"Efendim, girebilir miyim?""Gel Taemin. Güzel şeyler duymak istiyorum." Adam ilgiyle gözlerini ona dikmişti. Taemin elindeki tabletten bir belge açmış ve boğazını temizleyerek konuşmaya başlamıştı.
"Park Jimin. 23 yaşında. Ailesi onu geçmişte bazı parasal sıkıntılardan dolayı terk edip gitmiş. Yıllarca alacaklılarla uğraşmış. Fakat henüz nasıl olduğunu bulamadığımız bir şekilde Min Yoongi ile tanışmış. Min Yoongi, kendisinin de söylediği gibi ona yeni bir hayat sunmuş ve..." Taemin devam edip etmemek arasında kalmıştı. "Devam et Taemin!"
"Ve onu takip ettirdiğim kişilerin söylediklerine bakılırsa şu an ikisi beraber kalıyorlar." Bunu duyan adamın gözleri faltaşı gibi açılmıştı. "Ne demek beraber kalıyorlar!?"
"Şu an durum böyle görünüyor efendim." Adamın sinirden gözü dönmüştü. Eline geçirdiği ne varsa etrafa atmıştı. Taemin kılını kıpırdatmamıştı çünkü bunlara alışıktı. Bu adamla üç yıldır beraber çalışıyorlardı. Kısa öfke nöbetlerine çoktan alışmıştı. "Uçağı ayarlayın. Kore'ye temelli döneceğiz ve o ödül törenine de gideceğiz. Ödül için de konuşma yapacağım. Herkes yerini bilecek! Kimin patron olduğunu hepsine göstereceğim!"
* azıcık smut içermektedir! çok kötü yazdım bence okumayın 🙂🔫
"Bebeğim! Uyan hadi!" Yoongi elinde kahvaltı tepsisiyle yatak odasına girmişti. Jimin ile geçen güzel gecenin güzel sabahına uyanmıştı. Gece her zamankinden biraz daha hızlı geçtiği için Jimin fazlasıyla yorulmuştu. Bugünü evde geçirmeye karar vermişlerdi.
"Uykum var kedicik!" Jimin üstündeki örtüye sıkıca sarılmış ve ona arkasını dönmüştü. Fakat sırtı açıkta kalmıştı. Yoongi elindekini bırakıp onun arkasına yerleşmişti. Sırtına öpücükler bırakmaya başlamıştı. "Benim civcivim çok mu yorulmuş?"
"Hala canım acıyor! Aklından ne geçiyordu? Mart ayında bile değiliz kedicik!" Yoongi buna bayağı gülmüştü. "Bunu yapmak için mart ayını bekleyemem bebeğim." Jimin ona dönmüş ve dudaklarını büzmüş, kaşlarını çatmış bir şekilde bakmıştı. "Hayır olamaz! Fazla tatlısın! Bu seni dayanılmaz yapıyor ve ben de dayanamayacağım!"
Jimin'in üzerindeki örtüyü kaldırıp çıplak vücudunu hızla süzmüştü. "Yoongi! Örtüyü ver, üşüyorum." Yoongi onun kulağına doğru eğilmişti. "O zaman içini sıcacık yapacağım." Jimin'i sıkıca sarmış ve kendine çekmişti. Onun sırtı ve kendi göğüsü tamamiyle birleştirmişti. Elleri onun göğüs uçlarında ve bacaklarında geziyordu. Bu Jimin'i kıvama getiriyordu.
Yoongi'nin ellerini kasıklarında hissedince gözlerini kapatmıştı. Yoongi onun kulağına doğru konuşmuştu. "Üşüyor musun bebeğim?"
"Çok üşüyorum sevgilim. Ateşinle ısıt beni." Yoongi onun boynuna öpücükler bırakırken Jimin'in penisini çekmeye başlamıştı. Gecenin aksine nazik davranıyordu ama o yavaş oldukça Jimin'in sabrı taşıyordu. "Ah Yoongi! Daha hızlı yap!" Yoongi aldığı komutla onun penisine daha çok yüklenmeye başlamıştı. Bu esnada Jimin, deliğini zorlayan sertliği de hissedebiliyordu.
"Tanrım! Ah!" Jimin kolunu geriye götürüp arkasında duran Yoongi'nin boynuna dolamıştı. İnleyip sızlanırken Yoongi'nin eline boşalmıştı. Sonunda biraz gevşemişti. Yoongi konumlarını ve duruşlarını bozmadan elindekini bir kedi misali ağzıyla temizlemişti. "Kedicik."
"Efendim bebeğim?"
"Hala üşüyorum." Bunu derken kalçasını biraz daha onun sertliğine bastırmıştı. İstediği oydu ve hemen almak istiyordu. "Sıcaklığı en derine kadar hisseceksin güzelim." Önce parmaklarını deliğin içerisinde yavaşça gezdirmiş ve onu hazırlamıştı. Zaten henüz gece yaptıkları için çok da dar sayılmazdı. Sonunda penisini deliğin girişine bastırmıştı. Sadece ucunu sokmuştu fakat Jimin'in beklemediği bir anda belinden kendine bastırarak hızla tamamen içine girmişti. Jimin bu beklemediği hamle karşısında titremişti. "Ah! Öleceğim!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
d-day | yoonmin ✔️
Fanfikce𝘋-𝘥𝘢𝘺 𝘣𝘺 𝘈𝘨𝘶𝘴𝘵 𝘋 𝘧𝘶𝘵𝘶𝘳𝘦 𝘪𝘴 𝘨𝘰𝘯𝘯𝘢 𝘣𝘦 𝘰𝘬𝘢𝘺 𝘸𝘪𝘵𝘩 𝘺𝘰𝘶 ####### Hem şirket sahibi hem de ünlü bir idol olan Min Yoongi, üç yıl önce en yakınının intihar ettiği yerde intihar etmeye kalkışan Park Jimin'i son anda durd...