Not:Şu Kitaba Kafamı Çok ağrıtınız umarım Kafamı yorduğunuz gibi el üstünde de Tutarsınız..
Vick'in götürüldüğünü görünce Alex ve Abel'in yüzü çirkinleşti. İki gündür tüm bağlantılarını kullanarak sonucu değiştirmeye çalışmışlardı ama bir işe yaramamıştı.
Abel kendine geldi ve vücudu titremeye başladı. Başını çevirip Alex'e baktı, "Baba merak etme. Ben bunu halledeceğim. En kısa sürede onu kefaletle çıkartırız."
Alex oturdu. Sanki bir anda 10 yaş almıştı. Yavaşça başını salladı ve kısık bir sesle konuştu, "İmkansız. Bir diyakozu öldürmekle suçlandı. Kefaletle çıkamaz. Adliye onu mümkün olduğunca kısa sürede idam etmeye çalışacaktır."
Abel, Alex'in dediklerini duyunca yumruklarını sıktı. Oğlunu özenle yetiştirmiş ve büyütmüştü. Onu Milan ailesinin başına geçirmeyi planlıyordu ama şimdi çocuk hapse düşmüştü. Vick'den ayrı kalmaya nasıl dayanacaktı ki?
Yaşlı diyakoz tokmağını masaya vurdu, "Milan ailesinin Longshan Yakutunun çalınmasıyla ilgili olan ikinci davayı açıyorum. Dean Bey lütfen öne çıkın!"
Alex ve Abel tam gitmeye hazırlanıyordu ki, diyakozun dediklerini duyunca durdular. Longshan Yakutunun çalınması mı? Ailelerin hazinesi ne zaman çalındı, nasıl oluyordu da o bilmiyordu?
"Longshan Yakutu çalındı mı?" Alex kendini tutamadı ve Abel'e sordu.
Abel başını salladı, "Hayır..." Aniden aklına yıllar önce olan olay geldi. Olayı neredeyse unutmuştu. O sırada, yüzünde bir gülümsemeyle Dudian sakin bir şekilde sanık koltuğuna geçti. Sanki büyük bir balodaymış gibi davranıyordu.
"Bu o mu?" Dudian'in görünce Alex şaşkına dönmüştü. Çocuk onda iyi bir etki bırakmıştı. Abel'e baktı, "Bu çocuk neden burada, neler oluyor?"
Abel fısıldayarak konuştu, "3 yıl önce Burong ailesi ve bizim ailemiz arasında bir evlilik bağı kurulacaktı ama onların kızı evliliği reddetti. Sonradan Rudolph'un kızının sivil bir avcı çocuğa aşık olduğunu öğrendik. Rudolph kızını üzmek istemiyordu ama onları da ayırmak istiyordu. Bizden çocuğun Longshan Yakutunu çalmış gibi davranmamızı istedi. Biz de Diyakoz Huey'e biraz para verdik ve çocuğu Dikenli Çiçek Hapishanesine attırdık, ardındansa onu idam listesine koydurduk."
Alex uzun zamandır ailenin işlerine karışmıyordu bu yüzden detayları pek bilmiyordu, "Eeee, Rudolp'un kızı neden evlenmedi? Yoksa size inanmadı mı?"
Abel iç çekti, "İnandı. Hatta inanması için Diyakoz Huey'e para verip onu davanın yargıcı yaptırdık. Diyakozun itibarı o zamanlarda yüksekti bu yüzden hiç kimse şüphelenmedi. Sadece kızının inatçı olmasını beklememiştim. Hiç kimse onu ikna edemedi ve sonunda evlenmeyip bir hakim olmak istediğini söyledi."
Alex açıklamasını duyunca dedi ki, "Bu sadece bir bahane! Lakin Rudolph'un kızının bu şekilde tavır alması da garip. Zaten ailemize layık değil." Alex başını çevirip oğluna baktı, "Bu arada sen çocuğu kefaletle çıkardıklarını mı söyledin? Bizim içeri tıktığımız birini dışarı çıkartacak göt kimde var? Scott Konsorsiyumu mu yapmış?"
Abel başını salladı ve kısık bir sesle konuştu, "Bizim konsorsiyumdan Ryan ailesi."
Alex şaşırmıştı, "Bir zamanlar güçlülerdi ama şimdi çöküşteler. Hala derslerini almadıklarına şaşırdım. Daha yaraları iyileşmedi ama pençelerini çıkarıyorlar, ha?"
Diyakoz Dudian'e baktı, "İtiraz nedenin ve kanıtların nedir?"
Dudian diyakoza baktı, "Milan ailesinin Longshan Yakutunu çaldığımı söylediler. Bildiğim kadarıyla mücevher Milan ailesinin şövalyelerinin sıkı koruması altında. Üstelik, o zamanlarda acemi bir avcıydım ve duvarın dışına bir göreve yollanmıştım. Duvara döndüğümde alınan tıbbi kayıtlar duruyor. Yakutun benim evimde bulunduğu söylenmiş. Nasıl oluyor da duvarın dışındayken yakutu çalıyorum ve evime götürüyorum?"