MARDİN'Lİ İKİZLER

16.Bölüm

SAĞLAMLAR KONAĞINDA YAŞANANLAR ÖZET :

Bu arada sağlamlar konağında herşey çok değişmişti. Berra nın düğününden sonra eve bir kasvet çökmüştü, önceden kardeşlerin kahkahası yankılanan bu konakta artık çıt çıkmıyordu.

Berra nın düğünden sonra ki gün sağlamlar konağına gelip bütün gerçekleri anlatmasıyla. Serra dedesi tarafından konağın altında ki mahsene kapatıldı. Annesi ne kadar engel olmak istese de kayınpederine bir şey diyememiş ve susup oturmuş, kızını oradan çıkarmak için doğru hamlenin zamanını beklemektedir.

Serra yaptıklarından hala pişman olmamış ve başına gelen herşey in suçlusu olarak Berra yı görüyor. O soğuk ve karanlık mahzende tek öğün yemek ile ceza çekerken bile kin besliyor, mahzenden çıktıktan sonra Berra ya yapıcaklarını düşünüyor.

Sevdiği adam da Serra yı terketmiş ve Mardinden göç etmek zorunda bırakılmıştır. Ailesi, zaten yoksul olan adamın. Boran ağa yüzünden hiç bir yerde iş bulamamışlardır ve ellerinde avuçlarında ne varsa bırakıp köyü terk ettiler.

Bedir ve selma hayatlarından mutlu, yaptıklıkları haksızlıktan zerre pişmanlık duymadan hayatlarına devam ediyorlar. Tabi
Bedir ve selma nın bebek beklemeleri de mutluluklarını kat be kat arttırıyor. Selma nın hamile olduğu kimse tarafından bilinmez iken ortaya çıktığı zaman ne olacağı bilinmemektedir. Selmanın bu kadar kısa sürede hamile kalması ne gibi sonuçlar doğuracak.

Berra nın abisi Buğra sağlam. Kardeşini düşünüp miroğlu konağında iyi olup olmadığını çok merak ediyor. Kardeşi dün akşam üzeri hana geldiğinde bir nebze de olsa içini rahatlattı genç adam ama yine de canından çok sevdiği kardeşine bir zarar gelicek korkusuyla yaşıyor.

yazar anlatım :

Sağlam ailesi hep birlikte yemek masasında yerlerini almışlardı. Bu son bir hafta boyunca olanlar yüzünden ailenin yemek yiyecek halleri kalmamıştı. Hepsi masaya oturmuş suratlarına bakınıyorlardı.

Buğra dün kardeşini görünce aklına bir ziyaret yapmak gelmişti bu konuyu da burda açabilirdi. Buğra babası Ahmet ağa ya dönüp "bav diyorum ki Berra yı görmeye mi gitsek. Kızı sahipsiz sanıp ezmesinler." Nermin hanım oğlunun dediğiyle sinirlendi ve "sen ne dersin oğul o kız bu evin yüz karası, bizi rezil etti. Ne onun yüzüne bakarım nede arkasında dururum ben, cehenneme kadar yol..." derken Ahmet ağa sözünü kesmiş ve karısını susturmuştur. "Nermin hanım kendine gel Berra yüzümüzü eymemiştir asıl senin arsız kızın yüzümüze kara çalmıştır. Kına gecesi başka bir adamla kaçmış. Berra doğru olanı yapmış hem abisinin hayatını kurtardı hem de başımızı yere eymekten kurtardı. YAT KALK KIZINA DUA ET. "Ahmet ağa bir hışımla masadan kalkıp gitmiştir. Buğra da karısı ile masadan kalkıp odalarına çıktılar. Evdeki hizmetler masayı topluyorlardı.

Nermin hanım berrayı kendi doğurmuş olsa da ,içinde ona karşı hiç sevgi yoktu. Neden oldmadığını çok iyi biliyordu ama hepsi kocasının ilk karısı yüzündendi.

Nermin hanım masadan tabağa yemek koydu ve masadan kalkıp mahsene indi. Mahsenin kapısını kayınpederinin dolabından aldığı ve yedeğini yaptırdığı anahtarla açtı içeri girdi. Kimse görmeden hemen yemeği verip gidicekti. Kızına döndü üstü başı toprak içinde, ağzı burnu kanamış, göz altları ağlamaktan morarmış perişan halde olan kızını gördü.

Nermin hanım kızının yanına gitti diz çöktü elindeki tabağı kenara koydu. Ellerini kızının yüzüne götürüp okşadı aynı zamanda gözünden yaşlar dökülüyordu. Kızının bu halini gördükçe içinden Berra ya beddualar ediyor ve perişan olmasını diliyordu.

Yan tarafta duran kovada ki sudan bir avuç aldı kızının yüzünü yıkadı. Yemek tabağını alıp kızına yedirmeye başladı. Serra bu arada mahzenden çıkma pilanları kuruyordu. Serra karnını doyurduktan sonra annesine sıkı sıkı sarıldı ve annesine "annem bana yardım et burdan çıkmam lazım lütfen." kızına olmaz diye bakan gözlerle Nermin hanım "olmaz yavrum deden burdan çıktığını öğrenirse bu defa seni öldürür." Serra bunu biliyordu. "daha fazla burada duramam ana durursam ölürüm birşeyler yapmamız gerekiyor adımı aklamalıyım anne başka türlü burdan çıkmama asla dedem izin vermez." Nermin hanım kızını saçından öptü "sen korkma kızım ben bir yolunu bulucam." diyip mahzenden Serra yı tek başına bırakıp gitdi.

Buğra çalışma odasında babası ile konuşuyordu Ahmet ağa miroğlu ailesine haber vermesini ve yarın akşam misafirliğe gidileceğini söylemişti. Buğra bunu duyunca çok sevinmişti kardeşini çok seviyordu ve iyi olup olmadığını kendi gözleriyle görmek istiyordu.

Bu arada Bedir ve selma odalarında derin bir sohbet içinde idiler. Bedir in aklına iki kardeşide gelmiyordu sanki yaşanan olaylar hiç olmamış gibi hayatlarına kaldıkları yerden devam ediyorlar.

Bedir selma ya gezme planı anlatırken selma nın aklına bugün Buğra abinin söyledikleri gelmişti ve bedire sorma gereği duydu. "Bedir Buğra abinin bizimkilerin konağına misafirliğe gitme konusunda ne düşünüyorsun." selma bedirin ne tepki vereceğini bilmediği için temkinli şekilde sormuştu.

Bedir bu konuya sıcak bakmıyordu. Berra yı suçluyordu hala. Bedir eğer Serra kaçtığında Berra yerine geçmeseydi neler olurdu bunu düşünmüyordu veya aklına gelmiyordu ne olursa olsun Berra nın yaptığı suçtu bedire göre.

Bedir sert yüzünü takınıp"güzelim ben oraya gidilmesini istemiyorum ben Berra yı sildim artık Berra adında bir kardeşim yok benim."

Selma ailesi olduğu için eğer ziyarete gidilirse gitmek istiyordu. Oda ailesini çok özlemişti." Bedir sen kardeşini silmiş olabilirsin ama benim ailem orda ve ben onları çok özledim. Onları görmek istiyorum ve... "Bedir selma nın dediklerine biraz sinirlenmişti." ne demek benim ailem orda selma. Senin ailen burda, ben ve karnında ki bebek senin ailen. Senin bundan sonra başka ailen yok. "

Bedir ayağa kalkıp banyoya gitti. Selma kara kara ne yapacağını düşündü. Bedir ailesine gitmesine hiç izin vermiycek mi? Yani.

Buğra, mehmet miroğlu nu aramış ve yarın akşam hem misafirliğe hemde Berra yı görme amacıyla geleceklerini müsait olup olmadıklarını sormuştu. Mehmet Ağa dan olumlu cevap almıştır.

Mehmet Ağa iyi yürekli, doğruyu yanlışı bilen hak yemeyen bir ağadır. Berra nın evine nasıl gelin geldiği önemli değil onun için önemli olan Berra nın artık gelini olmasıdır. Gelininin ailesini de evinde seve seve ağırlar bu adam. Mehmet Ağa hemen Nermin hanıma haber etmiştir ve hazırlıklara başlamasını dünürlerinin geleceğini söylemiştir.

Buğra da hanımı Asya ya söylemiş ve hazırlık yapmasını istemişti.
Buğra babasına yatmadan önce haber vermişti.