bir yerde minicik smut var🤭 zaten smut yazamıyorum orayı atlarsınız 😽
#######
Namjoon okuduğu şey ile orada kalakalmıştı. Bu Song Joong Ki'nin yıllar önce kendisini tehdit ederken kullandığı cümlesiydi. Demek hala bu tehdit aynı şekilde devam ediyordu. Namjoon şu an gücüne daha çok güvendiği için onunla savaşabilirdi ama Seokjin'i tehlikeye atamazdı. Onu canı pahasına koruyacaktı. Elindeki kağıdı buruşturup cebine sokmuştu.Seokjin'e dönmüş ve onu koltuktan kaldırmıştı. Bu sırada içeri giren Kai ve Beomgyu nefes nefeselerdi. "Efendim! Elimizden kaçtılar!"
Seokjin anlamıyordu. Yıllar önce başlamış olan tehlike geçmemiş miydi yani? "Kim kaçtı elinizden? Namjoon neler oluyor?" Namjoon derin bir nefes almıştı. "Bebeğim, sorun yok. Halledeceğim. Gel hadi, seni götürmeliyim." Onu elinden tutup yatak odalarına götürmüştü. "Hadi uyu güzelim." Fakat bunun imkansız olduğunu biliyordu. Seokjin kafasına takacaktı. "Beni yalnız bırakma burada, korkuyorum."
"Seokjinie." Onu yatırdığı yere doğru eğilmişti ve alnına bir öpücük konfurmuştu. "Sana bir şey olmasına asla izin vermem. Kimse sana dokunamaz. Ben yaşadığım sürece kimse asla sana zarar veremeyecek. Bu yüzden korkma tamam mı?"
Ona güven verici bir biçimde gülümsemişti. Seokjin onun elini bırakmıyordu. "Gitme Namjoon." Namjoon'un aşağı inip Kai ve Beomgyu ile konuşması gerekiyordu ama Seokjin'i bırakamazdı. Göz ucuyla dolabın üstündeki silahının varlığını kontrol etmişti. "Tamam bebeğim. Gitmiyorum. Hadi birlikte uyuyalım."
Seokjin'in yanına yerleşmeden önce o görmeden silahını almış ve beline koymuştu. Bu kez işini şansa bırakamazdı. Ona sırtı dönük olan sevgilisine arkasından sıkıca sarılmıştı. Boynuna, saçlarına ve ensesine öpücükler bıraktıktan sonra rahatça uyuyabilmesi için saçlarını okşamaya başlamıştı. Bu her zaman Seokjin'i rahatlatan bir şeydi, sevgilisini iyi tanıyordu.
Çok geçmeden Seokjin uyuyakalmıştı. Namjoon onu uyandırmadan yerinden kalkmıştı. Yatak odalarındaki cam kurşun geçirmezdi ve çift katlı olduğu için de oldukça dayanıklıydı. Açılacağı bir yeri de yoktu bu yüzden Seokjin orada güvende sayılabilirdi. Ama yine de işi şansa bırakmadı ve panjurları da indirdi. Bunlar sıradan panjurlardan değildi, çelikti ve neredeyse bir duvar kalınlığındaydı. Zırh gibi odayı koruyacaklardı.
Dönüp Seokjin'e bakmıştı. Mışıl mışıl uyuyan sevgilisine gülümsemişti. Onu korumak her şeyden önemliydi. Sessizce odadan çıkıp Beomgyu ve Kai'nin yanına inmişti. "Evet, sizi dinliyorum."
"Efendim, arka bahçedeki adamlarınızı etkisiz hale getirmişler. Onları bulduğumuzda baygınlardı. Ayrıca nasıl olduğunu anlamadığımız bir şekilde bahçenin tüm elektrik sistemini de bozmuşlar. Dışarıdaki elektrik panelinden yapmış olabilirler." Beomgyu durmuş ve Kai devam etmişti.
"Üç kişilerdi. Peşlerine takıldık fakat onları bekleyen bir araba olduğu için yetişmemiz imkansızdı. Affedin efendim, sizi koruyamadık." Özellikle Kai bundan büyük pişmanlık duyuyordu. Yıllardır bu işi yapıyordu. Profesyoneldi. Ama belli ki karşısındakiler de profesyoneldi ve hatta ondan bile daha iyiydiler. "Sizin bir suçunuz yok." Namjoon saçlarını karıştırıp odada volta atmaya başlamıştı. "Ne yapacağız efendim?"
"Burada kalamayız. O piç durmayacaktır. Onu en başında öldürmeliydim. Kai, gözünüzü dört açın. Güvenliği arttırın. Sabaha kadar kuş uçurtmayın. Beomgyu, adamlarımızın davranışlarını gözden geçir lütfen. Bir ihanete daha tahammülüm yok. Aynı şeylerin yaşanmasına izin veremem."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
d-day | yoonmin ✔️
Fanfic𝘋-𝘥𝘢𝘺 𝘣𝘺 𝘈𝘨𝘶𝘴𝘵 𝘋 𝘧𝘶𝘵𝘶𝘳𝘦 𝘪𝘴 𝘨𝘰𝘯𝘯𝘢 𝘣𝘦 𝘰𝘬𝘢𝘺 𝘸𝘪𝘵𝘩 𝘺𝘰𝘶 ####### Hem şirket sahibi hem de ünlü bir idol olan Min Yoongi, üç yıl önce en yakınının intihar ettiği yerde intihar etmeye kalkışan Park Jimin'i son anda durd...