Seungmin sakince odasında kitap okurken birden kapısı açıldı ve beklemediği bir anda Hyunjin içeri koşup onun üstüne atladı, acıyla inlemesine Minho'nun sesi karışmıştı.
"Seni gerçekten geberteceğim." Hyunjin Seungmin'e sıkıca kollarını doladı.
"Korusana lan beni!" Seungmin kitabını kenara bırakıp Hyunjin'in kendisine doladığı kolunu tutarak içeri sinirle giren Minho'ya baktı.
"Seungmin, Hyunjin'den uzaklaşır mısın? Onu parçalamam gereken konular var da..."
"Tanrım, neler oluyor?" Hyunjin yavru köpek bakışlarıyla Seungmin'e baktı.
"Sadece Jisung'u görmek istemiştim, içeri girdiğimde Minho hyung ve Jisung çocuk yapıyorlardı. Sonra hemen çıktım ama çıkmadan önce canım kedy hyunguma 'kasaya bak maşallah' demiş olabilirim." Seungmin istemsizce gülerek doğruldu.
"Belanı aramışsın, al buldun. Ben sizi yalnız bırakayım ama lütfen işiniz bitince yatak örtülerimi değiştirin." Hyunjin'in tutuşundan kurtulup odadan çıktı, çıktığı gibi Hyunjin'in bağırdığını duymuştu.
Merdivenlerden yavaşça inen Jisung ise Seungmin'i görünce kızardı.
"Şey... S-selam." Seungmin onun saçlarını karıştırdı.
"Seninki şimdi Hyunjin'i de sikecek." Jisung iyice kızarıp yüzünü ellerinin arasına aldı.
"Sikiş sokuştan bahsetmesek?"
"Utanıyor musun?"
"Bu evde cinsel hayatı olan tek uke benim, tabii utanıyorum! İlk zamanlar nasıl dalga geçiyorlardı bilemezsin, Felix her seferinde götüme vurup acımla dalga geçiyordu." Seungmin kıkırdadı.
"Bazen utangaç bir insan olduğunu unutuyorum, her neyse. Şimdi acıyor mu?" Jisung onun omzuna hafif bir yumruk atıp sinirle Minho'nun yanına gidebilmek adına Seungmin'in odasına yürürken Seungmin kahkaha attı.
Kendisi de Chan ile ilk seviştiği anın sonrasında fazlaca utanacaktı ama şimdilik bunu düşünmeye ihtiyacı yoktu.
Kapı pervazına omzunu yaslayıp içerdeki dramı izlemeye karar verdi ve onlara dikkat kesildi.
Hyunjin'in her gün özenle ilgilendiği saçlarını mahvetmeye dalmış olan Minho, Jisung'un kendisine arkadan sarılması üstüne durdu.
"Lino-ya..." Seungmin kalanını duyamadı, Jisung Minho'nun kulağına fısıldamıştı.
Minho hafifçe gülüp Hyunjin'in karnından kalktı ve Jisung'u kucağına aldı, Seungmin'in yanından geçerlerken Jisung kızaran yanaklarını tutuyordu.
İkisi odadan çıkınca Seungmin geri girip Hyunjin'in yanına oturdu ve dağılmış saçıyla yatakta uzanmasını izledi.
"Hiç bana kalkmamı söyleme Kim, saçım şu an berbat halde."
"O zaman gel düzelteyim." Hyunjin heyecanla doğrulup ona yaklaştı.
"Lütfen düzelt." Seungmin hafifçe gülüp onun dolanmış saçlarını elleriyle ayırarak düzeltmeye başladı, böyle şeyleri pek sık yapan birisi olmadığı için Hyunjin tadını çıkarmakla meşguldü.
O sırada Chan da kapısı açık olan odaya girip yanlarına oturdu.
"Moment'ınızı böldüm ama..."
"Evet böldün, çıksana ya!" Seungmin Hyunjin'in alnına hafifçe vurup Chan'a döndü.
"Sorun değil, Minho hyungun mahvettiği saçları düzeltmeye çalışıyordum. Hyunjin saçlarına takıntılıdır."
![](https://img.wattpad.com/cover/337006949-288-k548902.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pyromania\Chanmin
FanficChan pyromania hastasıydı, ve en büyük hayali büyük bir yangın çıkarmaktı. Bu isteğinin hayatında nasıl bir etki bırakacağını bilmeden, ateşin vereceği zevki düşünerek o evi yakmıştı. (Birini sevmek o kişi için delirmek değil, iyileşmektir.)