"Minnie-ya..." Hyunjin yavaşça odaya girip derin bir nefes vererek elindeki kitabı kaldırdı. "Sana kitap aldım, belki moralin yerine gelir diye." Seungmin kucağındaki Kkami'nin tüylerini okşarken elinden geldiğinde Hyunjin'e gülümsemeye çalıştı.
"Teşekkür ederim." Hyunjin yavaşça onun yanına oturup elindeki kitabı yatağa bıraktı ve Seungmin'e sarıldı.
"Babygirl yürüyüş yapıp hava almak ister mi? Sonra onu tatlı yemeye götürürüm belki?" Seungmin yanağını Hyunjin'in saçlarına yasladı.
"Babygirl sadece zamanı geri almak ve eve dönmek istiyor." Hyunjin birden doğruldu.
"Zamanı geri alamam ama ona ev gibi hissettirebilirim, KKAMİ GEL BURAYA!" Kkami Seungmin'in yüzünü yalayıp Hyunjin'in ardından dışarı koştuğunda Seungmin anlam veremeyerek arkalarından bakakaldı.
Hyunjin bir süre sonra başını içeri uzattı.
"Davetiye mi bekliyorsun? Kitabı okusana!" Seungmin hafifçe kaşlarını çatarak kitabı eline aldı ve okuyormuş gibi yapmaya başladı, Hyunjin ve Kkami uzun süre gelmeyince gerçekten okumaya dalmıştı.
O kitabı okurken birden kapı tekrar açıldı ve Hyunjin içeri girip kıvırtarak Seungmin'e yaklaştı.
Boynuna sardığı yılbaşı süsü, giydiği parıltılı pantolon-ceket takımı, taktığı parti gözlüğü ve kafasındaki şapkayla yeterince komik değilmiş gibi ona arkasını dönüp kendi kalçalarına vurdu ve yüzüne gülümseme yayılmış olan Seungmin'e doğru başını çevirdi.
"Nasılım? Çok seksiyim değil mi?" Seungmin dayanamayıp gülmeye başladı.
"Evet, öylesin."
"Kkami'yi de görmek ister misin? Pavyoncu oldu." Kkami kendi adını duyunca havlayarak içeri girdi ve yatağa atlayıp kendi etrafında dönmeye başladı, Seungmin dayanamayıp kahkaha atmıştı.
Hyunjin Kkami'ye de parıltılı bir şey giydirmişti ve burnunun üstüne kendisininki gibi bir gözlük takmıştı, kafasındaki tüylerin de bir kısmını bağladığını görünce Seungmin dayanamamıştı.
Kkami'nin tüylerini okşayıp Hyunjin'e baktı.
"Sen ciddi olamazsın ya..."
"Ciddiyim, ve bu pantolon bacak arama kaçıyor." Seungmin daha güçlü gülerek doğruldu.
"İki dakika moral bozukluğu yaşayamıyorum, ne kadar gıcıksın..."
"İyilik de yaramıyor sana, Kkami saldır çocuğum." Kkami Seungmin'in kucağına atlayıp yüzünü yalamaya başlayınca Seungmin yatağa düştü, bir süre sonra Hyunjin'in de ağırlığını üstünde hissetmişti.
"Ya hayvan kalksana!"
"Kkami'mle böyle konuşma lan." Seungmin'in dudaklarına hafifçe vurduğunda Seungmin onu ittirdi.
"Kkami'ye demedim ki sana dedim, kalk lan!"
"Ayıp, abiye böyle şeyler söylenmez." Hyunjin onun omzunu ısırınca Seungmin'in kahkahasına attığı çığlık karıştı.
"Moralim bozuk benim çekil başımdan!"
"Asla, hırr!" Seungmin'i gıdıklamaya başladığında Seungmin gülmekten nefessiz kalarak onu itmeye çalıştı, Kkami de onun yüzünü yaladığı için her yönden saldırı altındaydı.
Sonunda Hyunjin onu gıdıklamayı bırakıp Seungmin'i kendi omzuna çekti ve Kkami'ye de ortalarına yerleşmesini işaret edip bakışlarını tavana çevirdi.
"Yoruldum lan, daha ne kadar zoru oynayacaksın?"
"Zoru oynamıyorum, karnım..."
"Karnım değil Tanrım o."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pyromania\Chanmin
FanficChan pyromania hastasıydı, ve en büyük hayali büyük bir yangın çıkarmaktı. Bu isteğinin hayatında nasıl bir etki bırakacağını bilmeden, ateşin vereceği zevki düşünerek o evi yakmıştı. (Birini sevmek o kişi için delirmek değil, iyileşmektir.)