Yanlarındaki görevlinin kapıyı açmasının üstüne Seungmin yavaşça içeri girdi, arkasında Changbin vardı.
Sabah Minho'nun zoruyla hep birlikte kahvaltı yapmalarının ardından Minho ikisine biraz hava almalarını ve sonra Chan'ı görmeye gitmelerini söylemişti, ikisi de şimdi Chan'ın yanındalardı yani.
Bir süredir olduğu gibi dizlerine yasladığı dirsekleri ve avuçları arasına aldığı yüzü ile yeri izleyen Chan onların girmesi üstüne başını kaldırdı fakat bir şey demedi, sessizce yanına yaklaşmalarını izledi.
Seungmin sevgilisinin yanına oturup ona nazikçe sarıldı.
"Özlemişim seni..." Chan da onun sarılışına karşılık verip bedenini tanıdık kollara bıraktı.
Kısa bir sarılmadan sonra Seungmin geri çekilip Chan'ın sargılı ellerini tuttu ve üstlerine nazikçe birkaç öpücük bıraktı.
"Bensiz yaşamak kolay mıymış?" bir de bize sor
Chan başıyla reddetti.
"Çok zormuş." Seungmin hafifçe gülümseyip onun ellerini nazikçe tutarak kendi kucağına çekti, parmakları Chan'ın elini sargının üstünden okşarken bakışları Chan'ın yüzünde dolanıyordu.
"Dün gece rahat uyudun mu?" Chan yavaşça ona yanaşıp başını omzuna yasladı.
"Pek değil, sabah uyanınca ve seni öpemeyince kendimi biraz kötü hissettim."
"Ama şimdi iyisin değil mi?" Seungmin onun ellerinden birine yanağını yaslayıp bileğini okşadı. "Bu gece rahat uyuyacaksın? Belki akşam de seni görmeye geliriz." Chan sessiz kalıp gözlerini kapattı ve Seungmin'in kokusunu içine çekti.
Parmağı nazikçe Seungmin'in yanağını okşadı, sonra eli yanağından indi ve Seungmin'in kucağına düştü.
O sırada Changbin de yavaşça Chan'ın öbür yanına oturup omzunu sıktı.
"Jeongin iyileşiyor." Chan başını kaldırmadan bakışlarını ona çevirdi.
"Ameliyatı bitti mi?"
"Dün bitti, yine de ileride biraz sorun yaşayacak sanırım." Changbin Chan'ın omzuna başını yasladı. "Tilkim tekrar yanımızda olacak..." Chan onu da kendine çekti.
"Jeongin hastaneden çıktığında eğer ben eve dönmemişsem ona benim odamı verin olur mu? Yani sen de kabul edersen..." Seungmin sorunun kendisine olduğunu fark edince duraksadı.
"İstersen benimkini de verebiliriz, daha geniş ve yatağım daha rahat."
"Olabilir, Jeongin hangisini isterse." Seungmin onun saçlarını nazikçe okşayıp üstlerine kısa bir öpücük bırakırken Changbin ayağa kalktı.
"Sizi yalnız bırakayım, seni görmeye tekrar gelirim hyungie." Changbin ona son kez sıkıca sarıldıktan sonra odadan çıktı ve kapıyı arkasından kapatıp kapı pervazına yaslandı.
İkisini tamamen bırakıp gidemezdi, Chan o an pek uygun bir psikolojide değildi ve Seungmin'e bilerek zarar vermese de duygularını incitebilirdi, bu yüzden ve sonrasında Chan daha da kötüye gitmesin diye beklemek zorundaydı.
Onun çıkışının ardından kısa süren bir sessizlik oldu.
"Tedavin nasıl bir şey?"
"Hm?"
"Daha önce hiç psikolojik tedavi gören biriyle karşılaşmadım, hastanede nasıl bir tedavi uyguladıklarını merak ediyorum." Chan doğrulup onun yüzüne baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pyromania\Chanmin
FanficChan pyromania hastasıydı, ve en büyük hayali büyük bir yangın çıkarmaktı. Bu isteğinin hayatında nasıl bir etki bırakacağını bilmeden, ateşin vereceği zevki düşünerek o evi yakmıştı. (Birini sevmek o kişi için delirmek değil, iyileşmektir.)