Bölüm ithafım nurussss ablama gelsin🤍
Biliyorum geç kaldık birazcık ama davetsiz misafir vardı yeni gittiler...
Ailmize katılan yeni arkadaşlar hoş geldiniz diyorum ve keyifle okumanız dileğiyle 🤍
🧚🏻🌼
Hayatımda olup biten her şey için kendimce sebepler nedenler bulmayı her zaman bir görev bilmiştim. Başıma ne gelirse gelsin şundan dolayı yaptım bundan dolayı oldu diyerek o olayı unutmamaya unutturmamaya yeminli gibi davranmıştım her zaman. Ama şimdi olanlar Aydın maceram beni benden ediyordu. Tüm her şeye kılıf bulan ben bu yaşadığım çıkmaza ne gibi bir safsata yapıştıracağımı bilmiyordum.
Babam tarafından sevilmemeyi kabullenmiştim evet ama elden çıkılacak bir varlık olduğumu bilmiyordum. Sevmese bile kanındandım ben onun. Kan çekerdi, bir şey hissederdi insan.
“Haklı Şükran. Kıyın nikâhı al git kızı artık ne yaparsan.”
“Annem haklıdır da ben adamdan para aldım ortak oldu o ne olacak Şükran hanım!”
Öylece oturmuş istişare yapan iki varlığa gözlerimi çekmeden bakıyordum.
Kimse benim ne hissettiğimi geçin işin aslı ne diye bile sormamıştı.
“Şerefsizim dağdaki itler daha az yoruyor beni lan! Bir konuşturmadınız bir perisi bir tüccarı başlıcam böyle işe!”
Gerçekleri açıklamak için ne bekliyordu bu deli acaba! Tüm insanlar sevişmişiz gibi dümeni çeviriyordu.
Kendimi birinci kattan silkelenen paspas gibi hissetmeme ramak kalmıştı.
Oturduğum yerden kalkıp hepsinin yüzüne tek tek bakarken “ İki insanı yatakta gördünüz diye sevişti mi oldu şimdi?” o kadar sakin ve dingin konuşuyordum ki kapatma tuşuna basmak üzereydim ama aynı zamanda çıldıracak gibide.
Babam diye senelerce konuştuğum adam, “Terbiyesiz! Yedin bir halt ağzına dolama.” Demişti. Ağzından çıkan tükürüklerle birlikte elindeki siyah tesbihi ileri geri sallamıştı oturduğu yerden.
“Senin arkadaşım diye getirdiğin adam dün gece beni mutfakta sıkıştırıp parama değdi derken terbiyesizlik olmuyor da benim yapmadığım şeyi savunmam mı terbiyesizlik oluyor?” diyerek çıkıştım her kelimenin üzerine itina ile vurgu yaparken kimseden çıt çıkmamıştı. Tek bir kişinin bakışlarının altında ezilecek gibiydim sadece o da yarım saattir bu saçmalığa bir şey demeyen sevgili yüzbaşı!
Evet olayın şokuyla ne yapacağını şaşırıyordu insan ama bu aklını yitirmişler arasında gümbürtüye gidecekti hayatım.
Hele ki şu an susması tam çıldırmalıktı.
Yerimden kalkıp Yekta’nın karşısına geçtiğim gibi ayağımın ucuyla ayağına vurup, “ Söylesene gerçekleri çıldırtma beni susupta!” dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATRAN
General FictionEn kötü anında ona birkaç kelime ile destek olan o peri dedesinin gittiği yerden son hediyesi olmalıydı. Burnuna bir kere daha götürdüğü mendilin kokusunu ciğerlerine çekerken üzerinde ki minik peri kanadı işlemesi dikkatini çekti. O kız gerçekten b...