A.Ç.47

45.2K 1.8K 105
                                    


Selim'in kızı olursa multimedya :)

"Ne oldu?" dedim söylediği şeyi es geçerek.

"Kağan..."

***

Dakikalar dakikaları kovalarken zaman geçmiyordu.Sanki aynı rakamın üstünde durmuş,aynı rakamı baştan başa bize yaşatmaya meyilli gibiydi.

Yarım saattir önümüzdeki arabaların bir santim dahi olsa ilerlemesini bekliyorduk.Ama nafile...Bugün bizi geç kaldırmak için ant içmiş olmalıydı.Sinirle parmağını direksiyonda tıklatan Selim'e yandan bir bakış attım.Onu hiç böyle görmemiştim...Gözleri ilk defa bu kadar donuk bakıyor,ağzı ilk defa kelepçe oluyordu.

Kornaya sertçe tekrar basıp sinirle nefes aldı.

"Selim?" dedim dayanamayarak.Bana yandan bir bakış atıp,tepkisiz kaldı."Hiçbir şey yapamaz,biliyorsun.."

Söylediklerimi hiç duymamış gibi pencereden sarkıp bağırdı."Hadisene kardeşim!"

**

Aradan geçen 25 dakikada milim milim ilerlemiş,trafikten kurtulmuştuk.Araba bu sefer boş yolda yağ gibi kayıyordu.Eve varmaya az kalmıştı,tahminen 5 dakika falan.Arabanın içini esir alan gergin hava canımın sıkıntısına bir tık daha eklemişti..

Nefesim istemsizce daralıyor,sanki midem düğümleniyordu..Sessiz olmaya çalışarak derin bir nefes aldım...Bu bile kesmemişti.

"Selim,sakin ol tamam mı?"

"Niye?" diye sorduğunda yan oturup ona döndüm.Gözleri yoldan bir saniye bile ayrılmıyordu..

"Sonuçta her türlü Kağan bizde kalacak,o kadın istediği kadar konuşsun."

İçli bir nefes alıp birkaç saniyeliğine bana döndü."Öyle,değil mi?"

"Öyle...Bu kadar sıkma kendini."

"Pekâlâ." dedi gülümsemeye çalışarak.

Geri kalan yol konuşmamız sayesinde daha yumuşak bir havada geçti.Bizim evin önüne geldiğimizde ikimizde hızla indik.Koşar adım kapının önüne geldiğimizde hırsla zile bastı,fakat bu da yetmemiş,yumruk haline getirdiği elini kapıya geçirmişti.

Aradan bir iki saniye geçmiş-geçmemişti ki Eren kapıyı açtı.Yüzündeki sıkıntılı ifade baş gösteriyordu bariz bir şekilde.

Selim Eren'e selam bile vermeden onu itip geçti.Derin bir nefes alıp "Merhaba." diye mırıldandım.Fakat sesim benim bile zor duyacağım kadar kısık çıkmıştı.

"Geç hadi abla."

Üzerimde bulunan gri t-shirti çekiştirerek girdim bende.Eren elini omzuma atıp salona sürükledi.Kapının hizasında durup arkası bize dönük olan,kızıl saçlı,siyah ince ceket ve beyaz kalem etekli kadına diktim gözlerimi.

Banu.

Banu hanım.

Kağan'ın anneannesi olan Banu hanım.

Kucağında Kağan,karşısında kaşları çatık Selim.Tekli koltukta oturan babam ve onun yanında ayakta bekleyen annem.Sevim anne ve Ekrem baba ise üçlü koltuğa,tetikte bekler gibi oturmuştu.

Herkes gergin gergin Banu hanıma bakarken,arkası dönük olduğu için onun nasıl baktığını bilmiyordum.Ama tahmin etmesi o kadar da zor değil gibiydi.

Ortamı geren sessizlik Selim'in sinirli sesiyle bozuldu."Banu hanım...!"

"Oo,damat bey(!)" kadının kızgınlık ve alayla harmanlmış sesiyle daha fazla gerildiğimi hissettim.Selim de kaşlarını daha fazla çatmıştı aynı zamanda.

AŞK ÇIKMAZI (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin