27. Bölüm

17.2K 1.1K 594
                                    









Helööööğ naparsınız gardaşlarım bacılarım?

Yine bir iki gün sonra sizlerle buluşmak için geldik efendim.

Son bölümlere az kaldıkça bir heyecan var içimde anlatamam size 🤭

Neyse efendim bölüm ithafı önceki bölümde söz verdiğim canıma gelsin AleynaUslu467 bölümün ev sahibisin çiçeğim buyur bakalım 😍🧡

İthaf isteyen varsa buraya yazabilirsiniz 😍

Bölümde sınır var efendim. Evet evet sınır var bence hak ediyor 🥺

Oy sınırı 200 yorum 450

Katran'ın sizin için önemi ne kadar bakalım görelim. Ay birde final olacak Instagram'da yazıyorsunuz erken değil mi diye bana göre değil fakat sizin bu kadar sahiplenmeniz beni ağlatıyor 🤧 her hikaye hak ettiği sonu yaşar arkadaşlar onlarda hak ettiği gibi bitirecekler bizle olan masalını...

Keyifle okumanız dileğiyle 🧡














🧚🏻🌼









Mevsim kendisini ilkbahara bırakırken çoluk çocuk bu şenliği kutlamak ister gibi sokakta olabildiğinden fazlaca seslerini yükseltmeye doya doya oynamaya devam ediyorlardı. Benim için değişen tek şey üç hafta öncesinde göreve gönderdiğim sevdiğim adamın hasreti kat be kat artmasıydı. Üç hafta boyunca ara ara aramış bazense konuşmadan kapatmıştık telefonu. Burnumda tütüyordu. Odasından aldığım tişörtle geceleri uyurken yine odasından arakladığım resimlerine bakarak saatimi günlerimi geçiriyordum. Bu özlemimim arasında Deniz’in kınası için organizasyon halindeydim. Evet dört gün önce Adnan dönmüştü fakat Yekta hâlâ dönmemişti. Adnan’ın  döndüğü ilk günde aramış fakat kendisinin Ankara’ya gideceğini söylemişti. Üç hafta, dört gün zulüm gibi geçiyor ve geçmeye de devam ediyordu. Hiç değilse, yarın gelseydi. Yarın gelseydi de şu, hasretim sona erseydi.

Geldiği gibi, boynuna sarılıp o özlediğim gamzesinden öpe öpe özlemimi giderecektim.

“Peri?” başımı beni çağıran Deniz’e çevirirken yüzündeki memnuniyetsiz ifade ile yanına gittim. Akabinde kına için ayarlanan mekanın haricinde birde yanlış tamir edilen bindallı sorunumuz vardı. Sabahın yedisinden itibaren büyükçe bir gelinlik atölyesindeydik. Normalde bu dönemlerde insan zayıflarken bizim kız bir hafta içinde kilosuna kilo katmıştı. Adnan’a sinirlendikçe yemiş durmuştu.

Hayır anlamadığım adamın çıtı çıkmıyordu. Benim öküz gibi sürekli sorun çıkartan biri olsa diyeceğim haklı. Ama yok, ne desen ne yapsan onu onaylıyor kabulleniyordu adam. Şahsen bu iletişimleri aklımı kaçırtacak derecede sinir etse de Deniz’in çenesi aklıma geldikçe adama hak veriyordum. Her şeye tamam demekten başka bir çıkış yolu yok gibiydi.

“Kızım bu seferde dar geliyor.” Ağlar gibi konuştuğunda olduğu yere bakmadan üzerindeki zümrüt yeşili, etek uçlarında lale motifleri olan bindallısıyla oturdu. “Yapmayacağım ben ya!”  dedi bu seferde kızgın, kırgın ve bıkkın ses tonuyla. Tüm mimikleri aynı anda gerçekleştirirken onun bu ani değişimlerine yetişemiyordum.

KATRAN  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin