Berfu ve berra parktan koşarak çıkıp konağa gelmişlerdi , berra barışı konakta bırakıp şöför ile hastaneye yola çıkmıştı.
Boran , berra'ya ailesin durumunu tam olarak açıklamamıştı ama durumları hiç iyi değildi. Kazada yaralananlar dan biri de boran'ın kendi kardeşiydi .
Boran kardeşine karşı hala kızgındı ama kardeşinin ölümle cebelleşmesini hiç istemezdi. Kardeşi sevdiği adamla evlenmek için ailesini hiçe sayıp kaçmıştı , boran'ın ağrına giden şey berra ile evlenmek zorunda kalması değildi. Selma nın onu abisi gibi görmeyip boranı ve ailesini hiçe saymasıydı.
Selma şimdi çok sevdiğı kocasıyla birlikte yoğun bakım da ölüm kalım savaşı veriyordu.
Berra 'nın hastane koridorunda görünmesiyle boran oturduğu koltuktan kalktı. Berra yanına gelince ilk sorduğu "nerdeler ? İyiler mi ? Boran nasıl olur boran abim nerde babam nerde ." Boran karısını tuttu
"Berra baban ve çocuklar iyi merak etme , çocuklar evde baban da biraz fenalaştı boş odaya aldılar dinleniyor. Ama buğra ve yengen ameliyattalar . selma , bedir ve annen yoğun bakımdalar doktorlar beklememiz gerektiğini söylediler durumları kritik miş." Berra duyduklarıyla gözündeki yaşlar bir bir akmaya başladı. Abisi ve yengesi ameliyattalardı, çocuklar evde .
"Abim boran buğra abim yengem onlara bir şey olmasın çocuklar ne yaparlar onlara bir şey olursa."
Boran Berra yı kollarının arasına aldı ,karısına sıkıca sarıldı "onlar iyi olucak güzelim ağlama " Berra nın saçalrını okşadı ve öptü kokusunu içine çekti , boran karısının perişan olucağını biliyordu bu yüzden sabah haber geldiğinde ona söylememişti.
Berra ile boran ameliyathane nin önünde beklerken saatler geçmek bilmiyordu. Berra'nın ayakta duracak dermanı kalmamıştı . Buğra abisi ve yengesi hala ameliyathane den çıkmamışlardı. Berra'nın babası uyanmış ve oğlu ve gelininin durumunu öğrenmek için ameliyathane nın önüne gelmişti kızı berra'yı görmesiyle ağzından kızının ismi çıkmıştı. Özlemişti kızını evlendikten sonra aralarına küskünlük girmişti. Kızının arkasında duramamıştı, kızı ona kızgın olmakta çok haklıydı.
Berra babasını koridorda görmesiyle oturduğu yerden kalktı koşarak gitti babasının boynuna sarıldı. Babasını çok özlemişti , babasıyla küçükken dertleşmeyi çok severdi canı ne zaman yansa babasına gider ve yanan canını iyileştirmesini ,yaralarını sarmasını isterdi şimdi de ailesi için canı yanıyordu babasından yardım istemelimiydi.
Baba kız koridorda birbirlerine sarılmış sadece ağlıyorlardı.
Ameliyathane nın kapısından çıkan doktorla boran berra'ya seslendi. Doktorun çıktığını fark eden berra ve babası doktorun yanına geldiler boran "durumları nasıl doktor?"
Berra "abim ile yengem iyiler değil mi? Berra doktorun bakışlarında bir umutsuzluk hissetmişti kötüydü durumları biliyordu içine bir acı düşmüştü bile doktor "üzgünüm başınız sağolsun ikisini de kaybettik..." Berra dayanamadı kendini yere bıraktı dilinden bir feryat koptu abiiiiii.Ertesi gün sağlam konağında feryatlar kopuyordu , herkezin içi yanıyordu gencecik iki insan bugün toprağa giriyorlardı. Çok sevmişlerdi birbirlerini geride evlatlarını bırakmışlardı . Sevgi ve selim annesinin ve babasının artık gelemeyeceklerini farkındalardı iki çocuk halalarına sarılmış ağlıyorlardı.
Küçük yaşta yaşayabilecekleri en büyük acıyı yaşıyorlardı .Öğle namazının yaklaşmasıyla hoca dualarını yapıp iki genci konaktan çıkardılar, buğra sağlam ve asya sağlam 'ın bu konaktan son çıkışlarıydı . Gelinliğiyle bu konağa gelen asya kefeniyle çıkıyordu. Aile yakınları tabutları omuzlarında taşıdılar selim annesinin ve sevgi babasının fotoğrafını ellerinde taşıyorlardı. Bu son birlikte yürüyüşleriydi yan yana iki mezara gömüleceklerdi.
Mezarlarına aynı anda koyulmuşlardı, herkezin onlara son vedasıydı burası , yaşamın sonu.
Mezarlıktan dönüyorduk babam hastaneye gidecekti annem ,bedir ve selma yoğun bakım daydılar durumlarında bir değişiklik yoktu.
Konağın önüne geldiğimizde ben çocuklar indik boran babamı hastaneye götürecekti. Biz konağa girince onlarda gitmişlerdi.
Konağın kapısını kapatırken sevgi nın hala diye bağırmasıyla arkamı döndüm.SERRA!
"Nasılsın berra ." Serra 'nın tam karşımda duruyor olması ve ne hissedeceği mı bilemiyor olmam tuhaftı. Ailemiz için gelmiş olmalıydı mardine ,kazayı duymuştu kesinlikle.
" benin boşver sen burda olmak yerine hastanede yada mezarlıkta olmalıydın. " berra ilerledi serra'nın yanından geçip sedire oturdu. " çocuklar siz salona geçin hadi "
Çocuklar berra'yı onaylayıp salona gittiler." mezarlığa geldim. " berra şaşırmıştı onu görmemişti ve berralardan önce eve gelmişti.
"Neden çıkmadın ortaya ?""Nedenini biliyorsun berra babam ve sen beni orada görmek istemezdiniz. " doğru düşünmüş, yaptıklarından dolayı hala içimde bir kırgınlık vardı . Boranla evlendiğime pişman değilim ama aynı kandan olduğum ikiz kardeşimin beni hiç sevmemiş olması ve kendi için beni kullanmış olması en çok bu yaralamıştı beni.
" Berra buraya ailemin yanında olmak için döndüm ,sende benim ailemdensin." Berra oturduğu sedirden kalktı serrayla konuşmak istemiyordu ,zaten kendini de iyi hissetmiyordu.
" Berra dinle beni biz birlikte büyüdük ,ikiziz biz ailemi de seni de kaybettim biliyorum ama seni ve ailemi geri kazanmak istiyorum . Hayatım boyunca yalnız kalmak istemiyorum berra."
Serra ya inanmayacaktı yine bu tuzağa düşmeyecekti." Serra buraya ailen için geldiysen ailenin yanına git ben senin ailenden değilim artık. Seninle olan tüm bağlarım kına gecende kaçtığında ve yerine ben geçmek zorunda kaldığımda aramızda ki bağlar kopmuştu zaten."
Serra berra 'ya doğru iki adım geldi "öyle söyleme berra affet beni lütfen."
Berra elini kaldırdı "sus serra seni dinleyerek vaktimi harcamak istemiyorum , senin benimle konuşacak hiçbir şeyin kalmadı bu sana son söyleyişim benden uzak dur."
Berra arkasına bakmadan salona geçti , çocuklar yan ayana koltuğa oturmuş karşıda ki duvara bakıyorlardı. Gözlerinde ağlamaktan yaş kalmamıştı , gitti ve çocukların yanına oturdu, kollarını açıp ikisini de sardı. " siz benim de çocuklarımsınız artık."
Serra avluda oturmuş ne yapacağını düşünüyordu. Iki yıldır mardinden uzakta bir köyde yaşıyordu şimdi zar zor sağlam konağına dönebilmişti bunu değerlendirmesi gerekiyordu.
Konağın kapısı açılmasıyla serra irkildi ,kapıdan gireni görünce acele ile ayağa kalkmıştı. Heybetli duruşuyla boyuyla posuyla kara kaşlı kara gözlü BORAN ağaydı bu.
Son yaşananlar geldi aklına serra 'nın boran ağa onunla ve sevdiği adamla çok uğraşmıştı onun yüzünden mutlu olamamıştı ama boran ağa çok mutluydu karısı ve çocuğu vardı. Evet berra nın çocuğunun olduğunu biliyordu nerden biliyor diyecekseniz annesi ona hep haber gönderiyordu. Son gelen haberde kaza haberiydi. Serra kazayı duyunca koşa koşa mardine gelmişti.
Boran ağa avluda ki kadına yaklaştı. Yanına gelince durdu üzerinde ki kıyafetlere baktı " Neden üstünü değiştirdin ?" Diye sordu . Karısının mezarlıkta üzerinde siyah birelbise vardı.
Serra nasıl cevap vermesi gerektiğini düşündü. "Üstüm kirlendi burdaki kıyafetlerden giydim." Boran tamam anlamında başını salladı.
"Çocuklar neredeler daha iyiler mi?"
" evet daha iyiler odalarına çıktılar."
Serra içinden dua ediyordu inşallah berra odadan çıkmaz diye."Tamam bizde eve gidelim mi baban birazdan evde olur . Barış bütün gün sensiz kaldı çok ağlamış berfu oyalayamıyor muş artık."
Serra nın suratında bir gülümseme belirdi , bu adam hala karısını tanıyamıyordu. Aynı şey yıllar önce bir kere daha olmuştu o zaman bizim ikiz olduğumuzu da biliyordu."Tamam ama ben bir çocuklara bakıp geleyim aklım onlarda kalmasın."
Boran olur dedi . Serra koşar adım yukarı kata çıktı. Boran ağa , onun gerçekte serra olduğunu öğrenmemesi gerekiyordu bunu nasıl yapacaktı berra salondan çıkınca anlayacaktı durumu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARDİN'Lİ İKİZLER
Literatura KobiecaGencecik güzeller güzeli iki kız kardeş, Töre sonucu birinin evlenmesi gerek. Hayatta insanları tanımak çok zor, bu kardeşin bile olabilir. Kardeşinin insana ihanet etmesi çok kötü. Bu ihanet kendini kurtarmak için bile olsa.kardeşi yüzünden kötü a...