d-day | yoonmin ✔️

34

"Bunu tamamen unutmuşum!" Yoongi işlerinin yoğunluğundan bu akşam olacak olan ödül törenine katılacağını da unutmuştu. Namjoon tesadüfen gelip ona söylemese büyük ihtimalle son dakikaya kadar hatırlamayacaktı bile. "Jimin, bu kedi hep böyle mi?" Jimin de yeni teklisi üzerine çalıştığı için şirketteydi. Namjoon'un geldiğini duyunca o da yanlarına gelmişti.

"Ah hyung sorma! Kedim yaşlanıyor sanırım." Yoongi ikisinin bir araya gelince onu gömmeden duramamalarına artık alışmıştı. "İkiniz de susun. Bir araya gelince kaotik bir ikiliye dönüşüyorsunuz."

"Jimin ve ben harika bir ikili olduk. Kıskanma Min Yoongi!" Yoongi ona göz devirmişti. "Her neyse! Yoongi bir haberim daha var. Normalde her yıl şirketinin kazandığı ödülü bu yıl başkası kazanmış." Yoongi kaşları çatmıştı. Jimin'in ilgiyle onlara baktığını görünce durmuştuu. Onun yanında bunları konuşmak istemiyordu.

"Bebeğim biraz çıkıp hava al istersen. Bu konular seni sıkar." Jimin de bunu demesini bekliyormuş gibiydi. "Pekii!" Hızla yerinden kalkmış ve odadan çıkmıştı. Yoongi tekrar Namjoon'a dönmüştü. "Kim kazanmış? Tanrı aşkına! Bu yıl her zamankinden iyi geçmişken ödülü başkası mı almış yani!?"

"Evet, bana da saçma geliyor. WY Entertainment kazanmış diye duydum."

"WY mi? WY henüz çok yeni, birkaç yıllık bir şirket."

"Fakat yeni sanatçıları da o kadar kötü sayılmaz."

"Fark eder mi Namjoon!? Şirket Kore'de bile değil."

"Biliyorum, farkındayım. Sahibini bile tanımıyoruz. Fakat sanırım bu yıl onu temsilen yardımcısı ödül törenine katılacakmış."

"Güzel! Tanışmış oluruz." Yoongi biraz sinirli gibiydi. "Yoongi biraz sakin olur musun? Sıradan bir şirket seninkini mi geçecek? Biliyorsun ödül konularında çok para dönüyor. Öyle bir şey de olmuş olabilir."

"Hiç sanmıyorum. Her neyse, akşam göreceğiz."

*

"Yoongi! Ödül törenine Seokjin hyung, Namjoon hyung ve Hoseok hyung da gelecekmiş!" Jimin salonun içinde oradan oraya atlıyor ve zıplıyordu. Küçük bir bebek oluşunu her an her yerde belli ediyordu. Yoongi de koltukta oturmuş onu hayranlıkla izliyordu. "Evet hep beraber gideceğiz. Bu ödül töreninde her türlü şirketin sahiplerini görebilirsin. Yanılmıyorsam Namjoon'un şirketi de bir ödül kazandı yani onu da sahnede göreceğiz."

"Bu harika!" Yoongi ona gülümsemişti. Jimin onun yanına gelip dizine yatmıştı. "Yoongi."

"Evet bebeğim?"

"Canını sıkan bir şey var sanki." Evet vardı. Ödülü bu yıl kazanamamış olmak Yoongi'nin canını sıkmıştı. Asıl sıkan şey ise kazanan şirketin henüz birkaç yıllık olmasıydı. Kendi şirketindeki idoller bu yıl çok iyi işlere imza atmışlardı. Bunların başında da Jimin geliyordu. Asla beklenmeyen rekorlar kırmış, adını tarihe yazmıştı. Ama ne hikmetse o ödülü başkası kazanmıştı.

"İyiyim bebeğim." Gülümsemişti ama yalandı. Jimin de bunu anlıyordu. Fakat yalan söylemesini istemiyordu. Yoongi'nin dizinden kalkıp kucağına yerleşerek ona sarılmış ve saçlarını okşamaya başlamıştı. "Neyin var Yoongi? Üzgün görünüyorsun. Benden saklamana gerek yok." Yoongi onun yumuşak ses tonu karşısında mest olmuştu. Jimin endişeli gözlerle ona bakıyordu. "Çiçeğim, iyiyim. Sadece anlayamıyorum. O ödülü biz hak etmiştik. Herkes bu yıl her zamankinden çok çalışmıştı ama olmamış."

"Hayır Yoongi! Böyle düşünme! Şirketin değerini aptal bir ödül bozuntusu ölçmüyor ki! Sen çok iyi bir patronsun. Herkese destek oluyorsun. Sanatçılarına değer veriyor ve koruyorsun. Herkes de seni çok seviyor ve saygı duyuyor. Hakkında kimse kötü bir şey söylemiyor. Çalışanlarının ödülü alıp alamadığını umursacaklarını sanmıyorum bile." Jimin onun yanaklarını okşuyordu. Yoongi onu belinden tutup daha çok kendine çekmişti.