Kıskanç Bir İnsanım

230 39 6
                                    

Bir haftadır olduğu gibi yine herkes işleri için hastaneden çıkmışlardı fakat bu sefer Minho Jeongin'in yanındaydı, konuşmak istediği şeyler varmış gibi hissediyordu.

Jeongin etraf sessiz olduğunda hemen makineyi izlemeye ve sesini dinlemeye başlıyordu, başka bir şeye odaklanamıyordu çünkü.

Minho yanında oturduğu küçüğüne doğru dönüp nazikçe elini tutarak dikkatini üstüne çekti.

"Ne anlatmak istiyorsun?" Jeongin bir süre duraksasa da ne demek istediğini anlayınca titrek bir nefes aldı.

"Ya ritim bozulursa?"

"O zaman seni durdururum, şimdi neyin olduğunu söylemek ister misin?" Jeongin sessizce birleşik ellerine baktı.

"Ben... Orada olanlardan bahsetmek istiyorum, korktuğum bir şeyden."

"Dinliyorum." Jeongin'in hareketlenmesi üzerine Minho onun oturmasına yardım edip diyeceklerine dikkat kesildi, Jeongin tekrar birleşmiş olan ellerine bakıp anlatmaya başladığında sesi oldukça çekingendi.

"Ailem ben doğduğumdan beri benden nefret ediyorlar, sebebi tuhaf gelse de hep bir kız bir erkek çocuk istemişlerdi ve ikisinin de erkek olması onlar için büyük bir hayal kırıklığıydı. Erkek olan, yani abim, aile işini ele aldığında kız olanın, benden bekledikleri kız olmamdı yani, bir mantık evliliği yapması ve iş ortaklığı kapasitemizi genişletmesi bekleniyordu, ben de erkek doğunca işler onlar için çok değişti. Küçüklüğümden beri benden nefret ettiler, iyi davranmadılar ve sürekli eziyet ettiler. Beni eve kapattıklarındaysa..." Jeongin düğümlenen boğazı yüzünden yarım kalan lafıyla dudaklarını birbirine bastırıp sertçe yutkundu.

Minho onun zorlandığını görünce hızlıca ayağa kalkıp bir bardağa su doldurdu ve tekrar yanına oturduğu küçüğünün içmesine yardım edip yine elini tuttu.

"Hazır hissettiğinde devam et." Jeongin usulca gözlerini kapatıp bir süre toparlanmaya çalıştı, devam ettiğinde hala Minho'ya bakamıyordu.

"Bana çok fazla ilaç verdiler, bir kıza dönüşebilmem için çok uğraştılar. Cinsiyetimi değiştirmek ve iş ortağımız olabilecek kapasitedeki bir adamdan çocuk yapabilmem için." Jeongin elini onunkinden çekip yanaklarını ıslatan yaşları silerken Minho'nun nazik parmakları bileğini kavradı ve yanaklarındaki ıslaklıkları o sildi.

"İlaçlar işe yarıyor muydu?" Jeongin başını salladı.

"O-olması gerektiğinden de hızlı." Minho yumuşayan ifadesi eşliğinde Jeongin'e yanaşıp onu kolları arasına çekti ve saçlarını okşadı.

"Bunu neden daha önce söylemedin?"

"B-ben..." Jeongin cevap veremeyip gözlerini sıkıca kapattı bir süre. "Utandım, söylemek isteme-dim." Minho da gözlerini kapattı.

"Senin için elimden geleni yapacağım." aklına gelen bir ihtimal yüzünden Minho konuşmadan önce rahatsızca boğazını temizledi. "Sana hiç... Tecavüz ettiler mi?"

"Hayır, daha ilaçlar tam işe yaramıyor diye birisiyle birlikte olmamın anlamı yoktu. Ama sürekli birilerine beni adeta satmaya çalışıyorlardı, ara sıra eve sözde müşteriler gelip beni inceliyorlardı. Dokunmadı kimse, bakışları bile rahatsız ediciydi." Minho onu iyice kendine bastırırken içine bir yandan rahatlama, bir yandan da korku yayılmıştı.

"Anladım, diğerlerine söylemek istemiyor musun?" Jeongin başıyla reddetti. "O zaman bu bizim küçük sırrımız olacak, sen isteyene kadar."

"Teşekkür ederim hyung." Minho onun oldukça sertleşmiş ve birbirine girmiş saçlarını okşadı.

Pyromania\ChanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin