"Sonunda..." yeni albümü için hazırlık yaptıkları sanatçı odadan çıktığında Jisung'un feryadı aslında üçünün de feryadıydı.
Saatlerdir aldıkları kayıtları düzenlemekle uğraşıyorlardı ve sonunda, mükemmele en yakın sonucu aldıklarına karar verince bırakmışlardı.
Chan kulaklıklarını çıkardıktan sonra başını geriye yatırdı.
"Çok yorgunum, hemen uyumak istiyorum." Jisung sandalyesini ona yaklaştırarak Chan'ın omzuna yaslandı.
"Ben de, hadi uyuyalım." Chan'ın bakışları kısa bir an Changbin'i bulunca kendini kötü hissederek onun da sandalyesini çekip kendilerine yaklaştırdı.
"Eve dönmeliyim, Seungmin'i yalnız bırakmak istemiyorum."
"Aşıksın diye yorumladım."
"Ben de, hadi evlenin." Changbin'i de kendi omzuna çekerken mırıldandı.
"Şu an her şeye üşeniyorum..."
"Üşenmesen evlenirsin yani?"
"Haklı ama, Seungmin gibi birisi kaçırılmaz. Hemen evlenin." Chan onlara karşı birkaç küfürü ortama bıraktıktan sonra başını Changbin'inkine yasladı, üçü bir süre öylece oturmuşlardı.
Chan daha fazla oturursa uyuyacağını anlayıp başını kaldırana kadar.
"Kalkın hadi, gidin şu koltuklarda uyuyun." Jisung ikiletmeden kalksa da Changbin Chan'a daha çok yılıştı.
"Seninle gelmemi ister misin? Uykulu uykulu araba kullanman çok tehlikeli." Jisung oturmadan tekrar doğruldu.
"Beni yalnız mı bırakacaksınız?"
"Jisung haklı Bin, git sen de Jisung'un yanında uyu."
"Hayır, seni yalnız bırakmayacağım. Hep birlikte eve dönelim o zaman." Changbin etrafa dağılmış birkaç parça eşyasını toplamak için ayağa kalkarken Chan iç çekip aynı şeyi yapmaya başlamış Jisung'a da son bir bakış atarak onlara katılmak adına ayağa kalkı, üçü kısa süre sonra şirketten çıkmışlardı.
Kısa bir yolculuktan sonra Changbin ve Jisung kendi evlerinde inmişler, Chan da kendi evine geçmişti.
İçeri girdikten sonra başta planı Seungmin'i kontrol etmek olsa da yapamayacak kadar uykusu olduğu için kendini odasındaki yatağa attığı gibi uykuya dalmıştı.
Onun eve gelişinden birkaç saat sonra, Seungmin son zamanlarda aldığı en güzel uykunun etkisiyle gözlerini açıp esnedi.
Mutluluk doluydu şu an, iyi uyuyabilmenin verdiği huzur vardı üstünde.
Felix'e doğru dönüp ona yaklaştığı sırada Felix'in elini saçlarında hissetti.
"Günaydın uyuyan güzel." Seungmin başını çevirip parlak gözleriyle ona baktı.
"Günaydın~" Felix kıkırdayıp onun yanağını sıktı.
"Keyfin yerinde duruyor."
"Gece rahat uyuyabildim, bunun için teşekkür ederim." doğrulup Felix'e sıkıca sarıldığında Felix de dizleri üstünde doğrulmuş Seungmin'in sarılmasına karşılık verdi.
"Sana çok tatlı olduğunu söylemiş miydim? Şimdi seni ısırsam tuhaf kaçacak..." Seungmin onu daha sıkı sarınca hafifçe inleyerek onun sırtına küçük bir yumruk attı. "Çok gıcıksın."
"Kendimi gıcık değil de enerjik hissediyordum aslında." geri çekilip Felix'in yüzüne baktı. "Uzun zaman sonra ilk kez ruh gibi değil de mutlu hissediyorum." ayağa kalktıktan sonra yerinde duramayıp küçük küçük zıplamaya başladı. "Sağlıklı bir uyku çekmek o kadar güzel ki..." Felix bir süre onu izledikten sonra ayağa kalktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pyromania\Chanmin
Fiksi PenggemarChan pyromania hastasıydı, ve en büyük hayali büyük bir yangın çıkarmaktı. Bu isteğinin hayatında nasıl bir etki bırakacağını bilmeden, ateşin vereceği zevki düşünerek o evi yakmıştı. (Birini sevmek o kişi için delirmek değil, iyileşmektir.)