60

73 6 4
                                    

İlk başta Kerem uyanmıştı. Kerem Altay'dan kurtulup lavaboya gitti ve yüzünü yıkadı. Terliklerini giyip ve üstüne hırkasını geçirip Muslera'nın evine gitti. Zile çaldı ve bekledi. Bir süre sonra Muslera açmıştı kapıyı.

"Hoş geldin Kerem. Geç istersen içeri çocuklar uyuyor zaten."

"Yok Muslera'm ben hiç girmeyeyim şimdi... Evdekiler uyuyorda uyanınca beni merak etmesinler, ben çocukları almaya gelmiştim... Getirebilir misin acaba uyandırmadan?"

"Getiririm bekle."

Muslera içeri gittikten bir süre sonra dikkatlice kucağında uyuyan iki çocukla beraber geldi. Kerem çocuklarını kucağına aldı. Yakına kucağına sığmayacaklardı çünkü 4 yaşına gireceklerdi.

"Saol Muslera'm. Hadi görüşürüz, bir dahakine gelirim ben."

"Tamam hadi öpüyorum. Evdekilere selamımı söylersin."

"Aleyküm selam."

Diyip oradan ayrıldı Kerem. Eve geldiğinde aralık bıraktığı kapıdan içeri girdi ve kapıyı kapattı. Allah'tan kimse uyanmamıştı. Kerem çocuklarının odasına çıkıp onları yatağına yatırdı.

Kapıyı kapatıp çıktı odadan ve mutfağa gitti. Dolaptan kahvaltılıkları çıkartıp masaya koydu. Sonra sucuk ve yumurta çıkardı 6 yumurta kıracaktı ve baya sucuk harcayacaktı... Önce tavada tereyağını eritti ve kestiği bol bol sucukları kızarttı. Bir kasede karıştırdığı yumurtayıda ekledi ve bekledi. Yumurta olunca tavayı dikkatlice alıp masaya koydu. Sonra tost makinesinde ekmek kızarttı. Tereyağ ve balda ekledi sofraya çünkü kızarmış ekmeğin üzerine çok iyi giderdi. Sonra çay yapmaya başladı. Çay demlenince ocağın altını kıstı. Kerem başka ne yapabileceğini düşünürken domates salatalık doğramak geldi aklına ve dolaptan çıkardı bir kaç tane. Onlarıda doğrayıp bir tabağa koydu ve masaya ekledi. Sonra aklına hazır ezogelin çorbası olduğu aklına geldi ve iki paket çıkartıp çorbayıda yaptı. Çorba ocakta bekliyordu. Kerem salona geçtiğinde herkes uyanmıştı.

"Muslera'nın hepinize selamı var."

Herkes hep bir ağızdan,

"Aleyküm selam."

dedi.

Ve Kerem tekrar konuştu.

"Yüzünüzü yıkadıysanız herkes mutfağa geçsin, kahvaltı hazır. Ben de çocukları uyandırıp geliyorum."

İrfan kaşlarını çatarak konuştu.

"Ya Kerem sen niye yaptın? Ben Liva'ya ve Altay'a kakalayacaktım."

"Ben erken uyandım ve canım sıkıldığı için o yüzden yaptım."

Herkes tamam dedi ve mutfağa geçti. Kerem'de çocuklarını uyandırıp masaya geçti ve çocuklar gelince onlara tabak hazırlamıştı bile. Herkes yemeye başladı.

"Bunları yiyin bir de ezogelin çorbası vereceğim size."

Dedi Kerem çocuklarına. Nazlı, babasına tereyağ ve ballı bir kızarmış ekmek uzattı.

"Baba senin için yaptım!"

Kerem gülümseyerek kızarmış ekmeği aldı.

"Teşekkür ederim güzel kızım benim."

Barış'ta Nazlı'yı kıskanmış olacak ki o da aynısından yapıp diğer babasına verdi.

"Senin için baba!"

"Teşekkür ederim yakışıklı oğlum benim."

Herkes kahvaltısına devam etti. Kahvaltı bittiğinde Kerem toplamaya yeltendiğinde İrfan onu durdurdu.

"Büyümüşsün." AlKerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin