37. Bölüm

11.7K 772 110
                                    









Helüüüüüüüüüü

Ayol internetin yenilenme saatini bekledim nalet olsun bunlara. Kol gibi para giriyor interneti az verirler deli ederler adamı.

Neyse...

Biz geldik efenim yineğ.

Nasılsınız bakalım 🫂

Bende durumlar... Yolu. Anladınız siz...

Bölümde 4 misafir var efenim sizleri bekliyor buyrunuz...

Bölüm şarkısı; Beyaz giyme toz olur/ Candan Erçetin Melek

Keyifle afiyetle efenim...🧡

🧚🏻🧡



























İnsan yedisinde neyse yetmişinde de o olurmuş ya, gerçekten öyle gibi. Hâlâ geçmişe takılan korkularına tutsak olan birisi vardı karşımda. Bir soruyla beni de kendini de dibe çekmiş o dipte elimiz kolum bağlı olmasa bile mahkum edilmiştik. Kararı verense oydu. O ve onun geçmişe takılı kalan zihni. Hiçbir şey demeden yüzüne baktım. Koyu kahve kehribarlarındaki sıkışmışlığı o kadar belliydi ki bir adım dahi atamıyordu. Oysa ben onun karısıydım, geçmişiydim. Hâlâ mı bir set vardı aramızda?

Ağzını açtı konuşmak için. Ama olmadı, konuşmadı. Arkasını dönüp kafasına üç kere ardı ardına vurduğunda gözümün buğulanması görüşümü zedelese de onun iri kalıplı sırtından bakışlarımı almadım. Kocaman cüssesinin ardında korkak ve çocuk kırgınlığında saklanan birisi vardı.

Arkamı dönüp mutfağa yöneldiğimde belime sarılan kollarıyla beni kendine döndürdü. Bedeni bedenime sürte sürte aşağı düştüğünde başını karnıma yaslayıp derin derin nefes almaya başladı.

Koca salonda bulunan her eşyaya baktım.  Bizim evimiz, benim ve onun seçtiği eşyaların içinde ilk kırgınlığımızı, evliliğimiz içindeki; bizim için ilk olmayan fakat bu evin içindeki kavgamızı edecektik.

Yekta’nın ve benim yeri yüzünden tartıştığımız duvar saati gözümün önüne geldiğinde ister istemez güldüm. Çünkü oraya eğer bebeğimiz olursa fotoğrafının koyacağını demiş bense erkenden başlama diyerek savuşturmuştum onu.

Nereden bilebilirdim ki o ufacık tatlı anımızın bugün canımı yakacağını.

Sert solukları kendini toparlamak için zaman tanıdığını gösterirken bekledim konuşmasını daha sonrasındaysa da ağzına etmeyi...

“Ben bilmiyorum Efkan’ın o hâlini gördüğümden beri bok gibiyim Perihan. Birkaç gün sonra belki göreve çağırırlar, belki bana hamile olduğunu söylersin beni dünyanın  en mutlu adamı yaparsın. Ama o Efkan abinin hâli aklımdan çıkmıyor. Divane gibi. Karısına aşık ama aralarında ki bebeklerinin ölümü onlara uçurum. Ya öyle bir şey olursa Perihan ya biz-“ sözüne devam etsin istemedim. Belimde olan kollarına tırnaklarımı geçirip bir adım geriye çıktığımda normalde olsa ondan uzaklaşmama izin vermezdi fakat beklemediği savunmasız anında olunca çıkmıştım kolları arasından.

KATRAN  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin