Kenan kolunu hafif kaldırıp saatine baktığında saatin 2'ye yaklaştığını gördü. Güneş en tepede durmuş, tüm kızgınlığıyla sıcaklığını bu saate dışarıda dolaşanların başlarına vuruyordu. Bu yüzden tozlu yolda bayılacakmış hissediyorlardı.
Kenan ve askerleri ise tam bir saattir teftiş yapıyordu şehrin göbeğinde. Fakat olumsuz herhangi bir gelişmeyle karşılaşmamışlardı şimdiye kadar. O yüzden yerinde durup etrafı kolaçan ettiler. Pazarda sebze meyve satın alanlar, çocuklarının ellerinden tutanlar ve kıraathane gibi bir yerde tabureye oturmuş, sohbet eden yaşlılar. Kimileri ise Kenan'ın heybetli bedenine hayranlıkla bakıyordu.Sıcaktan dolayı hem acıkmış, hemde susamış hissediyorlardı. Ağırlıklı olarak susamış hissiyatı belirince Kenan öfleyerek elini cebine attı.
"Hasan, az ötede bir bakkal var, git bize birer soğuk su al" parayı askerine uzattı.
Hasan parayı aldığı gibi seri adımlarla beş yüz metre uzaklıktaki bakkala doğru yürüdü. Kenan ise yorgun bedeniyle arkasını dönerek diğer askerlerinin yorgun ifadesine baktı.
"يساعد!"
İmdat!Beraberinde caddenin sonunda koşarak yardım isteyen bir kadının çığlığını duydular. Seri hamleyle elini silahının kılıfına götürüp önden koştu. "Takip edin beni" ve yardım isteyen kadına doğru koştular.
Esnaftakiler ve yolda ellerinde poşetlerle yürüyen insanlar şaşkınlık ve korkuyla koşan askerlere baktılar.
Çığlık atan kadının hemen arkasında, onu kovalayan otuzlu yaşlarında bir erkek görünce burnundan soluyarak "Ulan siktim belanı" diyerek adımlarını daha da kışkırtarak hızla koşmaya devam ettiler. Kadın can havliyle çığlık çığlığa yardım isterken nedeni bilinmez bir dükkana girdi.
"يساعد!"
İmdat!"Haydi, haydi, Haydi, hızlı olun dikkatli olun"
Silahını bir an bile elinden bırakmamış dükkana yetişmiştiler. Kenan keskin karalarını etrafta dolaştırdığında sanki herkes bir anda kuş olup uçmuş gibiydi.
Ne ses nede bir hareketlilik görünüyordu etrafta.Ağzının kenarıyla "Ne oluyor lan bu siktiğimin yerinde" başını kolunun üzerinden çevirerek askerlerine baktı süpheyle.
"Samet, Poyraz, Hamit benimle geliyorsunuz, Sinan sen kapıda bekliyorsun aslanım"
"Emredersiniz komutanım" Sinan, sessizce konuşarak bir adım kenara kaydı ve nefes nefese etrafı kolaçan etmeye başladı.
İçerden neyin çıkacağı belli olmadığından dolayı biraz korku biraz huzursuzluk vardı hepsinin gözlerinde."Üç deyince giriyoruz"
Kenan parmağıyla 3'ten geriye sayarak var gücüyle bir anda kapıya tekme attı. Vurduğu şiddetle kapı sertçe yan taraftaki duvara değerek müthiş bir ses yankılandı ıssız mahalalede.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YABANCI YÜREK
Short Story( ASKERİ KURGU ) BXB "O katili bulacağım. Andım olsun ki bulacağım. Onu bulup kendi ellerimle gebertmeden bu dünyadan göçmeyeceğim, Allah şahidim olsun ki bulacağım ben o katili" dedi ve hızlıca ayağa kalktığı gibi koluyla gözyaşlarını sil...