Jimin şirketin dans stüdyosuna doğru giderken gözyaşı döküp duruyordu. Yoongi haklıydı. Ondan uzak durmalıydı. Ama bu Yoongi'ye kendini açıklamayacağı anlamına gelmiyordu fakat bunu yapmayı birazcık ertelemeye karar vermişti. Yoongi'nin sakinleşmesini beklemeliydi."Hoseok hyung!" İçeri girmiş ve Hoseok'a seslenmişti. "Jimin! Hoşgeldin!" Hoseok hemen yanına gelip ona sıkıca sarılmıştı. "Yoongi ile olanları duydum. Gerçekten yapmış olamazsın değil mi?"
"Hyung, sen de mi bana inanmıyorsun?" Jimin az önce durdurmuş olduğu ağlamasına tekrar başlayacaktı şimdi. "Ah Jimin, elbette inanıyorum sana. Ama Yoongi o kadar kötü ki gerçek sandım." Jimin, Yoongi'nin ne kadar üzüldüğünü hayal bile edemiyordu. Kendi de çok üzülüyordu buna. "Hyung, ne yapacağım? Nasıl düzelteceğim?"
Hoseok ona gülümsemişti. "Jimin, Yoongi'ye biraz zaman ver. Bekle ki biraz sakinleşsin. Daha sonra her şeyi anlatırsın." Jimin başını sallamıştı. "Şimdii! Hayat devam ediyor ve sen de parlayan bir idol olduğun için çalışmaya devam etmelisin. Seni önümüzdeki performansına hazırlamalıyız!"
Saatlerce pratik yapmak Jimin'e de iyi gelmişti. "Yarın görüşürüz hyung!" Hoseok'a veda etmiş ve onu bekleyen arabaya doğru yürümeye başlamıştı. Tam binecekti ki biri ona seslenmişti. "Jimmy!" Bu Matthew'di. "Hyung, burada ne arıyorsun?"
"Senden özür dilemek istiyorum Jimmy." Matthew iki eliyle onun tek elini tutmuştu. "Ben-"
"Sevgilinle basına yakalanmaya mı çalışıyorsun Jimin?" Yoongi gelmişti. Gerçekten mükemmel zamanlamaydı. "Yoongi! O benim sevgilim değil!" Yoongi onların hala bir olan ellerine bakmıştı. "Evet, görebiliyorum." Jimin hemen elini çekmişti.
"Skandal yaşansın istemeyiz. İlişkinizi geçen seferki gibi evinizde yaşayın." Yoongi bunu dedikten sonra arabasına doğru yürürken Jimin onu kolundan tutarak durdurmuştu. "Yoongi, dur lütfen! O benim sevgilim değil!"
Yoongi ona dönüp boş gözlerle bakmıştı. "Tabii, eminim öyledir." Kolunu onun elleri arasından çekmiş ve arabasına binerek hızla uzaklaşmıştı. Jimin bulunduğu kaldırıma çökmüştü. Yüzünü elleri arasına almıştı. "Artık her şey bitti."
*
Geçen birkaç gün içerisinde Jimin, şirket dışında Yoongi'yi hiç görmemişti. Hatta bazen şirkette de göremiyordu. Eve de gelmiyordu. Nerede kalıyor, ne yapıyor hiç bilmiyordu.
Yoongi ondan uzak duruyordu. O bunu yaparken Jimin de geçen günler içerisinde hep performansına hazırlanmıştı. Fakat etrafta ölü gibi geziyordu. Şarkısı 'Filter' sabah yayınlanmıştı. Ama Yoongi yanında olmadığı için heyecanlanmamıştı bile.
Şimdi ise Kai, Taehyun ve Beomgyu ile performans sergileyeceği stüdyoya gidiyordu. Stüdyonun önünde onu kameralar karşılamıştı. Sahte gülüşler ile pozlar vermiş ve içeri girmişti. Daha sonra stilistler ve makyözler kısa sürede onu performansı için hazır hale getirmişti. Jimin aynada kendine bakmıştı. Elbette mükemmel görünüyordu. Fakat hiç isteği yoktu. Yoongi'nin ona sarılıp öpmesine ihtiyacı vardı. Bu vakte kadar tüm performanslara bu şekilde çıkmıştı. Ama şimdi onsuz olmak üzücüydü.
"Hazırsanız çıkabilirsiniz Bay Park." Personeli başını sallayarak onaylamış ve son bir kez aynada kendine bakıp Yoongi'yi düşünmüştü. Onunla belki bir daha hiç beraber olamayacaklardı ama onun gözünü kara çıkarmayacaktı. Hayatını ona borçluydu ve bu yüzden elinden gelenin en iyisini yapacaktı. Kendini bu şekilde motive etmişti.
Sahneye çıkıp günlerce hazırlandığı performansını sergilemişti. Beklediğinden de iyi bir iş çıkarmıştı. Bu onu bir miktar mutlu etse de yine de Yoongi'nin yanında olmasını isterdi. Ama kamera arkasından onu izleyen Yoongi'den habersizdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
d-day | yoonmin ✔️
Fanfiction𝘋-𝘥𝘢𝘺 𝘣𝘺 𝘈𝘨𝘶𝘴𝘵 𝘋 𝘧𝘶𝘵𝘶𝘳𝘦 𝘪𝘴 𝘨𝘰𝘯𝘯𝘢 𝘣𝘦 𝘰𝘬𝘢𝘺 𝘸𝘪𝘵𝘩 𝘺𝘰𝘶 ####### Hem şirket sahibi hem de ünlü bir idol olan Min Yoongi, üç yıl önce en yakınının intihar ettiği yerde intihar etmeye kalkışan Park Jimin'i son anda durd...