...............
"Saat kaç?"
"8'e geliyor"
"Tam olarak kaç Melis?" Kaşlarımı büzerek sorduğumda gözlerini devirerek bıkkın bir cevap verdi.
"19.57" Selim sekizde Kağan'ı Melis ve Tunç'a bırakacak sonra ikimiz yemek yemeye gidecektik.Kalan üç dakikada da amaçsızca kendimi inceledim aynada.
Üzerimde pudra rengi, belden oturtmalı bir elbise vardı.Elbisenin hiçbir detayı olmamasına rağmen gayet şık duruyordu.Saçlarımı ise düzleştirmiş,ayakkabı olarak siyah platform topuklu seçmiştim. Ve aynada kendime bakınca ne kadar doğru karar verdiğimi birkez daha fark ettim.İyiydim ben böyle ya, valla güzel olmuştum.
Kapının tıklatılmasıyla heycan bastı beni anında.Ama nasıl olduysa hareketlerime hakim olmayı başarıp yatağın üstünde ki çantayı elime aldım.Melis kapıyı açmaya gitmişti bile.Kapıyı açtığında ellerini uzatıp Kağan'ı kucağına aldı.Kapı tam açık olmadığı için Selim'i göremiyordum.Yavaş adımlarla yanlarına gittim.Kapının kenarına gelince hiçbir şeye bakmadan Melis'in kucağında ki Kağan'a uzanarak sevdim.Fakat kısa tuttum çünkü saçlarına yapışmasını hiç mi hiç istemiyordum!
Önüme döndüğümde gülümsemem yüzümde dondu.Gözlerim hipnoz olmuş gibi karşımda ki adamı süzmeye başladı anında.Selim;siyah,hafif dar bir pantolon ve açık mavi gömlek giymişti.Ve de çok yakışıklı duruyordu.Bir an nefes almayı unuttuğumu bile düşündüm bu görüntü karşısında.Zor da olsa yutkunarak dudaklarımı iki yana hareket ettirdim.
Onunda bir an yüzünün değiştiğini zor da olsa fark etmiştim.Gözlerimi gözlerinden kaçırıp odadan çıktım.Ve sonra kendime gelerek Kağan'a ve Melis'e el salladım.Melis de kısa bir karşılık verip kapıyı yüzümüze kapattı.İkimiz yalnız kalmıştık şimdi.
"Merhaba" dedim sesimi zorda olsa bularak.Kendisi bir süre utandığı için saklanmıştı da...
"Merhaba" dedi "Güzel gözüküyorsun" Yüzümde güller açmış gibi hissediyordum şu an.Bana iltifat etmişti, bana güzel demişti! Bana o iki kelimeyi söylemişti.Ve yüzüne baktığımda samimi olduğu çok aşikardı.
"Sende.." yüzümü buruşturup " Yani yakışıklı olmuşsun" diyeb düzelttim ellerimle istemsizce oynamaya başlayarak.O da ellerini ensesine götürmüş bana tatlı tatlı bakıyordu ve bu hali...Sanki karşımda beni büyüyle etkisi altına almış gibi hissettiriyordu bu hali
"Gidelim" diyip elleriyle ileriyi gösterdiğinde "Olur" dedim ve asansöre yürümeye başladık.Sanki kelime haznem birkaç kelime haricinde hepsi beni terk etmişti! Neyse ki o da konuşmayınca sessiz geçen dakikalarla asnansörün yanına geldik.Asansörün çağrı düğmesine basınca yine o sessiz dakikalar kendini gösterdi.Derdimiz neydi ki? En azından saçmalayabilirdik.Susmak inanın insanı daha fazla geriyordu.
Birkaç dakika sonra asansör geldi.İçinde bir tane yaşlı çift vardı ve ikisinin de yüzü sirke satıyordu.Ben teyzenin yanına Selim ise amcanın yanına geçti mecburen.
Asansör hareket etmeye başlayınca ellerimi önümde bağlayıp durmasını bekledim.Asansörde ki sessizliği yaşlı amcanın sevimli sesi bozmuştu.
"Şeker" dedi yaşlı amca teyzeye yaklaşarak.Teyze ise ona yandan bir bakış atıp bana döndü.
"Söyle kızım Memduh denen o adama konuşmuyorum onunla" şaşkınlıkla teyzeye baktım.Ama o bana kaşlarını söyle dercesine çatarak baktığında tereddütle amcaya döndüm.Yalnız bu olay çok mu ani olmuştu? Daha adımımızı yeni attık asansöre..?
"Şey amca Şeker teyze sizinle konuşmuyormuş" dedim saçma bir ses tonuyla.
"Hah,konuşmuyormuş oğlum söyle o kadına o konuşmuyorsa ben hiç konuşmuyorum"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK ÇIKMAZI (Tamamlandı)
Literatura FemininaBir kadın;bazı gerçekler ile düzeni bozulmuş,duyguları ağır bir darbeye maruz kalmış,yalnız hissetmiş,acı çekmiş,ama sadakatini kaybetmemiş. Gerçekler bir yana;onu büyüten insanlar,ki o çekinmeden ailem diyebiliyor,bir yanaydı. Dolun,güvendiği kişil...