33. Bölüm

15.4K 913 128
                                    





Helüüüğğ

Nasılsınız bakalım?

Hazır mısınız sözümüze?

Ben dün davetiyeyi dağıttım ama Instagram'da

Ben dün davetiyeyi dağıttım ama Instagram'da

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Nasıl olmuş 🥺 ben yaptım ühühüğ

Şimdiden hoşgeldinniz efendim...

Anaları olarak bir tuhafım da neyse evlensinler artık yeto yoruldum he sjsjsj

Keyifle okumanız dileğiyle 🧡

Bölüm şarkısı; Aydilge aşka gel, Melike şahin tutuşmuş beraber.

Oy verip yorum yapmayı unutmayın olur mu 🥺🧡










🧡🧚🏻










Eridim, bittim. Yok olup tekrar onda can buldum. Hayatı hayatıma mühürlenmişti. Kader bizi birbirimize ait kılarken bu sefer mühürlendirecektik bir yüzükle. Sonradan fark ettim yüzüğe bakmadan evet dediğimi parmaklarımın arasına o halka geçtiği an anladım Yekta çoktan kendi katran bağlamış dünyasından çıkıp benim, bize ait olan dünyaya gelmişti.

Gözlerimi biran olsun kapatmak istemiyordum. İçine katarcasına bakıyordu ya böyle ben olan aklımı da yitiriyordum. Ne güzeldi bu adamın olmak ne güzeldi bana ait olması. Işıldayan gözlerimi ondan çekip yüzüğüme baktığımda dudaklarım kurudu. Büyük bir taş ve kenarlarında üçer adet küçük taşları vardı. Biraz daha yüzüğü kendime yakınlaştırdığımda taşların içinde; Acı, gönül, geç kalma, haşyet, özlemek, sevda ve sabır kelimeleri yer alıyordu. Her birinin anlamı neydi diye kaşlarımı çattığımda o bunu anlamış gibi iki kolumu kavrayıp boynunu bana doğru eğdi. Şu hâli bile içimin titremesine sebebiyet veriyordu.

“İlk taş seni gördüğüm yılda hissettiklerimdi, ikinci taş gönülse söz geçiremeyişim kabul edemeyişimdi,” kısa bir es verip çenemi yukarı kaldırdığında adem elması yukarıdan aşağıya düşüp tekrar çıktı, tekrar indi. “ üçüncü geç kalmış olmamsa kabullenişim. Olmayacak duaya amin diyerek geç kalmış olduğumun gerçeği. Ve ortada ki yürekte duyulan titreme haşyet. O zaman bile, farkında değildim sana ne hissettiğimin. Sadece bir leke, bir mendil ve çiçek kokulu bir kadına kapıldığımı biliyordum. Sen hep benim korkum, hep yüreğimin titrediği damarım oldun. Özlemek öfkemin, sevdamsa sabrımın selameti oldu. Seni gördüğümde, sabrımın selameti için kader bana bize bir oyun kurdu. Bana 6 yıl biçti, sana 6 ay.” Gözlerimden akan yaşlar mı canımı yakıyordu yoksa sözleri mi. Önümde olan iri bedenini arkama geçirip beni de önüne alırken sırtım onun göğsüne dayanmıştı.

KATRAN  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin