Yaşam Kaynağı.

164 37 0
                                    

"100.000 simya puanı mı?" Dudian şaşırmıştı. Bildiği kadarıyla 1 yıldızlı simyager olmak için 100 puan biriktirmesi gerekiyordu. 2 yıldızlı simyager için 1000 ve 3 yıldızlı simyager için 10.000 puan gerekiyordu. 100.000 simya puanı tek seferde 4 yıldızlı simyager olmakla aynıydı. Normalde, o başarıma ulaşması için bir simyagerin onlarca yıl boyunca kendini araştırmalarına adaması gerekirdi. Şimdiyse o şeyi açabildiğin sürece o kadar simya puanı alabileceklerdi!?


Bülbül iç çekti, "Tanrıların çağıyla ilgili bir şeyler öğrenseydim bu şeyi açabilirdim."


Ne kadar öğrense de bir şey değişmeyeceğini bildiğinden Dudian'in dudakları seğiriyordu. Soğuk hava deposunun kapsülünü açmak için onun parmak izi ve göz doğrulaması gerekiyordu. Ondan başka hiç kimse o şeyi açamazdı. Tabii zorla parçalamadıkları takdirde.


"Hep burada mı kalacak?" diye sordu Dudian.


Bülbül başını salladı, "Bir süre sonra Karanlık Kilise'nin başka bir şubesine götürüleceğini duydum. Yani hala sergilenirken elinden geldiğince izleyip gözlemlemeye çalış. Belki bir çeşit ilham alırsın. Birisinden tanrıların hava akımının gizemini bulduğunu duydum. Umarım biz de bu şeyin arkasındaki gizemi çözebiliriz."


Dudian alay eder gibi gülümsedi. Bugünün teknolojisi ve aklıyla soğuk hava deposunun arkasındaki konsepti asla anlayamayacaklarını biliyordu. Ancak, 100.000 simya puanını düşününce yüreği hopladı. Rosyard'ın simya notlarından simyagerlerin ne kadar çok yıldızı olursa o kadar Kara Şövalyeyi seferber edebileceğini duymuştu. 3 yıldızlı bir simyager olarak Rosyard kendi koruması için ve onun yerine dövüşmeleri için Karanlık Kilise'nin şövalyelerini seferber etme ayrıcalığına sahipti.


Bu Karanlık Şövalyelerin en zayıfı fiziksel güç bakımından başlangıç seviyesindeki avcılara eş değerdi. Bir tabur Karanlık Şövalye bir tabur Işık Şövalyesiyle kafa kafaya savaşabilirdi.


Ancak, bir tabur Karanlık Şövalye seferber etmesi için simyagerin 5 yıldıza ulaşması gerekiyordu.


Karanlık Şövalyeleri seferber etmenin yanı sıra simyagerlerin aylık yüksek maaşı olurdu fakat simyagerler için en büyük kazanç Karanlık Kilise'nin istihbarat ağından bilgi alabilmekti.


Karanlık Kilise'nin istihbarat ağı son derece büyüktü ve Kutsal Kilise'den daha çok bölgeyi kaplıyordu.(Sadece fiziksel olarak değil.) Çeşitli alanlara işlemiş ve yayılmıştı. Uygun ücreti verdiğin sürece her türlü bilgi elinde olurdu. Hatta bazı askeri sırlar dahi bir istisna değildi!


"Soğuk hava deposunu en son 4 yıl önce gördüm. Yani uzun zamandır Karanlık Kilise'nin ellerinde olmalı. Bu kadar zaman geçti lakin şifreyi kendi başlarına kıramamışlar. Eğer soğuk hava deposunu açarsam o zaman birçok grubun dikkatini çekebilirim. Belki sonsuz şüpheye ve soruşturmaya bile tabii tutulabilirim! Bu kadar uzun süre boyunca mümkün olan tüm çözümleri denemiş olmalılar. Onlara sadece bir tesadüf olduğunu söylesem bile açıklama..."


Kalbindeki kargaşa yatışınca Dudian'in gözleri parladı. Ödül tıpkı keskin bir hançer gibiydi. Yem çok cazipti ve eğer yeme atlarsa yakalanırdı.


Bülbül'e baktı ve dedi ki, "Hadi başka yere gidelim."


Bülbül Dudian'in ilgisini kaybettiğini ve daha fazla burada kalmak istemediğini görünce üstelemek istemedi. O şeyi çok görmüştü bu yüzden pek umursamıyordu, "Rozetini alırken sana eşlik edeceğim."


Dudian başını salladı.


İkisi de salondaki resepsiyona gitti. Dudian geçici kimliğini uzattı, "Rozetimi almak için geldim."


Resepsiyonun arkasında kayıttan sorumlu yaşlı bir adam vardı. Yüzünde bir maske yoktu. Yaşlı adam Dudian'e baktı ve umursamaz bir şekilde esnedi. Sanki Dudian o kestirirken onu rahatsız etmiş gibi gözüküyordu. Geçici kimlik belgesini kontrol etti ve Dudian'e baktı, "Evlat cesursun fakat fazla gösteriş yapmamayı unutma. Ne takma isim ama! Kutsal Kilise'ye dikkat et."


Dudian ona baktı ama cevap vermedi.


Yaşlı adam Dudian'in retoriğine cevap vermekten kaçındığını görünce kaba davrandığını hissetti. Arkasındaki duvara baktı ve bir çekmeceyi açtı. Bir süre aradı ve bir kutu çıkardı. Belindeki anahtarlığı aldı ve kutuyu açtı. Ardından kutudan birkaç eşya çıakrdı.


"Bu rozetin! Bu giriş ücretin! Bu da Kutsal Kilise'den simya üniversitesine tavsiye mektubun. Umarım karanlık tarafla yaşayabilirsin. Aramıza hoş geldin." Yaşlı adam rozet, bir kese altın sikke ve bir mektup verdi. Az önceki yorgun hali ortadan kaybolmuştu. Dudian'e bakarken yüzünde ağırbaşlı ve dindar bir ifade vardı. Ellerini göğsüne götürdü ve ciddi bir sesle dua etmeye başladı, "Yüce karanlıktan geçtikten sonra güneşe geri dönsen bile gözlerin acıyacak! Gözlerini aydınlatacak olan asıl şey karanlıktır! Şu andan itibaren Lord'umuza hizmet edeceksin ve karanlığın bir müridi olacaksın. Eğer ki ihanet edersen arafla yüzleşeceksin. Kabul ediyor musun?"


"Ediyorum." Dudian ayinin bir parçası olarak başını salladı. Kutsal Kilise Işığın Tanrısı'na inanırken Karanlık Kilise de tanrıları olarak şeytanlara inanıyordu. Hiçbiri bir diğerini tanımıyordu.


Ayin biter bitmez yaşlı adam eski haline geri döndü. Elini salladı ve dedi ki, "Ne yaparsan yap, nereye gidersen git sana kalmış. UYKUMU BÖLME!"


Dudian altın sikkelerle dolu keseyi kaldırdı. Tahminlerine göre içinde yaklaşık birkaç yüz altın sikke vardı. Ona göre pek fazla olmasa da sıradan siviller tüm hayatları boyunca çalışsalar bile bu kadar kazanamazdı. Zenginliğin çoğu soyluların ve zengin iş adamların ellerindeydi. Paranın dağıtımında ciddi bir dengesizlik vardı.


Rozetine baktı. Üstüne "bir taş tutan iki el" kazınmıştı. Bu taşı altına çevirmeyi sembolize ediyordu. O da felsefe taşı grubunu temsil ediyordu.


Eğer yaşam grubundan olsaydı o zaman rozette sonsuz yaşamı temsilen bir kafayı tutan iki el kazınmış olurdu.


"Tavsiye mektubu?" Dudian zarfın üstünde yazanı okuyunca şaşırdı. Yaşlı adama baktı, "Simya Üniversitesi mi?"


Yaşlı adam ona baktı, "Arkadaşın da oraya gidiyor olmalı. Neden ona sormuyorsun? Beni rahatsız etme! Git! Git!"


Bülbül, yaşlı adamın onlarla pek ilgilenmediğini görünce Dudian'e baktı, "Gidelim, ben sana açıklarım."


Dudian başını salladı ve Bülbül'ü salonun dışına takip etti. Onlar yürürken Bülbül konuşmaya başladı, "Simya Üniversitesi Karanlık Kilise'nin bir şubesi. Tıpkı tüm simya bilgilerinin öğretildiği sıradan bir üniversite gibi fakat öğretim ücretleri pahalı. Tabii, derslerin çok iyi olursa eğitim ücretinden muaf tutulacaksın."


Dudian şaşırmıştı, "Üniversite kolayca açığa çıkmıyor mu?"

Bülbül başını salladı, "Açığa çıkma olasılığı tabii ki de fazla ama yine de biz Karanlık Kilise'nin koruması altındayız. Çok fazla sorun çıkmazsa Kutsal Kilise fazla detaya inmez. Bu yüzden merak etme, güvenlik seviyesi bayağı fazla."


Dudian Karanlık Kilise ile Kutsal Kilise'nin arasındaki ilişkinin biraz karışık olduğunu anlamıştı. Karşılıklı olarak birbirlerine zarar verirken karşılıklı olarak bir parazit gibi aynı kaynaktan besleniyorlardı.

DARK KİNG ~2.KİTAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin