15.BÖLÜM

57K 2.4K 174
                                    

15.BÖLÜM

Günler hızla akıp geçerken Cihangir ve Deniz arasındaki soğukluk perdesi giderek aradan kalkıyor, geçmişte yaşanan tüm kötü olaylar kendisini yavaş yavaş unutturmaya başlıyordu. Her ikisi de ayrı ayrı arabalarla iş yerlerine geliyorlar sonrasında öğleye kadar kendi ofislerinde çalışıyorlardı. Toplantı ya da acil durumlar dışında nerdeyse tüm öğle yemeklerini beraber yiyorlardı. Birkaç kez şirket dışında farklı yerlerde de yemek yemişler artık onları başkalarının beraber görmesine aldırış etmemişlerdi. Zaten her ne kadar Deniz saklamak istemişse de şirkette dedikodular almış yürümüş evli olduklarını bilmeyen kimseler kalmamıştı.

Ofisteki kızlar da Deniz'in patronun eşi olduğunu öğrendiklerinden beri ona karşı daha temkinli ve saygılı davranmaya başlamışlardı. Gerçi Deniz bu durumdan fazla memnun olmamıştı hiç olmazsa eskiden daha samimi davranıyorlardı şimdi ise asla gerçekten arkadaş olup olamayacaklarını bilemeyecekti. Allah'tan Leyla Hanım vardı da tüm dengeyi güzel bir şekilde idare ediyordu.

Cihangir ise günlerdir bulutların üstünde gibiydi. Deniz ile aralarının bu kadar iyi olacağını tahmin etmiyordu. Tabi bunda arabanın ve telefonun payı da büyüktü. Deniz'in trafikte gayet dikkatli araba kullandığını öğrenince içi biraz olsun rahatlamıştı. İhsan efendi her sabah ve her akşam araba ile Deniz'i takip ediyor patronuna sağ salim işe ve eve geldiklerini anında rapor ediyordu. Tabi bunu yaparken Deniz'e yakalanmamak için fazlasıyla özen gösteriyordu. Karı koca arasındaki bu garip durumu anlayamasa da patronunu sorgulamak gibi bir lüksü olmadığından sadece işini yapıyordu.

Telefon meselesi ilk günlerde Cihangir'in aklını biraz kurcalasa da Deniz'in sadece annesi, kardeşi ve birkaç samimi arkadaşı ile görüştüğünü anladığında azıcık rahatlamıştı. Telefonlarını dinletecek kadar paranoyak değildi ama kiminle konuştuğunu öğrenmese kesin uykuları kaçardı, bu yüzden ayrıntılı güncel konuşma listeleri ofisindeki bilgisayarına geliyordu. Ve listede Justin'in adı yoktu. Bunu gördüğü an sevinmişti çünkü her ne kadar Deniz'i aldatmışta olsa karısının hala ona karşı bir şeyler hissedip yeniden onu arayıp aramayacağını merak ediyordu. Deniz'e kendince özgürlükler vermiş olsa da yine her attığı adımdan haberdardı. Sadece eskisi gibi alenen değil daha gizli ve dikkatli yapıyordu bunu. Evet, karısına ona güveneceğine dair söz vermişti fakat içindeki sevginin büyüklüğü onun kontrol edebileceğinden fazlaydı ve bu sevgi ona bazen hiç istemediği şeyler yaptırabiliyordu.

İş dışında da bazı geceler dışarıda beraberce vakit geçirmişlerdi. Birkaç kez akşam yemeğine ve sinemaya gitmişler bol bol sohbet ederek birbirlerini daha yakından tanımaya çalışmışlardı. Her ne kadar çocuklukları beraberde geçmiş olsa yedi yıldır görüşmemeleri yüzünden farklı zevklere ve karakterlere bürünmüşlerdi. Tüm bu zaman içinde ayrı geçen hayatları hakkında konuşma fırsatı bulmuşlar sanki yeniden iki iyi arkadaş olmuşlardı.

O akşam saatin sekize yaklaştığı anlarda; Deniz de boy aynasına bakarak giydiği kıyafeti düzeltiyordu. Yüzündeki makyajı kontrol ettikten sonra makyaj masasından aldığı pastel tonlarındaki ruju sürmeye başladı. Sonrasında bir adım geri çekilerek kendine şöyle bir baktı.

''Tamamdır. Gayet güzelim.'' diyerek odasından çıkıp aşağıdaki hazırlıklara bakmaya indi. Bu gece kocasının çok eski bir arkadaşı yemeğe gelecekti. Amerika'da beraber okuduklarını ve çok samimi olduklarını biliyordu ama daha önce hiç tanışma fırsatları olmamıştı.

Yapılan yemekleri kontrol ettikten sonra servisi kendisinin yapacağını söyleyerek hizmetçiyi yollamıştı. Kapının sesini duyduğunda içinde garip bir heyecanla açmaya doğru gitti. Sanki gerçekten evlilermiş de kocasının işten dönmesini heyecanla bekleyen bir kadın gibi hissetmişti kendini. Kapıyı açıp karşısında ona gülümseyerek bakan iki adamı gördüğünde o da gülümsemiş bir adım geriye çekilerek içeriye girmeleri için onlara yol vermişti.

GÜNEŞ DOĞUDAN YÜKSELİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin