"Suriye'de sivil halklara yönelik, şiddete ve insan hakları ihlallerine son verilmesini. Halkın meşru talep ve beklentilerinin karşılanmasına yönelik somut adımlar atılmasını yürekten destekleyen Türkiye, uluslararası kamuoyunu bilgilendirmesi ve bilinçlendirilmesi açısından çok önemli bir konumda yer alıyor. Kameralarımızı Şanlıurfa'nın Ceylanpınar ilçesine çeviriyo....."
"Oğlum açsana lan şu kanalı"
Seydi bey sinirlenip, koltuğun kırlentini oğluna fırlatınca Kenan önce kırlenti havada tutup düzeltti hemen ardından ayağa kalkarak tırsak adımlarla kumandayı babasına uzattı.
Babası televizyona dalınca Kenan suskunluğu bozdu. "Bu suriyeliler niye bizim fabrikada çalışıyorlar baba, Urfa'da adam mı kalmadı?" kendisine ters ters bakan babasının kucağına lafı bomba gibi bıraktı adeta.
Oğlu her böyle bilmiş bilmiş konuştuğunda, Seydi bey çok sinirleniyordu ama oğluna birşeyleri empoze etmenin artık vakti geldiğini hatta çoktan geçtigini bile düşünüyordu. Tamam ülkü ocaklarına takılıp, Türkçülüğü, kardeşliği aşılıyordu lakin birde başka milletlerin değerlerini, acılarını da öğretmesi gerektiğini düşünerek, yan tarafındaki dantel işlemeli kırlenti kucağına alıp direklerini oraya yaslayarak ciddi bir ifadeyle konuştu;
"Bak oğlum, biz onlara kucak açmasak rabbim bizden razı kalır mı sanıyorsun ha. Biz bu dünyada sadece misafiriz. Burası bizim diyerekten onları dışlarsak akşam kafamızı yastığa koyunca rahat uyuyabilir miyiz sanıyorsun?"
Kenan için babasının ona nasihat vermesi elbette çok önemliydi. Fakat babasının bundan birkaç yıl sonrasını hesaba katmadan konuştuğunu düşünüyordu. Belki de teoride babası haklıydı.
Lakin onlara misafir deyip her önüne geleni ülkeye doldurursak, bizden sonraki nesil ne yapacak diyordu kendi kendine. İşte bu cevabı bilinmeyen sorular ve oluk oluk gelen sözde din kardeşlerini ülkesi için birer tehdit olarak görüyor kabul etmiyordu.
O yüzden Seydi beyin insancıl konuşmaları oğlunun bir kulağından girip diğerinden çıkıyordu.
Seydi bey göz ucuyla oğluna baktığında, verdiği nasihatlerinin boşa olduğunu fark edince gidip yakasına yapışmamak için zor tuttu kendini. Oğlu ise, kafasını televizyona çevirmiş, yumruk yaptığı eline çenesini dayamış bir şekilde haberleri takip ediyordu.
Tekrardan sabır çektikten sonra kafasını, omzunun üzerinden arkaya doğru çevirdi. Elinde sıcak demlikle mutfaktan çıkan hanımını görünce oğluna pıştlayarak kaş işareti yapıp masaya geçmesi için komut verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YABANCI YÜREK
Historia Corta( ASKERİ KURGU ) BXB "O katili bulacağım. Andım olsun ki bulacağım. Onu bulup kendi ellerimle gebertmeden bu dünyadan göçmeyeceğim, Allah şahidim olsun ki bulacağım ben o katili" dedi ve hızlıca ayağa kalktığı gibi koluyla gözyaşlarını sil...