( ASKERİ KURGU )
BXB
"O katili bulacağım. Andım olsun ki bulacağım. Onu bulup kendi ellerimle gebertmeden bu dünyadan göçmeyeceğim, Allah şahidim olsun ki bulacağım ben o katili" dedi ve hızlıca ayağa kalktığı gibi koluyla gözyaşlarını sil...
Ne zaman umutlarımın peşine düşsem, Çıkmaz bir sokakta buluyorum kendimi
Ne zaman hayal kursam, En tepesinden düşüyorum
Ne zaman bahar geldi desem, Kara kışta buluyorum ömrümü
Sen yaşamak de buna, Ben yaşıyormuş gibi yapıyorum
🌴
Annemlerin yanından döndükten sonra, ben dışında kimsenin yaşamadığı evin kapısını anahtarla açtım, girdim ve her zamanki gibi, karanlık salonda kendimi yürümeye ikna ettim. Ruhsuz adımlarla pencereye yetiştim.
Kornişten kopan perdeyi elimle diğer tarafa ittiğim gibi pencerenin camına tıp tıp değip ses çıkaran yağmur damlalarına kulak kabarttım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Her bir yağmur damlası yüreğime düşüyor gibi delip geçiyor, kanatıyor ve yerine koca bir kara delik açıyordu.
Gözlerim dışarıda şırıl şırıl akan yağmurda iken, elimdeki 35'lik rakı şişesini pencerenin pervazına indirip elimi pencerenin koluna attım ve açtım.
Dışardan gelen yağmur kokususunu kokladığım an, yüreğim sancılanmıştı.
İç sesim ise direkt yamacıma gelmiş sol kulağıma fısıldıyordu. 'Al bir battaniye git Maviş'in yanına, şimdi tek başına yağmurun altında ıslanıyor. Belki de korkuyor'
Çok geçmeden gümbürtüyle çakan şimşekle gözlerim bir anda yumuldu. Usul usul akan gözyaşlarım kendilerini yanaklarımda serbest bırakarak sakin sakin süzüldüler.
Titreyen gözlerimle 'Maviş, seni çok özledim bebeğim' dudaklarımı güçlükle birbirine değdirip gözlerimi araladım. Yumruklu ellerimi pencerenin pervazına yaslayarak dışarı baktığımda, gözlerim bir bedende ilişti. Anın verdiği dürtüyle çarpan yüreğim, hız kesmeden soluğumu kesmişti.
Elimi kalbime götürerek heyecandan kararan gözlerim, titreyen bir sesle 'M-Maviş' dedim ve gözlerimi saliselik olarak ellerime kaydırıp aynı yere tekrar baktığımda, etrafta kimsecikler gözükmüyordu. Beraberinde gökyüzünde müthiş bir parlaklık ve saniye geçmeden sevdiğim adamın acı çekiyor sesiyle 'Kömür gözlüm'diye bağırması bir olmuştu.
Kasılan omuzlarımla başımı gökyüzüne kaldırdığımda yüzüme hızlı hızlı yağmur taneleri değmeye başladı.
