65- Emre, Volkan

88 8 0
                                    

Emre duş almış ve üstünü giyiyordu. Odaya Volkan girdi. Emre henüz gömleğini giymemişti sadece pantolonunu giymişti.

"Hayırdır nereye bebeğim?"

Dedi Emre'nin boynunu öperken Volkan. Emre ise Volkan'a sarılmıştı.

"Arda ve Burak ile buluşacağım. Ortaokul zamanındaki arkadaşlarım var ya..."

Volkan kafasını Emre'nin boynundan kaldırmadan konuştu.

"Arda Turan mı?"

"Evet evet, birde Burak Yılmaz."

"Çok seviyorum o adamları ya, helede Arda'yı. Sen bana yüz vermediğin zaman seni bana ayarlamak için çok uğraşmışlardı fakat sen yine yüz vermemiştin."

Emre gülümsedi.

"Evet... Belkide onlarında bizim ilişkimizde katkısı var?"

"Çok hemde... En azından artık kaçmıyordun benden."

"Neyse hayatım üstümü giyineyim ben."

"Bende geleyim mi?"

Dedi Volkan, Emre'nin boynundan ayrılırken.

"Gel tabii ki de Volkan."

Emre gömleğini giyerken Volkan'da gömlek ve pantolon giymişti.

"Aras'a kim bakacak?"

"Cenk'i çağıralım."

"Arayayım ben o zaman."

Volkan, Emre'nin telefonundan Cenk'i aradı. Onlar salonda beklerken kapı çalmıştı. Emre gidip kapıyı açtı. Cenk, oğlu ve Abou ile gelmişti.

"E beyler biz gidiyoruz o zaman."

"Gidebilirsiniz Emre abi."

Cenkgil içeri girdiğinde Volkan ile de vedalaştılar ve Volkan ile Emre çıktılar.

"Bizi almaya gelecekler- geldiler bile."

Kornaya basan Arda ile sabır çekti Volkan hemen arkaya bindiler Emre ile.

"Ooo Volkan'da buradaymış. Ne oldu Emre, Volkan abi ile sevgili misiniz artık?"

Dedi Burak dalga geçercesine. Emre ise buna karşı gülümseyerek cevap verdi.

"Çok yüz vermiyorum ama işte, olduk diyelim."

Volkan, Emre'nin boynundan öptü.

"Niye yüz vermiyorsun bebeğim?"

"Emre bey bebekte olmuş."

Dedi Arda kahkaha atarken. Emre kaşlarını çattı.

"Sus Arda. Ben sadece Volkan'ımın bebeğiyim."

"Az önce yüz vermeyen Emre Beye bak sen..."

Dedi Burak.

"Kes sesini Burak!"

"Emre abimizi kızdırmayın."

Dedi Arda tekrar kahkaha atarken. Emre ona vuracaktı fakat Arda araba sürüyordu.

Volkan'dan;

Onlar yakın arkadaşlardı ben ise sadece enişteleriydim. Onlar yılların hasretini giderirken ben ise suspus oturuyordum ve sohbete katılmıyordum çünkü yanlış bir şey söylersem Emre'yi utandırabilirdim.

Mekana gelmiştik. Arabadan indim ve hemen kapımı kapatıp Emre'nin kapısını açtım. Gülümseyerek elimi tuttu ve arabadan çıktı. Onun ardından kapıyı kapattım ve diğerleri ile beraber yer ayırtılan masaya oturduk. Garson geldiğinde dört kişilik serpme kahvaltı sipariş etmiştik. Onlar tekrar sohbete dalmışken bende telefonumun sesini kısarak telefondan değişik efektler deniyordum.

Tek gözümü kapatıp dilimi çıkartarak bir efekt denediğimde bana seslendiler.

"Volkan enişteciğim ne yapıyorsun?"

Dedi Arda. Hiç bir şey demeden duygusuz bir şekilde yüzüne baktım. Arda kaşlarını çattı. Emre'de bana döndü.

"Birşeyin mi var hayatım?"

Başımı olumsuzca salladım.

"Birşeyim yok Emre'm."

Emre başını sallayıp tekrar sohbete döndü. O konuşurken çok güzel gülüyordu ve ben onun gülüşünü izliyordum. Kahkaha attığında bende gülümsemiştim. Burak bunu farketmişti.

"Enişte evin yanıyor!"

"Bırak Burak yansın, benim evim yanımda zaten..."

Emre utanarak başını göğsüme gömmüştü. Hemen sıkıca sarıldım ona.

"Volkan utandım..."

"Yanlış birşey mi söyledim bebeğim?"

"Yok iyi anlamda utandım..."

Saçlarından öptüğümde benden ayrılmıştı. Ve bir süre sonra da kahvaltılarımız gelmişti. Yemek yerken masa çok sessizdi, önceki hallerinden ödün vermiyorlardı.

Kahvaltı bittiğinde garson eşyaları götürüp yanımıza geldi.

"Bir isteğiniz var mı efendim?"

Diye sordu ortaya. Herke başını olumsuzca salladığında post cihazı ile beraber hesabı getirmişti.

"Ben öderim."

Diyip post cihazını aldım. Temassız kartı ekrana bastırdım ve bir süre bekledikten sonra geri çektim. Fişi kopartıp bana verdi.

"İyi günler, bir daha bekleriz."

Dedi garson. Hepimiz gülümsedik ve masadan kalktık. Arabaya geçtik. Bu sefer sohbet etmiyorlardı ve Emre omuzumda dinleniyordu.

"İsterseniz eve gelin."

Dedim öndekilere. Arda cevap verdi.

"Çok isterdik enişte ama maalesef bizim işimiz var bir dahakine artık."

Başımı salladım. Bizim eve geldiğimizde arabayı durdurdular. İnip hemen kapıyı kapattım ve Emre'nin kapısını açtım. Elimi tutup arabadan inince kapıyı kapattım. Onların açık olan camlarından kafamı soktum.

"Görüşürüz beyler."

"Görüşürüz enişteciğim, görüşürüz Emre'm!"

...

Off artık 1000 kelimeyi aşan bölüm yazmak çok zor çünkü aklıma hiç konu gelmiyor...

Yani konu var aklımda Kerem doğurduktan sonra olan bir olay var o yuzden diğer bölüm zaman atlaması 😱

"Büyümüşsün." AlKerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin