"Nerdeyim ben lan, kimse yok mu? Çıkarın şu başımda ki çuvalı da suratınızı görelim lannn." sabah dört adam odaya dalıp kollarımdan tuttular kafama siyah çuval geçirdiler, beni bir sandalyeye oturtup bağladılar. Odada adım sesleri duyuluyor.
"sakin boran ağam, sinir bünyeye zarar"
"Bunun hesabı çok acı olucak piç kurusu, burdan kurtulayım var ya senin cesedini köpeklere parçalatmayan adi şerefsiz lann"
"sen hayal kurmaya devam et boran ağa burdan öyle kolay kurtulamazsın, tek başına iki düzine adamı öldürüp de elini kolunu sallayarak çıkamazsın burdan. Ben tedbirimi aldım, kardeşimin intikamını senden alıcam BORAN AĞA"
"Hazır mısın kardeşinin yaptıklarının cezasını ödemeye boran ağa. "
"kimsin lan sen, ne yapmış benim kardeşim söyle?" adam kahkaha attı. "Ne yapmış? Demek bilmiyorsun, ben sana anlatıyım sorun değil." adam derin nefes aldı. Etrafında ki adamlarına baktı"dışarı çıkın" diye emir verdi. Adamlar dışarı çıkınca boranın kafasında ki siyah çuvalı çıkardı, karşısında ki koltuğa geçip oturdu.Boran karşısında ki adamın yüzünü inceliyor kim olduğunu anlamaya çalışıyordu. Adamın buralı olmadığı belliydi çünkü mardin de kimse Boran ağaya pusu kuramaz korkularından, sonunda boran ın yaşatmıyacağını bilirler. Adam kardeşimden bahsetti, bora ne yapmış olabilir ki?
"ilk kendimi tanıtayım ben Ateş Tarhun anlamışsındır buralı değilim." boran elleri ayakları bağlı bir sandalyede oturuyordu, adamın söylediklerini onaylar şekilde kafasını salladı. "
" senin kardeşin bora kardeşimin hayatını kararttı. Benim kardeşim daha 18 yaşında gencecik hayatının baharıda Senin o piskopat kardeşin yüzünden intihar etmeye kalktı. "
" düzgünce anlat laan anlamadım ne yaptı da senin kardeşin intihar etmeye kalktı.""aslı daha lise öğrencisiydi 17 yaşında, üniversite sınavına deli gibi çalışırdı kafasını defter, kitaptan kaldırdığını görmemiştim, dışarıya çıkmaaı için bile ben zorlardım onu."
Derin bir iç çekti adam. "bir gün eve geö geldim aslıya bakmak için odasına çıktım, odadan bağırma sesleri geliyordu biraz bekledim ne hakkında konuştuğunu anlamaya çalıştım aslı" bırak artık peşimi, bıktım senden, beni korkutuyorsun" gibi şeyler söylüyordu.Kapıyı açmaya çalıştım, kapı kilitliydi aslıya kapıyı açmasını söyledim, ince bir çığlık sesi duydum daha sonra odada bir iki eşya kırılma sesi geldi. Kapıyı kırdım içeri girdim. Aslı yerde oturmuş hıçkıra hıçkıra ağlıyor, odada ki cam açıktı. Aslı nın yanına gittim ne olduğunu sordum, bana sarıldı"abi yardım et çok yoruldum" dedi. Ailemden kalan tek değerli varlık ağlıyor acı çekiyor daha küçücük yaşta. Aslıyı sakinleştirdikten sonra niye korktuğunu sordum, herşeyi korkmadan anlat dedim. Oda herşeyi tane tane anlattı.
Arkadaş çevresinden bir kız aslıyı ünüversiteli bir gurup arkadaşla tanıştırmış bu gurubun içinde tahmin etmişsindir küçük bora ağa da var. Bir İki defa daha böyle kafede buluşup sohbet ettiklerini söyledi. Bora ağa aslıya aşık olmuş sözde, aslının arkadaşların dan numarasını almış, sürekli arayıp buluşmak konuşmak istemiş, sürekli mesajlar atıyormuş tabi zaman geçtikçe sadece mesajla kalmamış okuluna gitmiş, yollarda takip etmiş, evini bulmuş. Aslıya neden bana en başta söylemediğni sorduğumda, kendisinin hallede bileceğini düşünmüş, nerden bilsin adamın piskopat olduğunu dimi ama soruyorum sana. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARDİN'Lİ İKİZLER
Literatura KobiecaGencecik güzeller güzeli iki kız kardeş, Töre sonucu birinin evlenmesi gerek. Hayatta insanları tanımak çok zor, bu kardeşin bile olabilir. Kardeşinin insana ihanet etmesi çok kötü. Bu ihanet kendini kurtarmak için bile olsa.kardeşi yüzünden kötü a...