Adaylık almasının ardından günler hızlıca geçmiş ve ödül töreninin olacağı gün gelmişti. "Hayır Yoongi! Bu da olmadı!""Buna ne dersin?"
"Hayır o da olmaz!" Tam üç saattir Jimin'e kıyafet beğendirmeye çalışıyorlardı. Ama Jimin hepsinde bir şey buluyor ve istemiyordu. Normalde bu kadar çok takılmazdı buna ama ödül kazanmış olma ihtimali çok yüksekti. Eğer kazanırsa sahneye çıkacaktı, bu yüzden çok iyi görünmeliydi.
"Neden hiçbiri bana yakışmıyor!?" Jimin ağlamak üzereydi. "Jiminie hepsi sana yakışıyor!" Seokjin de son bir saattir onlarlaydı. Akşam yine hep beraber törene katılacaklardı. "Hayır hyung! Ah neyim var benim? Bugün hiç iyi görünmüyorum."
"Jiminie, sus bakayım!"
"Ama hyung-" Seokjin onun sözünü kesmişti. "Herkesin hayran olacağı bir güzelliğin var. Hakkında yazılanları okumuyor musun hiç!?" Jimin buna gülmüştü. "Tamam hyungie, susuyorum. Ama yine de bu sorunu çözmüyor, aaaa delireceğim!"
"Jiminie bu gösterişli kıyafetler yerine daha anlamlı bir şeye ne dersin?" Jimin merakla ona bakmıştı. "Nedir hyung?"
"Biz Namjoon ile her gün, yan yana olmasak da benzer kıyafetler giyeriz. Bu bizim için önemlidir. Her ne yaparsak yapalım yan yanaymışız gibi hissettiriyor." Kendi kendine gülümsemişti. "Aaa hyungie! Bu çok tatlı!" Seokjin gülümsemesini genişletmişti.
"Evet Jiminie, konuyu dağıtmayalım! Kısacası ve bana kalırsa siz de bu şekilde giyinebilirsiniz." Kıyafetleri karıştırıyor ve bir şeyler arıyordu. "İşte! Bak bunu hiç denemedin. Yoongi sen de dene. Kesinlikle çok hoş olacaksınız."
*
"Jimin!" Hep beraber tören alanına gelmişlerdi. Hoş bir ortam vardı ama Woosung gelene kadar sürmüştü. "Aa merhaba Woosung hyung." Jimin Yoongi'ye bakmıştı. Yoongi sinirle Woosung'a bakıyordu. Jimin hâlâ ne olduğunu bilmiyordu ama Yoongi'ye uzak duracağı konusunda söz vermişti. "Nasılsın Jimin? Uzun zamandır görüşemiyoruz."
"Evet hyung, şey aslında-"
"Ben görüşmenizi istemiyorum ondan." Yoongi ona gülümsemiş ve Jimin'in beline elini koyup kendine çekmişti. "Ne demek o Yoongi?"
"Sen ne demek olduğunu çok iyi biliyorsun Woosung. Sevgilimden de benden de uzak dur, kendi iyiliğin için." Jimin, Yoongi'ye bakmıştı. Onu gerçekten bu kadar sinirle birine bakarken ilk defa görüyordu. Hep Woosung'a sinirli bakıyordu ama ilk kez bu kadar sinirli görmüştü. Demek ki ciddi bir şey olmuştu ama bunu sonra sormaya karar vermişti. "Yoongi, tamam. Hadi biz gidelim. Şey, görüşürüz hyung."
Onların gidişini izlerken Woosung da gülmüştü. "Görüşeceğiz, görüşeceğiz." Sahne arkasına geçmiş ve yapacağı performansa hazırlanmaya başlamıştı. Yoongi'ye yazdığı 'Back To Me' adlı şarkısını söyleyecekti. Aynada kendine baktığında gözleri içindeki üzüntü ve siniri görmüştü.
"Sakin ol Kim Woosung, sakin ol." Tanımadığı sese doğru dönmüştü. "Sen de kimsin?" Adam gülümsemişti "Performansınızı heyecanla bekliyorum Bay Kim." Adam bunu demiş ve odadan çıkmıştı. Woosung onun kim olduğunu bilmiyordu ve merak da ediyordu. Ama o anlık bunu boşverip sahneye çıkmak için hazırlığını bitirmekle ilgilenmişti.
"Woosung performans gösterecekmiş." Namjoon söyleyince Yoongi göz devirmişti. "Yoongi hadi ama!" Jimin onun yanaklarını okşamıştı. "Biraz sakin ol kedicik." Yüzünü ona yaklaştırmıştı. Yoongi gözlerini onun dudaklarına kaydırmıştı. "Bebeğim ondan gerçekten uzak durmak istiyorum ama o bir şekilde bizi buluyor." Jimin başını onun boynuna doğru gömmüş ve yanağını okşamaya devam etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
d-day | yoonmin ✔️
Fanfiction𝘋-𝘥𝘢𝘺 𝘣𝘺 𝘈𝘨𝘶𝘴𝘵 𝘋 𝘧𝘶𝘵𝘶𝘳𝘦 𝘪𝘴 𝘨𝘰𝘯𝘯𝘢 𝘣𝘦 𝘰𝘬𝘢𝘺 𝘸𝘪𝘵𝘩 𝘺𝘰𝘶 ####### Hem şirket sahibi hem de ünlü bir idol olan Min Yoongi, üç yıl önce en yakınının intihar ettiği yerde intihar etmeye kalkışan Park Jimin'i son anda durd...