Bu arada kafamdaki her şey sallama, olaylar falan hayal ürünüdür.
***
17.08.1999Kerem'den.
Bir sarsıntı başladı, daha doğrusu buna sarsıntı denmez resmen salıncak gibi sallanıyorduk. 5 yaşındayım, herhalde rüya görüyorum dedim. Ailem, yani aile denir mi bilmediğim kişiler yolladı beni teyzemin yanına Bursa'ya.
Sonra tavandan bir şeyler düşmeye başladı üstüme. Evde tektim, teyzem markete gitmişti. Bu çocuk hâlimle nasıl bildiğimi bilmediğim şeyi yaptım. Yatağımın yanına çök kapan tütün hareketi yaptım.
Yaklaşık 5 dakika sürdü, bu kocaman evin başıma yıkılması. Etraf karanlık, aşırı soğuktu. Ama teyzemin telefonu buralarda olmalıydı. Buldum, şarjı kaç bilmiyorum. Ama açtın flaşı.
1 gün anca yetti, gece olduğunu anladığım zaman diliminde bitmişti şarjı. Ben de uyumaya çalıştım. Sabahları makina sesleri, ve benzeri sesler duyuyordum. İnsanların korkunç, acı dolu çığlıkları. Ya da kurtulan insanların sevinç çığlıkları.
Kendi haykırışlarımı bir tek ben duyuyordum. Bir gün daha doldu. Bu enkazın altında tam 2 gün geçirmiştim. Aç, susuz 5 yaşımda 2 gün enkazın altında böyle yaşadım.
Sesimi duyurmak için daha fazla haykırdım. Sonra kulağımda tanımadığım, tam da duymadığım bir ses işittim.
Altay'dan.
"Amca!! HEY AMCA BENİ DUYUYOR MUSUN?"
"Ne oldu Altay, şu an çok meşgulüm."
"AMCA BURDAN ÇOCUK SESİ GELİYOR, LÜTFEN EKİP ARKADAŞLARINDAN BURAYA DA YOLLA."
"Tamam Altay'cım."
Kerem'den devamke
Sesin sahibi muhtemelen benim yaşlarımda Altay adında bir çocuktu. Nedense sevinmiştim, kurtarılacağıma emindim. Sonra bir erkek sesi duydum.
"HEY!! ORADA KİMSE VAR MI? BENİ DUYUYOR MUSUNUZ?"
"EVET BURDAYIM, LÜTFEN YARDIM EDİN!! KORKUYORUM, ÇOK ÜŞÜYORUM."
Sonunda kurtarılacağımı anlamıştım. Sonra bir kaç değişik sesten sonra genç bir abi beni kucağına aldı, sıkıca bağlayıp dışarı doğru çıkardı. Herkesin gözü üzerimdeydi. Ama benim gözüm kıvırcık saçlı çocuktaydı.
Sonra mikrofonu olan abla, elinde muhtemelen kamera olan bir kaç abi geldi ve bana soru sormaya başladılar.
"Evet, senin adın ne bakalım ufaklık?"
"Muhammed Kerem Aktürkoğlu!"
"Ne güzel ismin var senin öyle. Peki ya yaşın kaç?"
"5."
Minik ve soğuktan kızarmış elimle beş işareti yaptım, gülümsediler.
"Sevdiğin bir oyun, ilgilendiğiniz bir şeyler var mı Kerem'cim?"
"Futbol, futbolu çok severim. Hatta bir topum bile vardı, ama şu an yok."
Dudağımı büzmüştüm.
"Futbol demek ki. Tuttuğun bir takım var mı?"
"Galatasaray."
"Peki Kerem'cim. Şimdi seninle aynı yaşta olan, senin yaşadığını bize duyuran arkadaşınla tanışmak ister misin?"
"EVET!!"
diyip alkış yapmıştım...
Sonra beni gözlerimi ayıramadığım o kıvırcık saçlı arkadaşımın yanına götürdüler ve gittiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Büyümüşsün." AlKer
Fanfiction1999 depreminde Altay Bayındır sayesinde enkazdan çıkarılan Muhammed Kerem Aktürkoğlu, 2023 depreminde yardım için geldiği stüdyoda kahramanıyla, çocukluk aşkıyla karşılaşır...