KATRAN

ÖZEL BÖLÜM 2.

Merhaba hayırlı akşamlar.

ikinci özel bölüm ile geldik. Sürpriz buydu...

10 Eylül'de ilk serüvenimiz, heyecanımız başlamıştı sizlerle birlikte...

Umuyorum ki her kurumda böyle güzel heyecanlarla denk düşeriz.

Keyifli okumalar dilerim 🧡

🧡🧚🏻

“Yavrum elma değil o. Ela diyeceğiz güzel kızım.” Dediklerimden hoşnut olmayan suratını direkt babasına çevirirken babasının tüm ilgisi kömür sobasını yakmaktı. Ela ile derdimiz vardı beni kurtarın ne olur...

“Babana değil deftere bakacaksın aşkım!” Dedim sesimi baskın çıkartmaya, aynı zamanda da onu kırmamaya çalışarak...

Nerede miydik? Tokat Erbaa'da Yekta'nın anneannesinin köyünde. Yani Yekta’nın geçici olarak kısa süreliğine kalacağımız nenesinin evindeydik. Toprak evdi tamamen. Eski köy evlerindendi. Bahçesinde bostanı olan, hemen birkaç adımlık ötesinde ahırı olan bir yerdi.

“Anne okuldan izin aldık, tatil yapacağız diyen sen değil miydin? Bu nasıl tatil ben anlamadım ki!”

Şöyle bilmiş bilmiş konuşmuyor mu kolundan tutup Yekta’nın kucağına atasım geliyordu. Kopyasını yetiştiriyordum sanki ya!

Sarı olan, sadece tipimi benden alan güzel kızımın saçlarını okşayarak gözlerine baktım. “Dedim bebeğim. Ama derslerine ara verdik demedim, hatta geçici bir süre Deniz öğretmeninin yerine ben öğretmen olacağım, sende öğrencim olacaksın demiştim. Hatırladı mı bu güzel ayrıntıyı benim zeki kızım?”

Hatırlıyordu da işte nasıl kaçsam derdindeydi.

Gözüme boş boş bakınca yerinden kalktı. Başladık yine...

“Ben yoruldum büyük olmaktan masalın peri kızı. Ata Deha oh ne güzel yan gelip yatıyor.”

Nereden öğrendin sen bu lafı?

“Nerede bizim sıpa Perihan’ım?” kafamı arkama attığımda şu kış ayında hiç üşümüyor gibi davranan kocama gözlerimi devirdim. Adam evin her yerine soba kurmuştu. En çok oyalandığımız alan mutfağı ve salonu bitişik olan odaydı. Genelde yatarken bu odada kalıyorduk fakat çocukların ayaklarına yetişemediğimiz için Yekta geri kalan her yeri yakıyordu sabahtan. Buranın da ateş geçmeden tedariğine bakıyorduk.

“Senin ardından çıkmıştı.” Dedim omzumu silkip. Köy hayatı iyi gelmişti de iş çocukları takip etme olunca zor oluyordu.

Yekta yerinden kalkıp bir adımda yanıma geldiğinde önce Masal’ın alnını ardından benim saçlarımın üstünden öptü.