AŞK ÇIKMAZI (Tamamlandı)

A.Ç.34

@aysgl3250 bu bölümde sana canim :)
Geçen bölüm gösterdiğiniz ilgi yüzünden teşekkür ederim.Yorumlarınıza cevap veremediğim için ise özür dilerim :(

Ve bol bol satır içi,normal yorum yapın.Yarışma için bunlar da önemliymiş. Ve o küçük beyaz ama tıklayınca turuncu olan yıldıza tıklayın ki sizinki de renklensin!

Gelde bu bölümde multideki yakışıklıyı öldürme! Ve Selim'e sövmek serbest...
...

Benimle evlenir misin?

....

Kaç dakikadır o gözleri izliyordum acaba? Aslında vermem gereken bir cevap olmasa sonsuza kadar izlerdim o gözleri.Ama o gözlerde gördüğüm beklenti o sonsuz işini yatırıyordu işte.

Ne cevap vermem gerekiyordu? Ağzımdan derin bir nefes verince daha deminden beri nefesimi tuttuğumu fark ettim.Bunu bile anlamayacak kadar uçmuşum ben...

İçinde olduğum duruma şöyle bir bakınca hayallerimin adamı hallerime duymayacak şekilde evlenme teklifi ediyordu.Evet,hayallerimi teklifi markette değildi doğal olarak.Her kız gibi bende romantik bir şey bekliyordum.

Hayallerinde ki adam etmiş o teklifi daha ne istiyon! Bir hayalin için diğer hayalinden feragat etmen gerekiyormuş işte.

İlk defa o içimde ki sesi tebrik ettim.İlk defa bu kadar mantıklı geliyordu düşündükleri,tabi yine ben düşünüyorum ama olsun.Dediği gibi bir hayalim için diğer hayalimden vaz geçebilirdim.Ki zaten en büyük hayalim Selim'ken diğer hayallerim boş....

Ama ne yaparsam yapıyım çok saçma geliyordu! Tamam hayallerimin adamının teklifini şuan kabul etmeliyim ama içimde garip bir his var.Sanki okulda yapılan deneme sınavlarında bir harita vermişler ve Akdeniz bölgesini soruyorlar. Ama biz alışmışız zora bu kadar basit olamaz mantığındayız.Ne yapıyoruz, kesin bu işin içinde bir bit yeniği var diyerek boş geçiyoruz.Ben öyle yapıyordum açıkçası.Yanlışı göze alamayıp geçiyordum.

Şimdide aynı o durumda gibiyim.Evet desem; doğru cevap ya da yanlış cevap olduğundan emin değilim,şüphe var içimde.Cevap vermesem? Ama nasıl vermiyeceğim ki?

Aa şu makarnalar ne güzel alalım mı? diyeceğim?

Resmen büyük bir ormanın içinde kalmış nereye gideceğimi bilmiyordum.Sağıma baksam ağaç,soluma baksam ağaç; cevap versem şüphe,boş geçsem saçma...Doğaçlama yapmak en iyisiydi sanırım

"N-ne?" diye saçma bir doğaçlamayla başladım.Selim'in ise beklentiyle bakan gözleri yavaşça sönüp buruk bakmaya başladı.

"Zaten saçmaydı.." diye ağzından mırıldanınca kaşlarımı çattım.Neymiş efendim o saçma olan? Bana evlenme teklifi etmiş olması mı? Yoksa bana etmiş olması mı? Sinirlerim şaha kalkmış gibiydi,kollarımı önümde birleştirip başımı biraz geriye attım ve tabiri caizse hesap sormaya başladım.

"Ne saçmaydı?!"

İki kaşı havaya kalkarak bir süre bana baktı.Ne diyeceğini bilmeyen bir hali vardı.Ama ben sinirli bir Dolun olarak onu konuşturmayı elbette bilirdim!