37.Bölüm

1.3K 91 12
                                    

  Sabah telefonun sesiyle gözlerimizi açtık, mardin den arıyorlardı. Boran'ın babası kalp krizi geçirmiş , hastaneye kaldırmışlar. Erkenden toparlanıp ilk bulduğumuz uçakla mardine geri dönmüştük.

Biz mardine iner inmez hastaneye geçtik , boran'ın babasının durumu kötüydü yoğun bakıma almışlardı. Doktor bize kendinizi en kötü duruma hazırlayın demişti . Bütün aile perişan olmuştu , Neriman hanım da üzüntüden hastalanmıştı . İki gün sonra boran'ın babasını kaybettik .

  Cenaze günü çok kalabalıktı ,bütün akrabağlar ve mardinde ki tanıdıklar baş sağlığına gelmişlerdi . Boran , bora , selma ve berfu babalarını kaybetmenin acısını yaşıyorlardı .Neriman hanım kendine gelememişti, kocasının ölümü kadını yerle bir etmişti. Boran içinde ki acıyı belli etmemeye çalışıyordu , ailenin en büyük oğlu olarak bütün yük onun omuzlarına kalmıştı. Herkez ile o ilgileniyor kardeşlerine bir baba gibi destek olmaya çalışıyor , annesinin iyi olması için elinden geleni yapıyordu.

  Cenazeden sonra herkez evlerine dağıldı Miroğlu konağı sessizliğe büründü, bütün aile odalarına çekilmiş acıları ile yalınız kalmışlardı.

1 ay sonra heyet toplanmış ve  beklenen karar çıkmıştı . Boran heyet kararı ile ağa olarak seçilmişti. Miroğlu konağının yeni ağası BORAN MİROĞLU...

          2 YIL SONRA :)

"Berra yeter artık sana mardin den gidemeyeceğimizi söyledim daha fazla uzatma." Boran üzerini giyinmiş odadan çıkmak üzereydi.
"Ben daha fazla burada yaşamak istemiyorum , barış burada büyümeyecek töre diye bir şey bilmeyecek anladın mı beni. Benim oğlum zorunda kaldığı değil sevdiği kızla evlenecek. Töreydi, ağalıktı ,berdeldi bunların hiçbirini bilmeyecek duyuyor musun beniii."

Boran ağa alaycı bir gülümseme takındı suratına. " tamam yavrum sen nasıl istersen öyle olsun. ";) dedi. Dalga geçiyordu , bu kadın söylediklerinin gerçek olabileceğini sanıyordu.

" boran beni ciddiye allo."

"Senin bu hayal gücün beni deli ediyor. Babam öldükten sonra ağalığın bana geçtiğini biliyorsun. Ben mardinden gidemem bunu bile bile burdan gitme hayalleri kuruyorsun ayrıca hiç fark etmez barış orda da büyüse burada da , benden sonra ağalık barışa geçecek kabullen bunu sende ağa kızısın kuralları biliyorsun." Boran odanın kapısını açtı tam çıkıcakken .

"Boran ağa nereye gidiyorsun daha konuşmamız bitmedi. Senden sonra kardeşlerin de ağa olabilir elbet.
Senin kardeşlerin seve seve barış'ın yerine ağa olmak isterler bence. Ben çok kararlıyım oğlumu da alıp gideceğim sen istesen de istemesen de ." Berra'nın sözleriyle bora'ın sinirleri tepesine çıkmıştı tam berra'nın doğru yürürken kapıdan içeri küçük adımlarla koşarak barış girdi.  " anne , baba"

Oğlunun sesini duyan boran geri adım attı , kendini sakinleştirmesi gerekiyordu. İçinden saymaya başladı "1 2 3 4 5....." ve gülücüklerle gelen oğlunu eğilip kucağına aldı.

Barış babası nın boynuna sarıldı." Oğlum gelmiş ,paşam nasıl çıktın sen buraya..." derken arkadan berfu nün sesi duyuldu. "Abi sen daha gitmedin mi ? Biz de yengeme bakmaya gelmiştik."

"Ancak değiştirdim üzerimi şimdi çıkıyorum, iyi yapmışsınız yengene biraz mukayyet ol ,aklı çok çalışıyor bu aralar ,biraz yengeni oyala da boş şeyler düşünüp durmasın." Boran oğlu nun yüzünü öptü " baba gidiyor  akşam geleceğim oğlum ,tamam mı?" dedi. Barış babasını olumsuz anlamda kafa salladı "git meee." Diye ağlamaya başladı .

Boran oğlunun göz yaşlarını sildi "bak paşam eğer ağlamayı kesersen yarın seninle at binmeye gideriz , hani senin beğendiğin bir at vardı ya ." Barış at kelimesini duyar duymaz susmuştu. Babasının yüzünü yüzüne yaklaştırdı "söz mü ?" Dedi .

MARDİN'Lİ İKİZLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin