9. Abim Yaşıyor Kenan Abi

1.1K 78 35
                                    


🌴

Ali, benden bakışlarını çekti ve Zelal'in koluna dokunarak kulağına eğildi. Birşeyler fısıldadı

Zelal'e her ne dediyse, vücudu kasıldı. Her ne kadar benim tarafa bakmasa da birşeylerden şüphelenir hareketleri vardı. Sonra başı dik bir pozisyonda babamların evine doğru yürüdü. Zile bastı.

Ğezal'e baktığımda pencereden ayrılarak birkaç saniye sonra kapıda belirdi ve direkt Zelal'in boynuna atıldı.

Kendimi öyle arada sıkışmış hissediyordum ki, aklımı esir alan şüpheler silsilesi bir yanıp bir sönüyor, nasıl davranacağımı bilmiyordum.

Eğer arabadan inersem sakin durabileceğimi inanın hiç bilmiyordum. Zelal annem tarafından içeriye buyur edilince, aklım yavaş yavaş başıma geldi.

Neden hala burada beklediğimi sorgulayarak arabadan ineceğim vakit, koltuğun üzerinde duran telefonum çalındı.

Bir saniye kadar elime aldım ve ekrana baktığımda İbrâhim arıyordu.Telefonu açmadan tekrar koltuğa fırlatarak öfkeden kızaran yüzümle, çalışır haldeki arabamın el frenini aşağı indirip kontağı cebime koydum ve yıldırım şiddeti hızında, arabadan inerek Ali'nin olduğu tarafa hızlı adımlarla yürüdüm

Ona yetiştiğimde, yanlara sarkıttığım ellerimi yumruk haline getirerek sıkabildiğim kadar güç uygulayıp sıkıp bırakıyordum. Parmak buğumlarım kesin bembeyaz olmuştu.

Öfkeden bir boğa gibi yoğun soluklar vererek "Ne arıyorsun lan sen burada. Hmmm?" dedim dişlerim arasında

O ise ellerini arkadan bağlayarak kısılı gözleriyle yüzüme baktı, baktı sonra birşey söylemeden başını diğer tarafa çevirdi. Aynı boydaydık hemen hemen.

Sessiz bir ses tonuyla "Senar'ı özlüyor musun hala?"

"LAANN!!" ellerim anında yakasına giderek onu birkaç adım ötesindeki duvara yapıştırdım "Onun adını, bir daha ağzına alma sakın!"

Kaşlarını kaldırıp alt dudağını emdi ve "Hmm. En son onu görmek istemiyordun. Olur olmadık laflar etmişsin diye duydum"

"KES LAN SESİNİ!" diye gürledim. Yanımızdan geçen birkaç kadın elini ağzına götürüp, ayıplarcasına bize dönüp bakmaya başladı

Çehresi ciddileşerek gözlerini gözlerimden milim çekmeden, öfkeli bir sesle "Ona Fahişe demişsin" dedi ve ağzını tekrar aralayacağı sırada öfkeden kendime hakim olamayıp burnuna kafa attım.

Kafa atmamla burnundan anında kırmızı kan geldi inceden.

Yakasını öyle sert tutmuştum ki, istesem de elimi çekemezdim. Elimde iki büklüm olmuş, hala bana dokunmuyordu. Kan ise yavaş yavaş hızlanıyordu.

Buruş buruş olan yüzümle, elimi boğazını attığım gibi sıkabildiğim kadar sıktığımda, yüzü mora çalındı.

Nefes alamayınca, elini zor da olsa elime koyarak geriye iteceği an, arkamdan Zelal'in beni geriye doğru sertçe itmesiyle elimden kolay bir şekilde kurtuldu şerefsiz. Sonra da ciğerleri çıkana kadar öksürmeye başladı.

"Ne yaptığını zannediyorsun sen!! Eşkiya gibi herkesi dövmekle erkek olabileceğini mi zannediyorsun? Tıpkı Senar'ı dövdüğün gibi!!"

Söylediği yalanla dumura uğradım. "Neee?" dediğimde, ikisinin bakışları arkamdaki bedene kaydı.

Dönüp ardıma baktığımda Ğezal korkuyla bana bakıyor, başını bunu yapmış olamazsın değil mi der gibi sallıyordu.

YABANCI YÜREK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin