49

77 7 4
                                    

Altay'dan.

Sabah olmuştu. Uyandığımda esneyip, koltuktan kalktım.

Yatağı toparladım. Koltuğu kapatıp eşyaları koltuğun üzerine koydum.

Salondan çıktım. Lavaboya girip yüzümü yıkadım. Kendi evim değildi ama kendi evim gibi rahat olabilirdim.

Salona geçip koltuğa uzandım ve telefonumu açtım. Kerem aramıştı 1 dakika önce. Şimdi tekrar arıyordu. Açıp kulağıma koydum.

"Alo Altay'ım?"

"Söyle Kerem'im ne oldu?"

"Gelmiyecek misin?"

"Geleceğimde ne oldu?"

"Kahvaltıya yetişecek misin yani?"

"Volkan abilerin oradayım. Belki kahvaltıyı burada yaparım."

"Altay ama gel lütfen! Bu gün hakkında konuşmamız lazım. Dışarı çıkıp bir şeyler alacağız, seninde gelmen lazım."

"Tamam gelirim."

"Hadi görüşürüz o zaman."

"Görüşürüz hayatım."

Telefonu kapatıp cebime koydum. Sonra içeri Emre abi girdi.

"Günaydın Emre abi."

"Günaydın canım. Nasılsın? Dün gece Volkan anlattı neden geldiğini. Gel bir sarılayım Altay'ım benim."

Emre abiyle sarıldıktan sonra koltuğa oturduk.

"Abi kahvaltıya kalmayı çok isterdim fakat bu gün Arda'yı istemeye geliyorlar."

"Hayırlı olsun."

"Saol abi. İşte Kerem aradı dışarı falan çıkacakmışız herhalde evde eksikler falan var. Gel kahvaltıyı burada yaparsın dedi. Bak gerçekten kalmak isterdim, sizi de kırmak istemiyorum ama Kerem ısrar etti. Bir dahakine söz, kalacağım."

"Tamam Altay'ım bunda abartılacak ne var?"

"O zaman Emre abi ben çıksam? Volkan abiye söylersin."

"Tamam canım hadi sen bize haber edersin ne oldu ne bitti, tamam mı?"

"Tamam abi görüşürüz."

"Görüşürüz."

Evden çıktım ve bizim eve doğru yürüdüm. Kerem'i aradım. Açınca kulağıma götürdüm.

"Kahvaltı hazır mı?"

"Hazırlıyorum şu an."

"Gelirken simit, poğaça alayım mı? Ev de ekmek vardı herhalde."

"Alırsan çok iyi olur. Bir de çocuklara meyvesuyu alsana babası."

"Tamam alırım canım, hadi öpüyorum seni."

"Ben de seni öpüyorum aşkım."

Telefonu kapatıp cebime koydum. Gidiyimde simit, poğaça alayım bari. Pastaneye girdim.

"Abi beş tane kaşarlı poğaça, 3 tane simit."

"Tamam yakışıklı bekle."

Dolaptan şeftalili bir tane meyvesuyu çıkartıp kasanın önüne koydum. Abi hepsini poşete koydu. Parayı ödedikten sonra iyi günler dileyip çıktım pastaneden.

Şarkı mırıldanarak eve gidiyordum. Yolda Muslera ile karşılaştım.

"Ooo Muslera'm buradaymış!"

"Altay'ım naber?"

"İyidir Muslera senden naber?"

"İyi ben de. Mauro'yu kahvaltıya çağırdımda, onun için simit falan alacaktım."

"Büyümüşsün." AlKerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin