4.Bölüm (yabancı)

4.7K 156 6
                                    

Boran ağa konağa geldikten sonra düşünmeye başladı o kız kimdi? Ahmet ağanın iki kızı olduğunu biliyordu ama ikisinin de yüzlerinin aynı olduğunu bilmiyordu.

Boran sağlamaların konağına girdiğinde o kız çemkiriyordu. Boran kızın söylediklerine sinirlenip bağırmıştı. O kız Boranı farkedince koşarak yukarı kaçmıştı. Korkağın teki çıktı ,söylediği sözlerin bile arkasında duramayan bir kız diye düşündü boran ağa.

Boran giden kızın arkasından bakarken içinde bir burukluk oldu san ki. Ahmet ağa boranın yanına gelip açıklama yaptı. Olay tatlıya bağlandı. Serra kahveleri yaptı dağıtırken. Boran Serra yı inceliyordu. Dudakları ne şişmiş ne morarmış. Dümdüz duruyor, halbuki bugün gördüğünde zaten dolgun dudakları vardı. Üstüne Boran da sert öpmüştü.

Serra bana kahve verirken göz kırptım muzip bir şekilde ama sinirlenmek yerine kaçarcasına uzaklaştı.
Bu kıza ne olduğunu anlayamadı Boran ağa, birden bire sinirli, asabi, borana karşı gelen kız gitmiş yerine utangaç, hanım hanımcık bir kız gelmiş.

Daha sonra kahveler içildi kız istendi, yüzükler takıldı ama yukarıda ki kız hiç aşağıya inmedi, kafam da sürekli o kızın kim olduğunu düşünüp durdum. İçimde çok tuhaf bir his var o kıza karşı. O kızı görmek istiyorum, nasıl olcak bilmiyorum ama olacak.

Sabah anamın dürtmediyse uyandım, noluyor bu kadına yine "nevar ana ne istersin" anamın yüzü telaşlı "kalk oğul haber geldi sağlamaları konağından dün gönderdiğin gelinlik, bindallı olmamış kıza. Çarşıya çıkcaz akşam olmadan hele. Kız tarafı aşağıda seni bekleriz." yaresul Allah ya bide bununla uğraş olsun olmasın çokta umrumda "ana fark etmez olup olmaması giysin işte gitmem ben çarşıya falan." anam küçüklüğümden beri yaptığı şeyi yaptı. Ayağında ki terliği çıkardı. Arnımın çatına vurdu. Nedir benim bu kadınlardan çektiğim. Mecvur kalktım üstüme beyaz tşort altıma siyah pantolon birde siyah ceketimi giydim. Telefon , cüzlan, arabanın anahtarlarını aldım aşağı indim.

Aşağıda kayınvalidem yanında gelinleri, benim anam, yengelerim ve birbirine tıpa tıp benzeyen iki kız sedirde oturmuşlar çay içiyorlar.

Bu kızların hangisi benim karım, nasıl ayırt etcez. Tamam evlendikten sonra ayrılıcaklar ama ya şimdi. Hangisi Serra bunlardan.

İkiside beyaz buliz ve bordo diz kapağında biten etek giymişler tek fark birinin saçları düz birinin kıvırcık. Yarap yardım et bana.

Ben mal mal kızlara bakarken anam "oğul geldiğine göre hadi çıkalım, hayde herkes arabalara binsin" hepsi birden kalktılar. İki büyük arabaya anca sığdık. Benim karşımda hangisinin Serra olduğunu bilmediğim iki kız oturuyor. Ya utancımdan soramıyorum bunların hangisiyle evlencem ben. Sorsam derler koskoca ağa daha karısını tanıyamıyor. Derler arkadaki yengemler kesin derler, bütün mardin duyar.

Gelinlik ve kınalık almak için bir mazaya girdik,girer girmez hepsi bi tarafa dağıldı. İkizlerden düz saçlı olan kız diğerinin kolundan çekiştire çekiştire elbiselerin oraya götürdü. Bildiğin kızı sürükledi, kesin kıvırcık saçlı olan kız Serra. baksana etrafına hiç bakınmıyor istemediği her halinden belli.

Berra sağlam :

Arabadan inince Serra beni sürüklemeye başladı. Bindallılara bakıyor hemde bana birşeyler söylüyor. Ya bu kız ne içti sabah anlamadım sanki istiyerek evleniyor gibi bindallıları karıştırdı. İçinden iki tane bindallı çıkardı ikiside çok güzel gerçekten. Biri mor üzerinde beyaz işlemleri olan bindallı, diğeri kırmızı üzerinde sarı renkte işletmeler var. İkincisini ben daha çok beğendim. Serra kırmızıyı benim elime tutuşturdu.

MARDİN'Lİ İKİZLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin