42.BÖLÜM

1.1K 73 3
                                    

Boran bugün şirkette ki işlerini halledememişti. Ailesi ile biraz sohbet ettikten sonra çalışma odasına çıkıp dosyalara bakması gerekiyordu.

Evdeki herkez çok yorulmuştu. Ben çalışma odasına çıkacağımı söyleyip herkeze allah rahatlık versin dedikten sonra salondan çıktım.

Üst kata geldiğimde tam çalışma odasına girecekken barış'ın ağlama sesini duyunca durdum. Barış'ın uyuduğunu sanıyordu, kolunda ki saate baktı saat çoktan bir olmuştu . Berra barışı bu saate kadar uyutmadan bırakmazdı. Berra da çok yorulmuş olmalı belkide barış tekrar uyanmıştı.

Boran çocuk odasına girdi. Hatice ablanın kucağında ağlamaktan kızarmış oğlum vardı. Hatice abla kucağında barışı susturmak için ileri geri sallıyordu. Barış kızarmış gözlerini minik elleriyle ovalarken beni fark etti.

Ellerini kaldırıp babaaaa diye daha çok ağlamaya devam etti. Hatice ablanın yanına gidip bana ellerini uzatan oğlumu kollarından aldım.
Başını omzuma koyup kollarını boynuma sardı. Sakinleşmesi için bir elimle sırtına hafif tempoda vurmaya başladım.

Barış sakinleşince , hatice abla bir oh çekti. "Abla barış uyandı madem neden haber vermiyorsun tek başına kendin uğraşıyorsun."

"Ağam , küçük ağam hiç uyumadı ki uyansın. Saat 9 dan beri uyutmaya çalışıyorum ." Berra çocuğa bakmayı unutmuş olamazdı değil mi . Dalgınlığına geldi herhalde yoksa barış'ın onsuz zor uyuduğu aklından çıkmaz. " tamam hatice abla sen gidebilirsin gerisini ben hallederim."

Barış kucağımda uyuyunca yatağına yatırdım. Üzerine örtüsünü örttüm.
Işıkları kapatıp odadan çıktım, hemen yan tarafta ki yatak odasının kapısını açtım ve içeri girdim ama oda karanlıktı ışıkları açtım odanın boş olmasıyla olduğum yerde kalakaldım.

Berra odada yoktu. Bu saate hala aşağıda mı oturuyordu bu kadın. Odadan gerisin geri çıkarken arkamdan gelen adım sesleriyle döndüm. Berra merdivenlerden yukarı çıkıyordu.

Beni görmesiyle gülümseyerek yanıma geldi. " beni mi bekliyordun boran "

"Evet geç oldu napıyordun aşağıda." Serra bir anlığına gerildi , boran ağa çok sert ve asık suratlıydı. Hep mi böyle acaba diye geçirdi serra içinden.

"Uyku tutmadı biraz oturdum , hem sen çalışma odasında olucağını söyleyince bende biraz geç çıktım odaya." Boran'ın kaşları havalandı , şaşırmıştı karısına .

"Çalışma odasında değildim ben, barış uyumamış ağlıyordu, şimdi uyuttum seni istiyordu yanında çocuk."

" aaa öylemi oğluşum ya dalgınlığıma ver biliyorsun abim le yengemin acısı hala taze. Ben şimdi gidip bir bakıyım oğluşuma. " serra boran'ın konuşmasını beklemeden hareketlendi. Çocuk odasını es geçip ,boran'ın çalışma odasına yöneldi. Tam kolu tutmuş indirecekken boran" berra hayatım iyi misin nereye gidiyorsun." Serra kırdığı potla eli ayağına dolaştı. Boran onun berra olmadığını anlarsa öldürürdü bu sefer.

Kapıdan uzaklaşıp " şey kafamda bir şey vardı yapacağım ama unuttum bak şimdi. Barış uyumuş zaten şimdi uyandırmıyım onu hadi benim çok uykum geldi yatalım ."

Serra boran'ın açık bıraktığı kapıya yöneldi , bu odanın yatak odaları olduğu belliydi. Serra hızlıca gözlerini gezdirdi odada neyin nerede olduğunu anlamaya çalışıyordu.

Boran , berra nın arkasından girdi odaya . Berra'nın hareketlerini inceliyordu istemsiz olarak nedense karısı ona çok yabancı geliyordu.

Serra rastgele bir kapıyı açtı ve girdi içerisinin banyo olduğunu görünce biraz oyalandı dışarı çıktı . Sonra diğer kapıyı açtı , burası da kıyafet odasıydı. Serra dolaplara bakındı gecelik aramaya başladı ama çok fazla dolap vardı .

Çekmeceleri karıştırırken arkasından bir ses geldi." Ne arıyorsun berra söyle sana yardımcı olayım istersen."

Serra borana dönüp güldü."gerek yok hayatım bir şey arıyordum ama önemli değil ben daha sonra bulurum. Sen yatmıyor musun?"

Boran serra ya yaklaştı dibine kadar girdi , serra kımıldamamak için çok çabalıyordu. Boran serra'nın üzerine doğru eğildi. " boran uygun değilim şimdi olmaz."dedi.

Boran biraz daha eğilip serra 'nın demin açık bıraktığı çekmeceden eşofmanını aldı ve odadan çıktı. Boran'ın içini huzursuz eden bir şey vardı. Kalbinde bir sancı ama açıklayamıyordu .

Elinde ki eşofmanı yatağın üzerine bıraktı. " berra ben çıkıyorum şirkete gitmem gerek önemli bir dosyaya bakmam gerek çok uzun sürmez sen yat uyu."

Berra nın cevabını duymadan boran ağa odadan çıkmıştı.
Barışın odasına gidip konturol etti. Sorun olmadığî kanaatine varıp , kapıyı kapatıp aşağı kata indi.

Hizmetlilerin olduğu kata gitti , yardımcıları hatice hanımın odasının kapısını çaltı. Hatice hanım uyumak için hazırlan mıştı kapısı çalınınca üzerine bir kırka alıp kapıyı açtı , karşısında boran ağayı görünce şaşıran kadın." Ağam hayır olsun bir isteğin mı vardı. "

Boran yaşlı kadını rahatsız ediyordu ama yapabileceği başka bir şey yoktu." Hatice abla sen bu gece barışı yanına alır mısın seninle uyusun. Ben dışarı çıkıyorum bir iş için , berra da  rahatsız biraz "

Hatice hanım ağasını onayladı, "tabi ağam alırım kuzumu yanıma, bir şey mi oldu ağam barış hep odasında uyurdu."

" Abla dediğimi yap sen barışı al kendi odana getir. Kimseye de söyleme hatta kapıyı da kilitle ne olur ne olmaz. Oğlum sana emanet." Boran daha fazla konuşmadan arkasını dönüp yürüdü. Hatice hanım şaşırmıştı. Onu da endişelendirmişti boran ağa . Hızla odadan çıktı üst katta ki çocuk odasına gitti, barış yatağında mışıl mışıl uyuyordu.

Eline battaniye alıp barışa sardı yavaşça kucağına aldı. Barış uyanır gibi olsa da tekrar uykuya daldı, akşam çok ağladığından yorgun düşmüştü. Hatice hanım odadan çıkıp merdivenlerden aşağı inicekti ki , boran ağanın odasında ki balkondan gelen sesleri duydu.

Etrafa bakınıp kimsenin olmadığını görünce , duvar kenarına gelip konuşan kişiyi dinlemeye başladı. Duvarın diğer tarafında balkon olduğu için konuşan kişi hatice hanımı göremiyordu. Sesin berra geline ait olduğunu tahmin eden hatice hanım konuşan kişinin söyledikleri ile şok oldu.

Berra gelin kendisinden bahsediyordu.

" yarın geleceğim ben sen berra'ya dokunma , onun son dakikaların da ben yanında olmak istiyorum. Bana yalvarışlarını duymak istiyorum. Onun yüzünden çok acılar çektik abicim şimdi acı çekme sırası onda."
Gülen kadının ağzından çıkanları duyan hatice hanım şok olmuştu .

"Berra nın en çok öğrenmesini istediğim şey de kurduğu mutlu ailesinin artık benim olduğu. "

"Tamam abi sen yarın onu eski vadide ki uçuruma götür bende orada olacağım. Dikkatli ol kimse sizi görmesin. Ben buradakileri hallederim merak etme."

Hatice hanımın şaşkınlıktan dili tutulmuştu , kucağında uyuyan çocuk ta hareketlenmeye başlayınca hızla oradan uzaklaştı.

Odasına gelen hatice hanım barışı yatağa yatırdı hemen gidip odanın kapısını kapatıp kilitledi. Duyduklarına hala akıl sıra erdiremiyordu. Bu olanlar da neydi boran ağanın gitmeden söyledikleri aman allahım dedi.

Yatakta uyuyan çocuğa bakıp " ah yavrum neyin içine düştük böyle" diyebildi.

MARDİN'Lİ İKİZLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin