MARDİN'Lİ İKİZLER

25.Bölüm

Ateş denen adam beni ayağa kaldırdı ve yüzüme yumruk attı." lan piç kurusu nasıl kaçırırsın kardeşimi lan. Sen akıllanmıycaksın sana büyük bir ders verelim." diyip dizime silah doğrulttu ve iki el ateş etti. Ben kendimi yerde bulmamla, ateş denen adam aslıyı kolundan tutup evden çıkardı.

"Abi sonrasını biliyorsun zaten adamlardan biri beni hastaneye götürmüş ve size haber vermiş. Sende beni buraya getittir miştin. Burada tedaviden sonra Aslı'ya ulaşmak istedim. Aradım mesaj attım telefonları yüzüme kapattı. Ben de telefon alıp gönderdim evine ama sadece derdim onunla konuşmaktı."

Ateşin söyledikleri ile Bora'nın söyledikleri tutmuyordu birinde bir yanlışlık vardı ama nerede "Bora Sen bana yalan mı söylüyorsun o adam böyle anlatmadı. kızı taciz etmişsin bildiğin, senin anlattığın gibi kızın da gönlü sende vardı neden intihar etti o zaman." Bora ellerini yumruk yapmıştı birden önümüzde ki küçük sehpaya vurdu ve ayağa kalktı.

" Abi ben telefonu gönderdikten 2 gün sonra abisi beni aradı sövdü saydı Aslı'nın intihar ettiğini ve artık hayatta olmadığını söylemişti. Ben be..n  ne yapacağımı bilemedim." bora odada dönüyor saçlarını çekiştiriyor, psikopat gibi görünüyordu. "Tamam sakin ol Bora anlat" Borayı durdurdum koltuğa oturdum.

" sonra abi adamlara arattım, onlar da öldüğünü söylemişlerdi. Ateş yaşadığını ve bir bebek be..bek var." benim de aklımda bu vardı. Aslı yaşıyorsa ve bir de bebeği olduysa, yani Bora'nın bebeği.

ilk önce ateşin doğru söyleyip söylemediğini öğrenmeliyim . "Bora sen şimdi odana gidip dinlen. Ben halledeceğim Sen düşünme hiçbir şeyi." ayağa kalktım depoya gidip ateşten Aslı ile ilgili bilgi almalıyım.

Çalışma odasından çıkmadan Bora'ya dönüp" uyku ilaçlarını içmeyi unutma ve Konak'tan dışarı çıkma sakın" çalışma odasından çıkıp odama gittim üstümü değişsem  iyi olacak. Hemde küçük kırma görürüm.

Odanın kapısına gelince yavaşça açtım direk burnuma dolan karımın Portakal Çiçeği Kokusu ile birlikte kendimi odaya attım. odada gece lambası acıktı, karanlıktan mı korkuyor yoksa? Ses çıkarmadan yatağın yanına gittim. Berra uzun dalgalı saçları yatağa dağılmış, beyaz saten geceliği ile yatağın ortasında yatan bir meleğe benziyor. Elimi saçlarına götürdüm ve sevdim biraz eğilip dudaklarımı Berra'nın boynuna bastırdım kokusunu içime çektim, küçük bir öpücük kondurup, yanağına doğru çıktım ve yanağına da bir öpücük kondurdum, biraz daha yaklaşıp dudaklarımı dudaklarına bastırdım bu üç gün de karımı özlediğimi fark ettim ne kadar çabuk alıştım varlığına ben bu kadının, kadınımın.

Gitsem iyi olacak yoksa bu odadan çıkamayacağım. Geri çekilip arkamı döndüm. "Boran" uykulu ve ince çıkan sesiyle ismimi söyledi arkamdaki kadın.

Keşke uyanma saydı, tekrar arkamı dönüp Berra ya baktım elimle yüzünü okşadım "uyu güzelim, benim biraz işim var. sabah yanında yatıyor olacağım." berra nın açılan üstünü örttüm arnına bir öpücük kondurdum. Berra başını salladı ve o güzel kahvelerini yumdu.

Aceleyle dolaba gidip kendime kıyafet aldım. Banyoya girip hızlıca duş alıp çıktım, üzerimi giydikten sonra banyodan çıktım. Sehpanın üstüne bıraktım telefonumu ve araba anahtarını aldım odadan çıktım. Hızlıca merdivenlerden indim ve avludan garaja açılan kapıya gittim. Cebimdeki telefonu da çıkarıp Ali'yi aramayı ve haber vermeyi de ihmal etmedim.