilenmeye dönmüştü.
Felix onun yanına oturup derin bir nefes aldı.
"Seungmin bugün bana bir şey söyledi." Hyunjin Kkami'yi kucağına çekip oturdu.
"Ne dedi?"
"Sizin Jeongin ile birbirinizi hiç o anlamda sevmediğinizi." Hyunjin bir süre sessizce Kkami'yi izledi, sonra tekrar Felix'e baktı.
"O zamanlar Jeongin cinsel kimliğini yeni yeni keşfediyordu ve bilirsin, bu dönemler birinden hoşlandığını düşünmeye en yatkın olunan dönemler. O da benden hoşlandığını düşünmüştü ve ben de Jeongin'i üzmemek için onunla çıkmayı kabul etmiştim, Seungmin'in söylediğine göre zaten kısa sürede Jeongin hislerinin gerçek olmadığı fark etmiş ama ikimiz de bu ilişkiye alıştık diye devam etmeyi seçmiş. Jeongin'in şu anda da beni o anlamda sevdiğini sanmıyorum, sadece döndüğü zaman burayı farklı hayal etmişti ve bu kadar uzaklaşmayı beklemiyordu o kadar. Ayrıca eminim ayrılık olayını da beklemiyordu." Felix derin bir nefes alıp tek elini saçlarından geçirdi.
"Ben daha fazla drama katlanmak istemiyorum." ayağa kalkıp Hyunjin'e baktı, gözlerinde ilk kez bu kadar keskin bir kararlılık vardı. "Ayrılalım, Hyunjin. Bu şekilde devam edemem ve etmeyeceğim de." Felix arkasını dönmüştü ki Hyunjin Kkami'yi bırakıp ayağa kalktı.
"Felix yapma-" Felix sinirle ona döndü.
"İstemiyorum tamam mı? İstemiyorum işte, böyle bir ilişki istemiyorum. Seni seviyorum Hyunjin, sikeyim seni gerçekten çok seviyorum ve seni sevgilim diye çağırmayı, sana dilediğim gibi dokunmayı da çok seviyorum ve tüm bunlar için kendimden nefret ediyorum. İleride ikimiz de kendi yolumuza bakmayı öğreneceğiz, bunu sindirebilecek yaştayız. Artık duygularımla hareket etmek istemiyorum, sakin ve kimsenin yıpranmayacağı bir ilişki istiyorum. Benden uzak dur." Felix başka bir şey demeden odadan çıktığında Hyunjin bir süre arkasından bakakaldı, sonra arkasındaki yatağa oturdu.
Kkami ona yanaşıp tekrar kucağına çıktığında Hyunjin titrek sesiyle mırıldandı.
"Evet Kkami, ayrıldık. Oysa ben onu tüm kalbimle sevmeye ve Felix daha fazla stres olmasın diye her şeyi, herkesi geride bırakıp gitmeye hazırdım ama biz ayrıldık." kucağındaki Kkami'yi iyice kendine çekip yüzünü köpeğinin tüylerine gömdü ve gözyaşlarının yanaklarını ıslatmasına izin verdi.
Odadan çıktığı gibi kendi odasına girmiş olan Felix hıçkırıklarına izin verdi ve kapıyı arkasından kilitleyip yatağa oturdu, ilk kez tek başına bu kadar fazla ağlıyordu.
Jisung'un yanına gitmek istedi ama Jisung ve Minho birlikte uyuyorlardı, bu yüzden vazgeçip hıçkırıkları eşliğinde yatağındaki peluşunu kucağına çekti ve ona sarılarak ağlamayı sürdürdü.
O sırada her gece olduğu gibi saat dörtte uyanmış olan Seungmin ise onun kapıyı kapatıp kilitlediğine dair sesi duymuş, esneyip Chan'ın dudaklarına usulca bir öpücük bıraktıktan sonra ayağa kalkmıştı.
Yatakta geçirdikleri vakitten kalan yorgunluğu ve ağrısı yüzünden zoraki üstüne bir şeyler alıp odadan çıktığında Felix'in hıçkırık seslerini duyup onun odasına ulaştı ve kapıyı tıklattı.
"Lix?" yaklaşan seslerin ardından Felix kilitli kapıyı açıp dudaklarını birbirine bastırarak kızarmış gözleriyle Seungmin'e baktı. "Neden gecenin bu saatinde tek başına ağlıyorsun?" içeri girip kapıyı kapattığı anda Felix Seungmin'e sıkıca sarıldı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pyromania\Chanmin
FanfictionChan pyromania hastasıydı, ve en büyük hayali büyük bir yangın çıkarmaktı. Bu isteğinin hayatında nasıl bir etki bırakacağını bilmeden, ateşin vereceği zevki düşünerek o evi yakmıştı. (Birini sevmek o kişi için delirmek değil, iyileşmektir.)