GÜNEŞ DOĞUDAN YÜKSELİR

19.BÖLÜM

Herkese merhaba;

Gün geçtikçe takipçi sayımız artıp okunma sayımızda yükseliyor fakat oylarımız hala aynı tabi yorumlarımızda...Elimdeki hazır bölümler bitmek üzere..Şu an 19. bölümü ekliyorum yani bir kaç bölüm sonra haftada bir gelecek artık hikayemiz...Sizden isteğim hikayemin hakettiği yeri bulması için destek vermeniz..Okuyan oylayan ve yorum yapan herkese çok teşekkürler...(Bu bölümün şarkısı Enya/ Only Tıme..Okurken hatırlamak isteyenler için yan tarafta medya bölümde eklenmiştir...Herkese keyifli okumalar...)

GÜNEŞ DOĞUDAN YÜKSELİR 19.BÖLÜM

Hafta sonu tatili biter bitmez kocasını erkenden işe yollayan Deniz; vakit kaybetmeden doğum günü için yapılacak hazırlıklara başlamıştı. İlk iş olarak sürpriz partinin her detayı ile ilgilenecek bir organizasyon firması ile anlaştı. Pasta, içecekler, ikramlar ve süslemeler dahil hepsini en ufak ayrıntılarına kadar konuşarak iki gün sonrası için hazır olmasının talimatını verdi. Sıra davetlilere gelmişken ilk önce arkadaşlarından başlamak istedi. Tanımadığı bir sürü kişiyi doldurup kalabalık bir parti yapmaktansa, tanıdık ve samimi olabilecekleri kişiler ile aileden birkaç üyeyi çağırarak daha küçük bir parti tercihinde bulundu. Tabi arkadaş konusunu Ali Eren'e, şirkette çalışan kişilerin seçimini de Leyla Hanım'a bırakmıştı. Kendisine ise kuzenlerini yani; Elif, Hülya ve Türkan'ı aramak kalmıştı.

Çeneleri çok düşük olduğundan Elif ve Hülya'yı en son haberdar etmek gerektiğini düşünerek ilk iş olarak Türkan'ı aramayı düşündü. Eline aldığı telefonda kuzeninin numarasını tuşlarken bu doğum günü için fazlasıyla sabırsız oluğunu ve içi içine sığmaz şekilde heyecanlandığını fark etmişti.

''Türkan; merhaba canım, nasılsın?''

''Deniz? İyiyim sağ ol canım. Sen nasılsın?''

Kuzeninin sesini duymasıyla biraz şaşırmıştı Türkan. 'Acaba içine bir şeyler mi doğdu?' diye düşünmeden edemedi.

''İyiyim Türkan hem de çok iyiyim. Buraya gelince sana her şeyi anlatacağım.''

'Yok, kesin hissetmiş olmalı' diye içinden geçirdi. Acaba nasıl öğrenmişti?

''Nerden bildin oraya geleceğimi, annem mi söyledi yoksa?''

''Buraya mı geliyorsun? Yok, ben bilmiyordum neden bir şey mi oldu da?''

Deniz'in bir şey bilmediğini o an anlamıştı. Allah'tan ona daha fazla ayrıntı vererek kendini zor bir duruma sokmamıştı.

''Anaokulları ile ilgili on günlük bir seminer var. İstanbul'daki bir otelde hem de. Boş kaldığımızda birkaç günde seninle kalırım diye düşünmüştüm, tabi sakıncası yoksa.''

''Saçmalama ne birkaç günü, her gün bizde kal. Öyle otelde falan kalmana izin veremem. Zaten Cihan'da vermez. Şoför seni sabah götürür akşam da geri getirir. Hem bak tesadüf olmuş ben de seni buraya çağıracaktım. İki gün sonra Cihangir'in doğum günü var ben de ona sürpriz bir parti hazırlıyorum''

''Doğum günü mü? Evet ya şimdi hatırladım, bu sıraları kafam biraz dalgın. Demek sürpriz parti ha?''

''Evet canım, sabahtan beri uğraşıyorum, elimdeki telefon neredeyse kulağıma yapıştı. Elif ve Hülya'yı da arayacaktım ama onların ne kadar boş boğaz olduklarını bilirsin, şimdi yengeme, amcama ya da Cihangir'e bir şeyleri ağızlarından kaçırırlar diye biletlerini ayarlayıp son gün aramayı düşündüm. Senin biletini yarın geceye aldım. Saat sekizde. Senin seminerin hangi gün başlıyor?''

''Seminer programı için bir kez otele gitmem lazım. Sonrasında programı alır ona göre gidip gelirim. Zaten ben de yarın gece için yer ayırtmıştım hem de saat sekizdeki uçağa. Neyse madem sen bileti aldın bana da sadece eşyalarımı toparlayıp gelmek düşüyor.''