***
Arabayı durduran adam, camı aşağı indirerek sinir uçlarına dokunan Kenan'a baktı sertçe "Ulan beni katil mi yapacaksın durduk yere? Önüne baksana" diye bağırdı. Birkaç saniye daha Kenan'ın bitkin haline bakarak camı tekrardan yukarı kaldırdı.
Çünkü yanında üniforma giymiş olan genç komutanı gördü. Araba kendi istikametinde devam ederken Kenan ağzını açarak "İbrahim" diyebildi sadece.
Bedeni büyük bir korku dalgasına kapılmıştı bir anda. Saniyeler sonra etrafına baktığında yolun kenarında, çimenlere oturmuş derin nefesler alıp verdiğine şahit oldu. Sol koluna dokunan ele bakarak sertçe yutkundu.
Düşünceli bir ifadeyle düşünmeye devam etti. Gözlerini yeşil çimenlerden kaldırıp bakamıyordu yanındaki adama. Bir yandan canıyla cebelleşen Maviş'i, diğer taraftan umut verdiği adam.
İbrahim bir elini çenesinde yeni çıkmaya başlayan sakallara götürerek bekletti ve kısık bir sesle "Kenan, neden bu haldesin?" diye sorduğunda, Kenan başını kaldırmadan "Maviş, hastanede. Doktorlar ameliyat olsun diyor. E-eğer bir an önce ameliyat olmazsa, bacağını alacaklarmış" sona doğru dudakları titreyerek beş yaşındaki suçlu bir çocuk gibi omuzları sarsıla sarsıla ağlamaya başladı.
İbrahim, karmakarışık duygulara gebe kalıp, elini çenesinden çekerek Kenan'ı kolları arasına alıp "Şişşt tamam. Tamam geçti!" bir süre sessiz kaldıktan sonra tekrar devam etti "Haydi hastaneye gidelim. Burada bekleyemeyiz" dedi
Kenan ağzını zorda olsa açıp titreyen bitkin bir ses tonuyla "İbrâhim ben, Senar'ı çok seviyorum ama..." deyip sustu. Suskunluğu beş saniye sürdü "Ama, yapmaması gereken birşey yapmış"
İbrahim yüreği acıyarak "Ne yapmış?" diye sordu
"Sevdiğim, nişanlanacağım kızın katili abisiymiş ama susmuş. Gözümün içine baka baka üç yıl boyunca susmuş"
İbrahim'in gözleri şokla açılırken, kolları Kenan'a daha çok kenetlendi. Başını biraz önüne eğip Kenan ile göz göze geldi "Kenan bu büyük bir suç biliyorsun değil mi? Hukuka aykırı bir suç hemde. Şikayet edildiği takdirde direkt tutuklanacak. Suça ortak diye, en az bir yıl hapis cezasına çarptırılır" dedi.
Kenan "Senar, beni korumak için söylememiş, susmuş ama" dedi korku bürümüş gözlerle.
"Ne farkeder. Sonuçta yıllardır saklıyor. Bir nevi katili saklıyor gibi gözükecek mahkemede salonunda. İhmali vardı diyecekler. Vicdan indirimine gitmezler"
Kenan sertçe yutkundu ve en son kafasındaki kalabalık düşüncelerden kurtularak, İbrahim'in kollarından geri çekildi. İbrâhim kollarının boş kalmasına yarım bir nefes verip "Kenan, Senar hastanede. Kalk haydi. Onun sana ihtiyacı var" dedi ve ellerini cebine koyup anahtarı çıkardı. Sonra da kollarını uzatıp Kenan'ın elini, ellerinin arasına alarak ters çevirdi.
Bir müddet o avuçlardaki çizgilere baktı. Baktı. Sonra da küçükken insanların kaderleri avucundaki kırışıklıklardan belli olur inanışını hatırladı. Doğrusu İbrahim bu tür inançlara çokça inanırdı. Özellikle Kenan ile öpüştükten sonra birçok kez bakmıştı avuçlarına. Anlamasa da bakmıştı.
Kaşlarını kaldırıp anahtarı elindeki avuca bıraktı yavaşça. Sonra da Kenan'ın parmaklarını kapatıp elini yumruk haline getirerek acı dolu bir gülümseme kondurdu dudaklarına.
Kahvelerini yere indirip "Ben, bana bakınca Senar'ı gören bir Kenan hayal etmemiştim hiçbir zaman. O yüzden hakkını helal et. Bir daha görüşmeyelim. Bu doğru olmaz" dedi ve buruk gözlerini Kenan'ın karalarına tutundurttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YABANCI YÜREK
Short Story( ASKERİ KURGU ) BXB "O katili bulacağım. Andım olsun ki bulacağım. Onu bulup kendi ellerimle gebertmeden bu dünyadan göçmeyeceğim, Allah şahidim olsun ki bulacağım ben o katili" dedi ve hızlıca ayağa kalktığı gibi koluyla gözyaşlarını sil...