Jimin tüm gün feci derece yorulmuş olsa da arabada sürekli konuşmuş ve her şeyin ne kadar iyi olduğundan bahsetmişti. Yoongi onu ilgiyle dinlemişti. Değişimini gördükçe mutlu oluyordu. Jimin'in gözleri artık ışıl ışıldı. Her daim gülüyordu. Hayat doluydu. Yoongi onu böyle görmekten çok mutluydu. Sonunda eve girmişlerdi."Artık uyumalısın Jimin. Bugün çok çalıştın. Yarın da güzelce dinlen. Doktor Kim kontrol için gelecek. Şimdi duş al ve hemen uyu yoksa bayılacaksın." Gülümseyerek ona bakmıştı.
"Peki Bay Min!" Yoongi arkasını dönüp gidecekken Jimin onu kolundan tutmuştu. "Bugün gelip bana destek olduğunuz için teşekkür ederim. Siz olmadan yapamazdım Bay Min. Bana o cesareti vermeseydiniz asla yapamazdım. Lütfen hep yanımda olup bana güç verin!"
"Hep yanında olacağım Jimin. Bundan şüphen olmasın." Jimin ona gülümsemişti. "İyi geceler Bay Min."
"İyi geceler Jimin." Jimin odasına girip kendini hemen duşa atmıştı. Tüm günün yorgunluğunu atmak için sıcak bir duş iyi olurdu. Küvette oturmuş ve başını duvara yaşlamıştı. Gün boyu olanları düşünmüştü. Gerçekten Yoongi olmasa asla yapamazdı. Yoongi hep onun yanında oluyordu. Her daim onu destekliyordu. Yepyeni bir hayat vermişti. Tüm işlerini bırakıp hep onunla ilgileniyordu. Midesi bir tuhaf olmuştu. İçinde bir şeyler uçuşuyor gibiydi. Belki de kelebekler harekete geçmişti.
Jimin, Yoongi'yi düşünüp durmaya başlamıştı. Mükemmel bir idol, iş insanı ve hepsinin dışında harika bir insandı. Onunla karşılaşmak en büyük şansıydı. Ona çok minnettardı ama ne yaparsa yapsın ona karşı olan borcunu ödeyemezdi. Borç demişken... Borçlu olduğu adamlar acaba hala onu arıyorlar mıydı? Bu tatsız gerçeklerle yerinde doğruldu.
Eski telefonunda numaraları vardı. Telefon Yoongi'de olmalıydı. Ona soracaktı. Hızlıca duşunu bitirip çıkmıştı. Kurulanıp pijamalarını giymiş ve Yoongi'nin odasına gitmişti. Orada yoktu, bu kez çalışma odasına yönelmişti. Kapıyı çalmıştı. "Bay Min?" Açtığında masada uyuyakalmış Yoongi ile karşılaşmıştı. Çok yorulmuş olmalıydı.
Sessizce yanına gidip ona bakmıştı. Saçları yüzüne doğru düşmüştü. Dikkatle onları düzeltmişti. Min Yoongi ona kusursuz görünüyordu. Uyurken de oldukça tatlıydı. Jimin ona geçen sefer yaptığı içecekten yapmaya karar vermişti. Hem uyandırır hem de enerji verirdi.
Sessizce odadan ayrılıp utfağa geçmişti. O içeceği hazırladığı sırada mutfağa Yeonjun girmişti. "Bay Park? Affedersiniz burada olmanızı beklemiyordum."
"Sorun değil, zaten işim bitiyordu." Yeonjun onun ne yaptığını anlamaya çalışıyordu. "Size bir şey sorabilir miyim?"
"Tabii efendim, sorun lütfen."
"Bay Min, kendini çok fazla yoruyor değil mi? Benimle ilgilenecek diye kendine fazla iş yüklüyor sanki." Yeonjun onun düşünceli oluşuna mutlu olmuştu.
"Bay Park, siz bunun için endişelenmeyin. Bay Min bunları kendi isteğiyle yapıyor. İstemediği bir şeyi asla yapmaz. Sizinle ilgileniyor olmaktan oldukça memnun ve uzun süredir görmediğim kadar da mutlu."
"Gerçekten mi!?" Yeonjun gülümseyip başını sallamıştı. "Evet Bay Park. Endişelenmeyin. Bay Min gayet iyi."
"Bir şey daha sorabilir miyim?"
"Tabii ki efendim."
"Benim eşyalarımı aldırdığını söylemişti. Telefonum da o eşyaların arasındaydı. Almam mümkün mü?"
"Merakımı mazur görün ama sormak zorundayım. Neden telefonunuzu istiyorsunuz?"
"Benim borçlu olduğum bazı kişiler vardı. Onların telefon numaraları orada kayıtlı. Büyük ihtimalle beni arıyorlardır."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
d-day | yoonmin ✔️
Fiksi Penggemar𝘋-𝘥𝘢𝘺 𝘣𝘺 𝘈𝘨𝘶𝘴𝘵 𝘋 𝘧𝘶𝘵𝘶𝘳𝘦 𝘪𝘴 𝘨𝘰𝘯𝘯𝘢 𝘣𝘦 𝘰𝘬𝘢𝘺 𝘸𝘪𝘵𝘩 𝘺𝘰𝘶 ####### Hem şirket sahibi hem de ünlü bir idol olan Min Yoongi, üç yıl önce en yakınının intihar ettiği yerde intihar etmeye kalkışan Park Jimin'i son anda durd...