Bir hafta sonra Altay iyice toparlanmıştı ve artık taburcu olmuştu. Şu an ise cinsiyet partisi için hazırlık yapıyorlardı hep beraber. Çünkü bu gün parti vardı.
Her şey tamamdı. İrfan ve Kerem'de üstüne beyaz bir tişört giymişti. Boyalar ise hazırdı. Kamera onları çekmeye başladı.
İrfan ve Kerem'in gözleri kapalıydı. Altay ve Liva'nın gözleri ise bağlıydı.
Altay ve Liva aynı anda ellerini boyaya daldırdılar ve sevgililerinin beyaz tişörtlerine avuçlarını değdirdiler. Onlar gözlerindeki şeyi çıkarttıkları sırada Kerem ve İrfan'da gözlerini açmıştı.
İrfan'ın tişörtünü üstünde pembe bir avuç izi vardı. Kerem'de ise mavi.
Herkes sevinç çığlıkları ile birbirine sarıldı.
"Bizim yine oğlumuz oluyor Altay..."
"Evet Kerem'im..."
Herkes orada sevinirken, Kahveci köşede oturmuş ağlıyordu. Yanında ise onu asla yalnız bırakmayan sevgilisi Mert Hakan vardı. O ikisinin çocukları olmuyordu ve bu konuda çok hassaslar. Bu partiyede sırf arkadaşlarının mutluluğunu paylaşmak için gelmişti. Altay ağlayan İrfanı farkedince olduğu ortamdan müsaade isteyip yanlarına geldi. İrfan'a kocaman sarıldı.
"Üzülme İrfan'ım... Olur sizinde çocuğunuz illaki... Öz çocuğunuz olmaz belki ama bir bebek evlat edinebilirsiniz?"
Mert, Altay'ın sırtını patlatladı.
"Hayırlı olsun bu arada kardeşim tekrardan, sen Kerem'in yanına gidebilirsin."
Altay başını sallayıp yanlarından ayrıldı ve Kerem'in yanına gitti. Hâlâ İrfan ve Liva ile konuşuyordu.
"İsterseniz bu gün biz de kalabilirsiniz. Çocukları Muslera'ya emanet ederiz akşam rahat uyursunuz."
Demişti Kerem. İrfan cevap verdi.
"Kalırız kalırız. Fakat sizin evde ekstra yatak var mı ki?"
Bu sefer Altay konuştu.
"İrfan sen Kerem ile beraber bizim odamızda yatarsınız rahat uyumanız için. Ben de Liva ile salonda yatarım. Benim için sıkıntı olmaz ve Kerem içinde sıkıntı olacağını düşünmüyorum çünkü biz deprem zamanında 6 kişi beraber yatıyorduk, hatta Arda'yı sayarsak 7 kişi."
Kerem başını salladı.
"Bizim içinde sıkıntı olmaz değil mi Liva?"
"Olmaz aşkım olmaz."
Onlarda aralarında anlaşmışlardı. Akşam olduğunda ve etraf tamamen toparlandığında rahatça bir oh çekti Liva ve Altay. Çünkü Liva ve Altay toparlamıştı etrafı. Kumaş boyasını Altay'ın evinde bırakacaklardı lazım olabilir diye. Yerde oturmuş telefonda reels izleyen Kerem ve İrfan'ın yanına gittiler.
"Hadi eve gidiyoruz."
Dedi ikisi aynıanda. Sonra oradan çıktılar. İlk önce çöpleri konteyner a attılar ve Liva'nın arabasına bindiler. Eve hemen gelmişlerdi.
"Şimdi yatacaksanız yatağınızı hazırlayın."
Dedi Kerem.
"Yok ya otururuz biraz aşkım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Büyümüşsün." AlKer
Фанфик1999 depreminde Altay Bayındır sayesinde enkazdan çıkarılan Muhammed Kerem Aktürkoğlu, 2023 depreminde yardım için geldiği stüdyoda kahramanıyla, çocukluk aşkıyla karşılaşır...