Bu bölümcüğü de @blue_kristen adli okuyucumuza ithaf ediyorumVe bu bölüm sonu siz şok olacaksınız :)
...
"Ne Dolun ne! Attın beni resmen ya" dudaklarımı büküp konuşunca gözlerini kısıp "Nereden?" diye sorunca öylece kaldım.Üstünden desem çok mu şey olurdu ki? EE başka ne diyecektim? Başka atacak nere vardı ki.....
........
"N-ne önemi var canım! Sonuçta düştüm!" hızla ayaklanırken verdiğim saçma ama bir o kadar da doğru cevap için kendimi kutluyordum.Başka soru sorupta işin aslını öğrenmesin diye direk konu atladım.(ters köşe yapan yazarın emojisi)
"Sen işe geç kalıcaksın,ben kahvaltını hazırladım" hızlı hızlı bunları söylerken o başını aşağı yukarı sallayarak uyuşukça ayağa kalktı.Üstünde gri basketbolcu şortu ve siyah geniş atleti vardı.Bir an içim gitti be! Kaplan olup üstüne atlayasım geldi! Her zaman yanaklarını kaplayan sarımsı sakalları öpesim geldi.Bana mahmur mahmur bakan gözlerini mıncıklayasım.İşler değişiyor sanki o son cümlede?
"Tamam,önce kahvaltı edeyim sonra üstümü giyerim" diyerek salonun kapısına yöneldiğinde anlamayarak arkasından baktım,sonra aklıma lavaboya ihtiyacını gidermek için salondan çıktığı gelince kendime en sertinden bir tokat patlatmak istedim.
Ne oluyordu bana? Cidden? Son zamanlarda bir değiştim ben! Ben bile beni tanıyamıyorum!
Mutfağa gidip Selim'in gelmesini bekledim.Ama aklımda Sevim anneler vardı.Acaba onları uyandırıp kahvaltıya mı çağırsam? Ama ayıp olur.Hem o yanlış anlaşılma olayından sonra istemesemde utanıyorum. Sonuçta şu an onların gözünde evlenmeden çocuk doğuran kadın konumundaydım.Allah bilir hakkımda neler neler düşünüyorlardı...
Selim'in daha dinç şekilde mutfağa girmesiyle bir an tereddütte kaldım.Acaba annenleri çağır desem n'olurdu? Aman sanane Dolun! Sanane! Selim sandalyesine oturunca çayını koydum ama hala oturmuyordum.İçimden gelmiyordu arkadaş!
"Ben Kağan'a bakıcam" diyerek mutfaktan çıktım ve Kağan'ın odasına gittim.Aheste aheste kapıyı açtıktan sonra boş yatakla karşılaşınca gözlerimi sıkıca kapatıp tekrar açtım
Yok!
Kağan yok!
Sanki çocuk ayaklanıp odaya saklanacak gibi odayı aradım.Ama yaptığım aptallığı geçte olsa fark edince koşar adımlar mutfağa gittim.Selim,çayından bir yudum alırken "Kağan yok!" diye hafif bağırdım.Ağzı bardakta bana anlamayan bakışlar atarken tekrar konuşmaya başladım
"Selim yok,Kağan yok! Bakmasana öyle! Çocuk yok diyoruz!!" bana melül melül bakması sinirlenmeme sebep olmuştu.
"Dolun sakin olur musun? Nereye gidecek çocuk" bardağı masaya bıraktıktan sonra ayağa kalktı.Ama ben bir türlü rahat edemiyordum.
"Ya yok diyorum,gittim yoktu hatta yatağın altına bile baktım" orada çocuk ne arar demeyin,çocuktur o düşer...
"Tamam beraber gidelim,bakalım" kafamı hızla aşağı yukarı salladıktan sonra koşar adımlar Kağan'ın odasına gittik.Ben kapıyı açıp içeri girdikten sonra Selim'de peşimden girmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK ÇIKMAZI (Tamamlandı)
ChickLitBir kadın;bazı gerçekler ile düzeni bozulmuş,duyguları ağır bir darbeye maruz kalmış,yalnız hissetmiş,acı çekmiş,ama sadakatini kaybetmemiş. Gerçekler bir yana;onu büyüten insanlar,ki o çekinmeden ailem diyebiliyor,bir yanaydı. Dolun,güvendiği kişil...