...
Ellerimi siyah,oyuk harflerde gezdirdim yavaşça.Parmaklarımın her harfte aheste aheste dolaşırken gözlerimde yanmaya başlamıştı.Belki babam olarak zaman geçirmedik onunla fakat acısı kor gibi düşmüştü yüreğime.
Babamdı sonuçta.Her ne kadar ondan nefret etsem de,seviyordum da.
Burnumdan uzun bir nefes alıp başımı yukarı çevirdim;engellenmesi gereken fazladan damlalar vardı.
Üç ay geçmişti.Anlık gelen kalp krizi,yine ansızın gelmiş ve onu alıp gitmişti.Üzülüyor muydum? Fazlasıyla,acı çekiyor muydum? Hiç olmadığı kadar...Onu ne zaman benimsediğimi bile bilmeden kendimi her hafta pazar günü burada,mezarlıkta,buluyordum.Kan mıydı bizi çeken,yoksa ihtiyaç mıydı ona duyduğum şey,bilmiyorum.
Bütün sırlarını beraberinde götürmüş,yüklü bir mirası bırakıp gitmişti.Tersi olması için her şeyi yapardım ama.Annemin tam olarak neden intihar ettiğini,neden ben yanına almadığını vs.vs.
Ama artık bunların imkansız olduğunun da pekâlâ farkındaydım.
Koca bir yumrunun oturduğu boğazımı rahatlatmak amacıyla birkaç kere öksürdüm.
Tam onda omzumda hissettiğim kol ve o tarafa doğru çekilmeye,Selim'in de buarada olduğu geldi aklıma.Her haftaki gibi yine bana destek oluyordu.Sahiplenici tavrıyla bana üzülmememi söyler gibiydi.Ama elimde değildi işte.
"Gidelim?"
Cevap vermeye gerek duymadan ayağa kalktım.Son kez çimlerin üzerini büyük ölçüde kapattığı mezara baktım.
Affetmiştim babamı.
2 Yıl Sonra.
Elimde kakaolu sütüm,yanımda aynı sütle duran Kağan'la birlikte televizyon izliyorduk.Daha detaya girmek gerekirse Tom ve Jerry..
"Aaa yakalayacak!"
Kağan sütünü daha dikkatle tuttu ve heyecanlı gözlerle ekrana kilitlendi.
"Yakalamasın," dedim kırık bir tonda."Yakalarsa Jerry evsiz ve aç kalacak.Sonra ise-"
"Ayne yine mi yaa."diye bıkkın bir sesle bana döndü Kağan.Saçları yıllar geçtikçe kestane rengine dönmüştü.Allah'tan gözlerim hala boncuk boncuk duruyordu.Artık bütün dişleri de tamamlamıştı;ama en önemlisi oldukça zeki bir çocuğa dönüşmüştü!
Her şey anlıyordu o küçücük boyuyla.
"Ama annecim-" diyecek olduğuma oturduğu koltukta ayağa kalkıp karınma eğildi.
"Eşin aynemi yahat bıyak." diye fısıldadı.Ardından sol elini şişkin kanıma yaslayıp kulağını dayadı.
Evet,hamileydim.Üstelik 8. Ayındaydı kızım.Ona kavuşmamıza yalnızca bir ay kalmıştı.Şüphesiz aramızda ki en heyecanlı kişi Kağan olmalıydı.Her gün,istisnasız bir saat başını karnıma yaslayıp,Esin'le,yani kardeşiyle konuşuyordu.Ve her defasında duygularıma engel olamayarak ağlıyordum.Ama ne yapayım çok ağlanası bir durum bu!
"Ayyy!" diye ince sesiyle bağırıp iki elini yasladı."Bana cevap veydi!"
Bunu,kızımın her tekmelediginde neşeyle söylüyordu.
İlk hissettiği tekmede korkmuş ve ağlamıştı,ikincisinde irkilmiş fakat kaçmamıştı.Üçüncü de ise 'benimle konuşuyor' diyerek kahkaha atmıştı.
Gelde ağlama!
İkimizde karnıma odaklanmışken,kapının açılma sesi geldi.Az önceki halim tamamen silinerek yerini büyük bir tebessüme devretmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK ÇIKMAZI (Tamamlandı)
Chick-LitBir kadın;bazı gerçekler ile düzeni bozulmuş,duyguları ağır bir darbeye maruz kalmış,yalnız hissetmiş,acı çekmiş,ama sadakatini kaybetmemiş. Gerçekler bir yana;onu büyüten insanlar,ki o çekinmeden ailem diyebiliyor,bir yanaydı. Dolun,güvendiği kişil...