GÜNEŞ DOĞUDAN YÜKSELİR 43. BÖLÜM (FİNAL 1.KISIM)
Okumadan bölüme geçmeyin lütfen!Herkese merhaba;Bu hafta final bölümleri ile son kez beraberiz. Bu gece finalin ilk kısmını birkaç gün sonra da ikinci kısmını yayınlayarak hikayemize artık veda ediyoruz. Asıl uzun veda satırlarını diğer bölümün son kısmına sakladığım için şimdiden başınızı şişirmeyeceğim merak etmeyin. Tüm işkenceyi diğer bölüme sakladım dermişim. Şaka bir yana sonunda final bölümüne gelmiş bulunuyoruz. Yaklaşık bir yıl önce Haziran ayında bu hikayeye başlamıştım ve yine Haziran ayında bitirmeyi Allah nasip etti. Hikayemize gün geçtikçe yaptığınız beğenileri ve oyları görüyor hepsinden ayrı ayrı keyif alarak mutlu oluyorum. Tabi siz okuyucularımdan istediğim bu oyladığınız bölümlere birkaç satırda olsa fikirlerinizi yazmanız. Aylar boyunca hikaye ile ilgili iyi kötü görüşlerinizi ya da düşüncelerinizi bilmek beni gerçekten çok mutlu eder. Ben de ona göre yazarların dünyasında barınabilir miyim yoksa bana fazla mı gelir diye öğrenmiş olur ona göre yolumu çizerim. Sizlerden hikayelerim ve yazım tarzımla ilgili eleştiri ve yorumlarınızı istememin amacı da bu zaten. Yaz tatiline girmişken dönüşümde sadece okur olarak devam mı etmeliyim bilemiyorum. Bu yüzden yardımlarınızı bekliyorum. Başınızı şişirmeyeceğim dedim ama yine şişirdim değil mi? Neyse kusura bakmayın lütfen...Şimdiden herkese keyifli okumlalar...
Final 1.Kısım/
Sabah gözlerini zorlukla açmaya çalışırken, perdeden sızan güneş ışığı bunu yapmasını engelliyor, artık kalkması gerektiğini hissetse de kendisini elini kolunu oynatamayacak kadar halsiz hissediyordu. Zira dün gece sabahın ilk ışıklarına dek sevdiğinin kollarında bu zamana kadar yaşayabileceği en özel anları yaşamış, her anından mutluluk duyarak filmlerde gördüğü ya da kitaplara okuduğu o tutkulu anları bedeninde hissetmekten büyük bir zevk almıştı. Tabi dün gece odanın loş ışıkları altındaki o cesur kız, sabah odaya gün ışığı vurunca o cesaretini kaybetmiş, şu an bulunduğu yataktan nasıl kalkacağını düşünmeye başlamıştı. İnsan kocasından utanır mıydı? Hele de altı yıldır birlikte olduğu, delice sevdiği adamdan yüzünü saklar mıydı? Biliyordu ki dün gece onun görmediği ya da dokunmadığı hiçbir bölgesi kalmamışken şu an hissettikleri saçmaydı ama elinde değildi işte. Yanaklarının kırmızıya boyanmasına engel olamıyor, çıplak bedenini yerinden kaldırıp sevdiğinin yüzüne bakamıyordu. Yine de eliyle yatağı şöyle bir yoklasa fena olmazdı. Belki Ali'de onun halinden anlayıp üzerine fazla gitmez ilk gecenin sabahında onu zorlamazdı. Elini yan tarafa doğru uzattığında hissettiği boşluk birden içinin acımasına sebep oldu. Onun yattığı yer boştu. Zira o denli büyük cüsseli bir adamın, yatağın içinde fark edilmemesi imkansızdı. Yavaşça başını yastığından kaldırarak tek eliyle çarşafı göğsüne siper etti. Gerçekten de yoktu. İlk gecelerinin sabahında hastaneye gitmiş olamazdı herhalde...'Yok artık, daha neler' diye düşünürken kapının tıklanmasıyla birden oturuşunu düzleterek çarşafı bu kez yüzüne doğru, iyice yukarıya çekiştirdi.Ali Eren; üst bedeni çıplak vaziyette, altında ise kısa bir şortla gayet seksi bir görüntü çizerek elinde kahvaltı tepsisiyle odadan girip sevdiğine gülümsedi.
''Günaydın karıcığım. Sana kendi ellerimle kahvaltı hazırladım.''
Bu işte bir yanlışlık yok muydu? Onun bildiği gelin kızlar kahvaltı sabahı erkenden uyanır ve kocasına kendi elleriyle masayı hazırlardı. Fakat her şeyde olduğu gibi bunda da tam tersi olmuş kocası onun yorulmasını istememişti.
"Şey... sana da günaydın. Keşke zahmet etmeseydin. Ben kalkar hazırlardım.'' Tepsiyi yatağın kenarındaki komedinin üstüne koyduktan sonra karısının dudaklarına ufak bir öpücük kondurdu. Utandığını anladığı sevdiğinin çenesinden tutarak hafifçe kendisine doğru bakmasını sağladıktan sonra o çekici gülümsemelerinden birini yüzüne yerleştirdi.
''Karım, canım, her şeyim... Lütfen benden utanma! Dün gece çok özeldi. Belki bedenime dokunan ilk kadın değilsin biliyorum ama inan bana ruhuma dokunan ilk kadın sensin. Dün gece beni dünyanın en mutlu erkeği yaptın. Senin de mutlu olman için elimden geleni yaptım ama eğer canını yaktıysam senden özür dilerim. ''
''Yok hayır, canımı yakmadın aksine çok ilgili ve rahatlatıcıydın ama işte ben... Of ya, utanıyorum anlasana. İlk kez bedenimde bu tür değişimleri hissettim, ilk kez hissettiklerim ve düşüncelerim beynimde ya da kalbimde değil başka bir yerde attı. Tabi sabah kalkınca da haliyle biraz utandım. ''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNEŞ DOĞUDAN YÜKSELİR
RomantikÖlüm döşeğinde olan babasına son görevini yapmak için Fransa'dan Urfa'ya gelen yirmi yaşında bir genç kız. Sadece iki hafta kalıp geri dönecekken bir ömür boyu o şehre tutsak kalırsa neler olur? Töre yalanının arkasına saklanmış istenmeyen bir evli...