d-day | yoonmin ✔️

39

"Günaydın Jiminie!" Seokjin güzel enerjisiyle ona sarılmıştı. Bu Jimin'e de mutluluk vermişti. "Günaydın hyung! Vay canına hepsi lezziz görünüyor!"

"Joonie çok yetenekli değil mi? Hepsini o hazırladı." Dün gecenin güzel geçmesinin verdiği enerjiyle Namjoon harikalar yaratmıştı. "Gerçi az daha mutfağı yakıyordu ama sorun olmadı değil mi Joonie?"

"Yüzüme vurma Seokjinie. Sakar bir insanım ne yapayım?" Seokjin onun yanağına bir öpücük kondurmuştu. Jimin onlara bakarken gülümsemişti. Hep birlikte masaya oturmuş ve yemeye başlamışlardı.

Yoongi her zamanki gibi şirketteydi. Şu dönemde tüm grupları geri dönüşlerini yapmaya karar vermişti resmen. Şirkette feci bir karmaşa ve yoğunluk vardı. Bu yüzden de Jimin uyanmadan çıkmıştı bile. "Eline sağlık hyung! Hepsi harika olmuş!"

"Beğenmene sevindim Jimin. Hepsini Seokjinie öğretti bana. Onunla birlikte olmadan önce felaket kötü bir aşçıydım. Hatta şöyle söyleyeyim onunla tanışmadan önce felaket kötü bir hayatım vardı. Ama güzelim gelip kendi gibi her şeyi güzelleştirdi." Seokjin'i belinden tutup kendine çekmiş ve boynuna bir öpücük bırakmıştı. "Joonie! Küçük çocuk var burada!"

"Kim küçük çocuk?"

"Jiminie."

"Hadi ama hyung! O kadar da küçük değilim! Ayrıca sizi böyle görmeyi seviyorum." Jimin onlara elleriyle kalp yapmış ve gülmüştü. "Yoongi ile siz de böyle olacaksınız merak etme."

"Umarım." Namjoon, Woosung konusunu açmak istiyordu. Yoongi dün sabah olanları kesinlikle bilmeliydi. "Jimin, sana bir şey soracağım." Jimin merakla ona bakıyordu. "Sor hyung!"

"Dün sabah Woosung buraya geldi değil mi?" Jimin'in beklediği şey kesinlikle bu değildi. "Seokjin hyung! Hani söylemeyecektik?"

"Jimin bunu bana Seokjin söylemedi zaten ona kızma. Bina çevresinde sadece Yoongi'nin korumaları yok. Benim adamlarım da var. Ben onlardan duydum."

"Hyung, Yoongi'ye söylemedin değil mi?"

"Henüz söylemedim ama bence bilmeli." Jimin bunu istemiyordu en azından şimdilik bilmemeliydi. "Hyung lütfen söyleme. En azından bir süre için daha bilmesin. Onun ne yapacağını görmek istiyorum. Bu söylediklerim onu etkilesin istemiyorum." Namjoon durup bunu düşünmüştü. Belki sadece kısa bir süre için daha saklayabilirdi. "Pekala ama sadece kısa bir süre için bunu yapacağım."

"Sen harikasın hyung!"

*

"Efendim şuraya da imza atar mısınız?" Yoongi odasında üç kişinin aynı anda uzattığı belgeleri imzalayıp duruyordu. Şirket olarak çok yoğun bir dönemden geçiyorlardı ve başa çıkmak zorlaşıyordu. Sonunda işi bitince rahat bir nefes almıştı. Odasındakiler çıkınca kendini geriye yaslamıştı. Masadaki fotoğrafa bakıyordu.