d-day | yoonmin ✔️

24

500'ü geçmişiz teşekkürler çiçeklerim 😽

kissli bölümden sonra bu bölümümüz daha sakin olacak 🥲

#######

O gece Jimin eve varır varmaz kendini odasına kapatmıştı. Çok utanıyordu. Bu onluk bir hareket değildi. Yoongi'yi rahatsız ettiğini bile düşünmüştü. Ama Yoongi sarhoş ve antidepresanlı gibiydi. Dudaklarındaki hissi düşündükçe midesi kasılıyordu. Woosung ile olandan çok daha farklı hissetmişti. Jimin ile bambaşkaydı. Zaten Jimin, Yoongi için bambaşkaydı.

Yoongi odasına gitme zahmetinde bulunmadan kendini salondaki koltuklardan birine atmıştı. Mutluluk ve içine sıcaklık yayan bu his onun sürekli gülümsemesine neden oluyordu.

Aslında Jimin de yaptığı şeyden hoşnuttu, sadece yanakları fazlasıyla kırmızı tonlara sahipti ve Yoongi'nin yüzüne bakamazdı. Aşırı utangaç bir haldeydi o an. Bunları düşünerek tavanı izliyordu. "İnanamıyorum! Onu gerçekten öptüm!" Kısık sesle bağırmıştı. O kadar iyi hissediyordu ki gece uyuyamayacaktı.

*

Minik öpücüğün üzerine bir hafta geçmiş ve nihayet Jimin'in albümünün çıkış günü gelmişti. O günden beri pek bir şey olmamıştı. Hatta resmen ikisi de anlaşmışlar ve hiçbir şey olmamış gibi davranıyorlardı. Jimin de Yoongi de bu durumdan şikayetçiydi ama hala bunu yürütmeye devam ediyorlardı.

"Hyung! Çok heyecanlıyım." Jimin, Hoseok ve Yoongi ekranın başında son dakikaları bekliyorlardı. Bu Jimin için çok iyi olacaktı. Yoongi de heyecanlı ve aynı zamanda gergindi. İdol olmak kolay bir şey değildi. İnsanlar genel olarak acımasızdı. Jimin'in güzel kalbi kırılsın istemiyordu. Zaten bu yüzden her yere onunla gidiyordu. O varken kimse Jimin'e bir şey deme cüretini gösteremezdi.

"Son dakikaya giriyoruz!" Yayın yönetmeninin duyurusunun ardından herkes heyecanla beklemeye başlamıştı. Jimin nefesini tutmuş karşısındaki dev ekrana bakıyordu.

"Jimin." Yoongi sıkıca onun elinden tutmuştu. "Her ne olursa olsun seni destekleyeceğimi bil tamam mı? Başaracaksın bunu biliyorum." Jimin ona gülümsemiş ve beraber olan ellerine bakmıştı. "Hep yanımda olun." Jimin ona ışıl ışıl gözlerle bakıyordu. "Hep yanında olacağım."

"Son 5! 4! 3! 2! 1!" Ve sonunda yayınlanmıştı. Tüm ekip klibi izlemiş ve bir kez daha hayran olmuşlardı. "Bay Park! Müthişsiniz!"

"Çok yeteneklisiniz!"

"Çok başarılı olacaksınız Bay Park!"

"Bu harikaydı!" Bunlar gibi güzel sözleri duymak Jimin'i mutlu etmişti. Hepsine defalarca teşekkür etmişti. Yoongi onun mutluluğunu ve etrafa enerji saçtığını görebiliyordu. Gülümseyerek onu izliyordu.

Yanına Hoseok gelmişti. "Yoongi, o gerçekten başaracak bunu biliyorum. Onun hep yanında olmalısın. Dostum, sen de iyileşiyorsun farkında mısın bilmiyorum. Lütfen onunla kalmaya devam et. İkinizin de mutlu olmasını istiyorum." Yoongi ona dönmüş ve sarılmıştı. Hoseok'un desteği ona iyi hissettirmişti. "Haklısın Hoseok. Onu hiç bırakmayacağım."

Jimin herkesle sarılıp konuşmayı bitirmişti. Sonunda odanın diğer köşesinde durup onu izleyen Yoongi'ye dönmüştü. Hoseok ise az önce gitmişti. Odada yalnızlardı.

"Bay Min!" Koşarak onun yanına gelmiş ve sıkıca sarılmıştı. Yoongi onun kokusunu içine çekmişti. Bu koku ona huzur veriyordu. "Ben ne diyeceğimi bilemiyorum. Her şey ama her şey için teşekkür ederim. Gerçekten teşekkür etmek dışında yapabileceğim bir şey yok. Elimden gelse de daha fazlasını yapabilsem keşke ama sadece teşekkür edebiliyorum." Yoongi onun saçlarını okşamıştı.