Duyduğum çığlık sesleri, alt katta ki hizmetli odalarından geliyordu. Hemen adımlarımı oraya yönlendirdim. Odaların olduğu koridora girince, herkesin yattığını farkettim. Odasının ışığı açık olan yoktu, bir ara aklımdan sadece ben mi duyuyorum bu sesleri diye geçirdim.
Kesik kesik nefes alma ve konuşma sesleri geliyor. Kalbim korkudan çok hızlı atıyordu. Kapının önüne gelmemle içeride ki konuşma seslerini, daha iyi duydum.
Bu kadın sesiydi ve birisine yalvarıyordu. Sesi sankii tanıdık geliyordu ama ağlamaktan kısılmış olan sesinden çıkaramadım. Etraftan elime ne alabileceğime baktım ama koridorda hiç bir şey yoktu.
Sesler kesilince kapıyı açtım ve içeri girdim. Karşımda elleri ve ayakları bağlı şekilde dizlerinin üzerine çökmüş serra'yı gördüm. Ağlamaktan gözleri kan çanağına dönmüş, üstündeki elbise kir içinde. Gözlerinden pişmanlık okunuyordu. Bunu gördüm ben kardeşimin gözlerinde.
Hemen serra nın yanında; elindeki makas ile serra' nın saçını kesen, isminin ali olduğnu bildiğim 'boran'ın adamı 'bana döndü. Beni görmeyi beklemiyor olucak ki" yenge!! "dedi.
" Serra' nın burada ne işi var? Napıyorsun ona? "sesimi yükseltmiştim. Kim olursa olsun, ne yapmış olursa olsun bir kadını burda tutmaya hakları yok.
İki adım attım serra nın yanına gitmek için ali abinin" Abii! "dediğini duydum.
Ali abinin arkamda bir yere baktığını farkedince tedirgin oldum. Ensemde sıcak bir nefes hissettim, nefesin sıcak olmasına rağmen benim vücudumdan titreme geçti.
Arkamı dönmeden onun sesi kulağımda yankılandı" karıcığım seni sabahtan beri odada bekliyorum, sense buralarda oyun oynuyorsun."
Sinirlerime daha fazla hakim olamıyordum, hem beni aldatmıştı, hemde aldattığı kadını benimle aynı çatı altında tutuyordu. Ne yapmak istiyor. " Serra' nın ne işi var burada"diye dordum ilk baş.
Ne cevap vericeğini merak ediyorum."ceza çekiyor karıcığım, yaptıklarının cezasını" güldüm serra ceza çekiyordu yaptıkları için ama boran ağa yaptığı kötülüklerin cezasını çekmiyordu. "sen neden çekmiyorsun yaptığın hataların cezasını." dilim yine açılmıştı.
"çünkü bana ceza çektire bilecek güçte biri yok. Anladın mı?" boran yanımdan geçip odada ki boş tahta sandalyeye oturdu.
Bana dönüp "istersen izleyebilirsin, sonuçta senin hayatını çaldı. Yinede mutlu olamadı, tekrar senin kurduğun hayatı çalmaya çalıştı." boran ali'ye başı ile komut verdikten sonra ali serra nın saçlarını kaldığı yerden kesmeye devam etti.
Ben olduğum yerde durmuş sadece izliyordum. Ali abi işini bitirdikten sonra arkada ki masanın üzerinden eline bir şey aldı. Ne olduğunu göremedim, serra'nın önüne gelip ellerini tuttu o an farkettim elindeki kerpetendi.
Koşup ali abinin elinde ki kerpeteni aldım. Borana dönüp"fazla ileri gidiyorsunız yeter bu kadar ceza, gönder onu buradan "
"daha aklı başına gelmemiştir bence, sen karışma benim işlerime." ali abi elimden kerpeteni almak için hamle yaptı. Odan son anda kurtulmuşken boran çıktı karşıma. "sana ne dedim ben, karışma berra" elimdeki kerpeteni aldı. "git şimdi odaya beni bekle"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARDİN'Lİ İKİZLER
Literatura FemininaGencecik güzeller güzeli iki kız kardeş, Töre sonucu birinin evlenmesi gerek. Hayatta insanları tanımak çok zor, bu kardeşin bile olabilir. Kardeşinin insana ihanet etmesi çok kötü. Bu ihanet kendini kurtarmak için bile olsa.kardeşi yüzünden kötü a...