Dudaklarında hissettiği nazik öpücükler eşliğinde gözlerini açtığında Seungmin'in ilk gördüğü Chan olmuştu.
Chan mı?
Gözleri anında kocaman açıldığında Chan gülümsedi.
"Günaydın sevgilim." Seungmin hızla doğrulup ona sıkıca sarıldı.
"Channie'm~" Chan da gülerek onun sarılmasına karşılık verdi.
"Bu bir hoş geldin hediyesi mi? Bayıldım." Seungmin ona saha da sıkı sarıldı.
Jeongin ile ilgilenmeye o kadar dalmışlardı ki zamanın nasıl geçtiğini fark etmemişlerdi, ayrıca Changbin de dava sürecini başlatmıştı fakat Jeongin'in ailesi yurt dışında olduğu için henüz işlemeye yeni yeni başlamıştı.
Ve aradan geçen iki haftada Seungmin sürekli Chan'ın yanına gidip durmuştu, yine de Chan ona geleceği zamanı söylemek yerine sürpriz yapmak istemişti.
Sevgilisinin saçlarına uzunca bir öpücük bırakıp kokusunu içine çekti.
"Özledim seni ya, seni böyle uyandırmayı özledim. Güzel sevgilim benim..." Seungmin hafifçe gerileyip Chan'ın ellerini tuttu.
"Gerçekten de buradasın... Bekle, sikeyim seni Christopher!" omzuna sertçe yumruk attığında Chan inleyip omzunu tuttu.
"Sende de ne güç varmış be... Hem, bu ne içindi şimdi?"
"Neden bana haber vermedin seni lanet şerefsiz?" Chan onun beline elini yerleştirince Seungmin hemen uysallaşıp çattığı kaşlarını ve sinirle gerdiği yüzünü gevşetti.
"Çünkü bebeğime sürpriz yapmak istedim, biraz sevinip sevgi gösterir misin bana?" Seungmin onu kendine çekip tekrar sıkıca sarıldı.
"Çok sevindim." geri çekilip Chan'a baktı. "Oldu mu?" Chan iç çekerek onu yatağa itti.
"Gel buraya." Seungmin kıkırdarken Chan çoktan onun üstüne çıkıp dudaklarını onunkilere bastırmıştı bile.
Seungmin ile o gün banyoda yaptıkları şeyden dolayı azıcık azar işitince onlar da Chan'ın hastaneden çıkmasını beklemeye karar verip diğer günlerde iki medeni insan gibi vakit geçirmişlerdi, şimdi bu yüzden ikisi de birbirlerini hissetmek konusunda heyecanlılardı.
Odada uzunca bir süre iyi vakit geçirdikten ve sonra beraber duş aldıktan sonra içeri döndüklerinde Seungmin boynundaki morlukları incelerken Chan aynanın yanındaki dolaba omzunu yaslayıp onu süzdü.
"Yakıştılar."
"Önceden bu kadar belli olmuyorlardı."
"Gözüne batmamıştır, bir de şimdi giydiğinin boyun kısmı biraz geniş olduğu için de olabilir. Oradan baksam memelerini göreceğinden eminim." Seungmin tişörtünü hafifçe çekip içine baktı.
"Sen bunu nereden bildin..." Chan gülerek ona yaklaştı ve belinden tuttuğu sevgilisini kendine çekip boynuna gömüldü, Seungmin gülerek ona kollarını dolayınca Chan onu havaya kaldırmıştı.
Kendisine daha sıkı tutunan sevgilisini birkaç kez döndürdükten sonra yere indirdi ve yüzünü kavradı.
"Seni yerim çocuk." Seungmin yanağına bırakılan sert ve sesli öpücüklerle yüzünü buruşturarak Chan'ın bileklerini tuttu.
"Chan yapmasana!" Chan duraksayıp geriledi, tam Seungmin kurtulduğunu düşünmeye başlamıştı ki dudaklarını öptü bu sefer de.
Bir süre sonra gerileyip sevdiği çocuğa baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pyromania\Chanmin
FanfictionChan pyromania hastasıydı, ve en büyük hayali büyük bir yangın çıkarmaktı. Bu isteğinin hayatında nasıl bir etki bırakacağını bilmeden, ateşin vereceği zevki düşünerek o evi yakmıştı. (Birini sevmek o kişi için delirmek değil, iyileşmektir.)